6 Şubat 2000 22:00

Korucular tetikçilik yapıyor

Korucular tetikçilik yapıyor
Devlet bir yandan OHAL'in tüm sorumluluğunu korucuların üzerine yıkarak kendini aklamaya çalışırken, diğer yandan da sayıları 75 bini bulan bu kişilere yeni iş alanları yaratmaya çalışıyor.
Köye dönüş için, halkın karşı çıktığı 'köykent' projesi dışında bir çözüm üretemeyen devlet, çeteci koruculara "emeklilik hakkı" tanıyarak, çeşitli kamu kurumlarında istihdam etmenin yollarını arıyor. Şimdiye kadar, çeşitli yüz kızartıcı suç ve çete örgütlenmeleri nedeniyle 4000'i yargılanıp ceza alan korucular ise çete faaliyetlerinden vazgeçmiyorlar.
Köylüler tehdit ediliyor
Bölge halkının gözünde birer suç makinesi olan korucular, kendilerine yeni iş alanları yaratıyorlar. Bunlardan biri de ağa tetikçiliği. Silvanın Umur köyünde, tapusuz tarım arazilerini işleten köylülerin ürünlerine tehdit ve şantaj yoluyla el koyan ağa Muharrem Üstün, kendisine karşı koyanları da bir yüzbaşı ile işbirliği yaparak, göçe zorluyor. Ağa Muharrem Üstün, Ferit Eren isimli bir korucubaşını da kullanarak, köylüler üzerinde terör estiriyor.
Topraklara el koydular
Yaklaşık 1 ay önce Silvan'ın Umur köyünden zorla göç ettirilen 6 aileden biri olan 13 nüfuslu Çürük ailesi, Diyarbakır'da sefalet içinde yaşıyor. Babası, 8 kardeşi ve 2 yeğeniyle göç etmek zorunda kalan Ayhan Çürük, 100 yıldır işledikleri topraklara köy ağasının el koyduğunu belirterek, ekliyor: "Ağa 100 dönüm olan topraktan elde ettiğimiz 450 milyonun 300 milyonunu gasp ediyor. Toprağı biz işliyoruz. Biz de ağaya dava açtık. Şimdi mahkemeliğiz."
Köylüler gözaltına alındı
Ağanın köy yakınındaki karakolda görevli bir yüzbaşıyı devreye sokarak kendilerini tehdit ettiğini, bu da yetmeyince Ferit Eren isimli köylüyü korucubaşı, aynı ailenin diğer fertlerini de korucu yaptığını kaydeden Ayhan Çürük, son seçimlerde de korucubaşının zorla muhtar yapıldığını söyledi. Köy ağasının korucubaşı Ferit Eren'e 1000 dönüm arazi verdiğini belirten Çürük ailesi, şunları anlattı: "Ağanın tetikçisi gibi davranan korucubaşı, köylüler üzerinde terör estirerek, kendisine karşı gelen 5 aileyi ve eski muhtarı köyden zorla göç ettirdi. Baskılar zamanla daha da arttı. Geçen yaz, korucubaşı Ferit Eren'in korucu olan amcasının oğlu öldürüldü. Bunun üzerine askerler köyü basarak, bizim de aralarında olduğumuz 10 köylüyü gözaltına aldı. 10 gün gözaltında tutulduk. Bu süre içinde çeşitli baskılara maruz kaldık. Suçsuz olduğumuz anlaşılınca serbest bırakıldık. Ancak köye gelir gelmez korucubaşı ve korucular evimizi basarak, amcasının oğlunun ölümünden bizi sorumlu tutarak, ağır tehditler savurdu ve 24 saat süre tanıdı. Biz de can güvenliğimiz olmadığı için mecburen Diyarbakır'a taşındık."
Köye dönmek istiyorlar
Diyarbakır'da bir gecekonduda yaşamlarını sürdürmeye çalışan 13 nüfuslu Çürük ailesi, işsizlik nedeniyle oldukça zor günler geçiriyor. İHD'ye başvurarak köye dönüş için yardım talebinde bulunan aile, "Koruculara iş bulacaklarına bizim mağduriyetimizi gidersinler. Bugün 'Köyüne dön' deseler döneriz. Ama biz 100 yıldır işlediğimiz toprağımızı da istiyoruz" diyor. src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön


Özelleştirme canavarı can aldı
Almanya'nın Köln kentinde feci bir tren kazası meydana geldi. Kazada ilk belirlemelere göre 7 kişi yaşamını yitirdi. 20'si ağır olmak üzere 105 kişinin yaralandığı kaza üzerine Köln polisi tarafından yapılan resmi açıklamaya göre, Amsterdam'dan Basel'e gitmekte olan D-203 sefer sayılı tren Köln-Brühl İstasyonu'ndaki onarım çalışmalarından dolayı makas değiştirirken raydan çıkarak, bir binaya çarptı. İçindeki 300 yolcuyla yamaç aşağı yuvarlanan trenin lokomotif ve dört vagonunun enkaz kaldırma çalışmaları gazetemizin yayına hazırlandığı satlerde sürüyordu.
Önceki gece saat 00.13 sıralarında meydana gelen ve 5 vagonun iç içe geçtiği kazada, Amerikalı, Japon ve İtalyan turistlerin de bulunduğu bildiriliyor. İlk açıklamalara göre, kazanın, trenin makas değiştirirken hızlı gitmesinden kaynaklandığı iddia ediliyor.
Kazayı hafif yaralanarak atlatan lokomotif sürücüsünün ifadesi alındıktan ve lokomotif takometre yazıcısı incelendikten sonra, kazanın neden meydana geldiği hakkında ayrıntılı bilgi verileceği duyuruldu. Kazanın ardından olay yerine gelerek incelemelerde bulunan Kuzey Ren Vestfalya Başbakanı Clement, kazaya yol açan nedenin en kısa zamanda ortaya çıkartılacağını ve gerekli önlemlerin alınacağı vaadinde bulundu.
Özelleştirme furyası ile gelen kazalar zinciri
Almanya'da meydana gelen tren kazalarının bilançosuna bir göz atıldığında kazalar zincirinin özelleştirme furyası ile çığ gibi büyüdüğü ortaya çıkıyor. Daha geçtiğimiz günlerde Alman Demiryolları Başkanı Mehdorn'un 70 bin demiryolu çalışanının işine son verme planları kamuoyuna yansımıştı. Teknik bakım, güvenlik, onarım gibi alanlarda yoğun bir kıyıma giden Alman Demiryolları'nda çalışan sayısı azaldıkça kaza sayası da artıyor. Mehdorn'un son kıyım planları üzerine bir açıklama yapan Alman Demiryolu Çalşanları Sendikası, çalışan sayısının azaltımasını ve eldeki çalışanların daha fazla çalıştırılmasını eleştirmişti.
Fazla çalışmaktan ve çalışanların yeteri kadar dinlendirilmemesinden dolayı demiryolu çalışanlarının aşırı yorulduğuna dikkat çekilen açıklamalarda, çalışanların sayısını azaltmak yerine yeni elemanların alınması talep edilmişti.