07 Şubat 2000 22:00

Batman Valisi topu Çiller'e attı

1994-1996 yılları arasında ithal edilen silahların 660 milyarlık bölümünün kayıp olmasıyla ilgili açıklama yapan Batman eski Valisi ve Merkez Valisi Salih Şarman, "Silah ithal etmek için Başbakanlık'tan onay aldıklarını" belirtti.

Paylaş
Batman Valisi topu Çiller'e attı
Batman eski Valisi Salih Şarman, valiliği döneminde silah ithal edildiği ve bunların kaybolduğu iddiaları konusunda, ''Silah ithal etmek için Başbakanlık'tan onay aldıklarını'' söyledi. Şarman'ın bahsettiği dönemin büyük bir bölümünde Çiller, daha sonra ise Erbakan başbakandı.
Önceki gün Star gazetesinde yer alan haberde, Salih Şarman'ın Batman Valisi olduğu dönemde, PKK'ye karşı kırsal alanda kullanmak için, çoğu köy korucularından olmak üzere 1000 kişilik özel bir birlik kurduğu belirtildi. Bu birliğin silah ihtiyacını karşılamak için Başbakanlık Kullanımı Destekleme Fonu'ndan para alındığının ve 1994-1996 yılları arasında Bulgaristan ve Çin'den 1 trilyon 450 milyar liralık silah ithal edildiğinin kaydedildiği haberde, aralarında suikast silahlarının da bulunduğu 660 milyarlık silahın kayıp olduğu kaydedildi.
Haberde, İçişleri Bakanlığı ile Mülkiye müfettişleri Candan Eren ve Muzaffer Öztürk'ün incelemede bulunduğu ve silahların bir kısmının parasının ödenmesine rağmen Türkiye'ye getirilmediği, nerede olduğunun ise bilinmediği sonucuna ulaştıkları söylendi. Haberde, kayıp silahların Hizbullah'a verildiği iddiası üzerinde duruldu.
Şarman'ın açıklaması
Bu haberin ardından Anadolu Ajansı'na açıklama yapan Merkez Valisi Salih Şarman, iddiaları, "uydurma, iftiralarla dolu" şeklinde nitelendirdi ve hakkındaki iddialar konusunda açılan soruşturmanın devam ettiğini söyledi. Şarman, "Jandarma Genel Komutanlığı'nın, Gümrükler Genel Müdürlüğü'nün tespitleri, kayıtları kullanılarak o iddialara tarafımızdan cevap verildi. Hiçbir suçlamanın aslının olmadığını, biz belgelerle bu işi yürüten müfettiş arkadaşlara ilettik" diye konuştu. Bu tür haberlerle jandarma ve gümrük teşkilatının töhmet altında bırakıldığını söyleyen Şarman, "Bizim tarafımızdan yapılmış hiçbir eksik, noksan usulsüz işlem olmadığı halde, terörle mücadele amacıyla bu işleri yaptığımız halde, şimdi önümüze suç, kabahat gibi getiriliyor. Olay bu" dedi.
Silahlar kaybolmamış!
O dönemde Hizbullah ile mücadele için silah ithal ettiklerini ve bu işlemi Başbakanlık'ın onayı ile gerçekleştirdiklerini kaydeden Şarman, şunları söyledi: "Yapacağımız işlemi, dosya ve proje halinde sunduk. Uygun görüldü. Ondan sonra bize kaynak aktarıldı. Hazine Müsteşarlığı bize ithalatçı belgesi verdi. Her yaptığımız ithalatla ilgili ayrıca izin aldık. Ne getireceğimizi belirterek... Bütün bunlara istinaden yaptık. Tamamen subjektif, uydurma bir iddia. Silahların bir kısmının Türkiye'ye hiç getirilmediği, gelenlerin ise kaybolduğu iddialarına ilişkin sorular bana soruşturmanın başında yöneltildi. Birincisi müfettişlerin isteği üzerine Gümrükler Genel Müdürlüğü bizim ithalat işlemlerimiz üzerine geniş bir araştırma yaptı. Kendi kayıtlarıyla karşılaştırdı. Tamamen usulüne uygun olarak yapıldığı, ithal edilen malların tamamının Türkiye'ye getirildiği, belgelerle kanıtlandı. Bu silahların kayıtları tarafımdan Jandarma Genel Komutanlığı'ndan istendi. Bunlar Batman İl Jandarma Komutanlığı'ndan çıkarılarak, bütün demirbaş kayıtları, giriş çıkışları iletildi bana. Ben de bunları müfettiş arkadaşlara ilettim. Silahların çok cüzi bir kısmı, yüzde 5-10 kadarlık kısmı emniyete verildi. Onlar az olduğu için kayıtları istemedim. 'Merak ediyorsanız onları da oradan sorun' dedim müfettişlere."
Şarman, Hizbullah'a karşı en büyük mücadelenin o dönemde kendileri tarafından verildiğini iddia ederek, "Bunun kayıtları var. PKK'ya aynı şekilde. Ama şimdi bunlar suç gibi önümüze getiriliyor. Bu bundan sonra görev yapacaklar için çok teşvik edici bir şey olmayacaktır" diye konuştu. Malvarlığı ile ilgili iddialara da değinen Şarman, bu konuda daha önce soruşturma geçirdiğini ve "kuruş kuruş" hesabını verdiğini savundu. Şarman, "Aklandık orada. Lehimizde karar verildi. Kesinleşti" dedi.
Başbakan Çiller'di
Şarman'ın bahsettiği dönemde ise DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, başbakandı. Çiller, 25 Haziran 1993 yılından 1995 genel seçimlerine kadar oturduğu başbakanlık koltuğunu, 28 Haziran 1996 tarihinde Erbakan'a devretmişti. Erbakan hükümetinde Başbakan Yardımcısı olan hükümüt ortağı Çiller, Hizbullah operasyonlarının başladığı günden beri kendisini temize çıkarmaya çalışıyor. Hizbullah'ın varlığını devletin 1983 yılından beri bildiğini ve örgütün devletin arşivlerine geçtiğini söylemekten çekinmeyen Çiller, cinayetlerin son yıllarda yoğunlaştığını iddia ederek, kendisini aklamaya çalışıyor. Halbuki Çiller'in başbakan olduğu dönem, 1000'in üzerinde faili meçhul cinayetle anılıyor. Ayrıca Sivas katliamı, Susurluk gibi olaylar da Çiller'in hükümette olduğu dönemlerde yaşandı.
ÖNCEKİ HABER

'Özelleştirmeyi hırsla yapın'

SONRAKİ HABER

Ankara'da Emek Platformu girişimi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa