20 Şubat 2000 22:00
Beklemek, kabul etmektir
İşyeri temsilcileri, Türk-İş'in son Başkanlar Kurulu toplantısında da saldırılara karşı hiç bir somut karar alınmamasını eleştirerek sendikal bürokrasinin mücadeledeki en önemli engel olduğunu söylediler.
Beklemek, kabul etmektir
Kamil Şanverdi
Türk-İş üyesi işçiler, sendikaların ve konfederasyon yöneticilerinin bir türlü mücadele kararı almayarak, işçileri oylama tutumuna tepki gösteriyor. Beklemenin artık kabul etmek ve hükümete destek vermek anlamına geldiğini belirten işyeri temsilcileri, işçilerin sendikal bürokrasiyi aşarak, mücadeleye atılması gerektiğini ifade ettiler.
Petrol-İş Sendikası'nın örgütlü olduğu Toros Gübre İşyeri Baştemsilcisi Nejdet Cildan, Türk-İş'in saldırılar karşısındaki tutumunu eleştirerek, "Beklemek kabul etmektir" dedi.
Bunun bir oyalama taktiği olduğunu belirten Cildan, "Türk-İş Başkanlar Kurulu için önce Sakarya'da yapacağız, dediler, daha sonra komik gerekçelerle ertelediler: En sonunda geçtiğimiz günlerde toplandılar, ordan da bir şey çıkmadı. Yıllardır yapılan yapılmaktadır" diye konuştu.
Önümüzdeki seti aşmalıyız
Öncelikle toplusözleşmeleri olan işyerlerini merkeze alan ve daha sonra tüm sendikaları kapsayacak bir çalışmanın yürütülmesi gerektiğini söyleyen Nejdet Cildan, hükümetin ve işverenlerin toplusözleşme görüşmelerinde hedeflenen enflasyon üzerinden ücret artışı dayatmasına da tepki gösterdi. Olayın "önderlik sorunu" olduğunu, bütün işçilerin "yukarıya baktığını" söyleyen Nejdet Cildan, "İşçiye Kızılay'a gel dediler geldi, işbırak dediler bıraktı. Demek ki işçi bunlara hazır ve yapabilecek durumda" dedi.
Türk-İş'ten beklenenin görüldüğünü, işçileri oyalamakla hükümete destek çıktığını belirten Tarım-İş Adana Şubesi Üyesi TİGEM İşyeri Baştemsilcisi Fehmi Bariç, işçilerin, mücadelelerinin önündeki bu seti aşması gerektiğini söyledi.
Sendikalara güven yok
Toplusözleşme görüşmelerindeki uyuşmazlıktan dolayı bir hafta içerisinde greve gitmeleri durumlarının olduğunu hatırlatan Çimento Fabrikası İşyeri Baş Temsilcisi Zekayi Çakıcı da, işçilerin konfederasyona güvenmediklerini söyledi. 1988 ve 1990 yılındaki grevin 18. gününde satılmalarını unutmadıklarını belirten Çakıcı, Türk-İş'in yüzde 25'i kabul etmeyeceklerini açıklamalarına rağmen, bu sözün arkasında ne kadar duracağını merak ettiklerini ifade etti. Laf zamanın bittiğini belirten Zekayi Çakıcı, bundan sonra kesinlikle eylem kararlarının alınmasını istediklerini vurguladı.
Adana Taşımacılık İşyeri Baştemsilci Abdullah Anlı ise işçilerin pasifize edildiğini, artık bunun kırılması gerektiğini söyledi. İşçilerin sendikacılara olan güvenini yitirdiğini belirten Abdullah Anlı, bir an önce eylem kararları alınması ve genel greve gidilmesi gerektiğini dile getirdi. Sendikaları TÜMTİS'in örnek alınması gerektiğini ifade eden Anlı, işçilerin bilinçlenmesi ve sendika bürokrasisine karşı mücadele etmesi gerektiğini kaydetti.
Kamil Şanverdi
Türk-İş üyesi işçiler, sendikaların ve konfederasyon yöneticilerinin bir türlü mücadele kararı almayarak, işçileri oylama tutumuna tepki gösteriyor. Beklemenin artık kabul etmek ve hükümete destek vermek anlamına geldiğini belirten işyeri temsilcileri, işçilerin sendikal bürokrasiyi aşarak, mücadeleye atılması gerektiğini ifade ettiler.
Petrol-İş Sendikası'nın örgütlü olduğu Toros Gübre İşyeri Baştemsilcisi Nejdet Cildan, Türk-İş'in saldırılar karşısındaki tutumunu eleştirerek, "Beklemek kabul etmektir" dedi.
Bunun bir oyalama taktiği olduğunu belirten Cildan, "Türk-İş Başkanlar Kurulu için önce Sakarya'da yapacağız, dediler, daha sonra komik gerekçelerle ertelediler: En sonunda geçtiğimiz günlerde toplandılar, ordan da bir şey çıkmadı. Yıllardır yapılan yapılmaktadır" diye konuştu.
Önümüzdeki seti aşmalıyız
Öncelikle toplusözleşmeleri olan işyerlerini merkeze alan ve daha sonra tüm sendikaları kapsayacak bir çalışmanın yürütülmesi gerektiğini söyleyen Nejdet Cildan, hükümetin ve işverenlerin toplusözleşme görüşmelerinde hedeflenen enflasyon üzerinden ücret artışı dayatmasına da tepki gösterdi. Olayın "önderlik sorunu" olduğunu, bütün işçilerin "yukarıya baktığını" söyleyen Nejdet Cildan, "İşçiye Kızılay'a gel dediler geldi, işbırak dediler bıraktı. Demek ki işçi bunlara hazır ve yapabilecek durumda" dedi.
Türk-İş'ten beklenenin görüldüğünü, işçileri oyalamakla hükümete destek çıktığını belirten Tarım-İş Adana Şubesi Üyesi TİGEM İşyeri Baştemsilcisi Fehmi Bariç, işçilerin, mücadelelerinin önündeki bu seti aşması gerektiğini söyledi.
Sendikalara güven yok
Toplusözleşme görüşmelerindeki uyuşmazlıktan dolayı bir hafta içerisinde greve gitmeleri durumlarının olduğunu hatırlatan Çimento Fabrikası İşyeri Baş Temsilcisi Zekayi Çakıcı da, işçilerin konfederasyona güvenmediklerini söyledi. 1988 ve 1990 yılındaki grevin 18. gününde satılmalarını unutmadıklarını belirten Çakıcı, Türk-İş'in yüzde 25'i kabul etmeyeceklerini açıklamalarına rağmen, bu sözün arkasında ne kadar duracağını merak ettiklerini ifade etti. Laf zamanın bittiğini belirten Zekayi Çakıcı, bundan sonra kesinlikle eylem kararlarının alınmasını istediklerini vurguladı.
Adana Taşımacılık İşyeri Baştemsilci Abdullah Anlı ise işçilerin pasifize edildiğini, artık bunun kırılması gerektiğini söyledi. İşçilerin sendikacılara olan güvenini yitirdiğini belirten Abdullah Anlı, bir an önce eylem kararları alınması ve genel greve gidilmesi gerektiğini dile getirdi. Sendikaları TÜMTİS'in örnek alınması gerektiğini ifade eden Anlı, işçilerin bilinçlenmesi ve sendika bürokrasisine karşı mücadele etmesi gerektiğini kaydetti.
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
