03 Şubat 2000 22:00

Suikast emri Yeşil'den

Akın Birdal'a suikast davasının gerekçeli kararını açıklayan Ankara 1 Nolu DGM; suikast emrini Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım'ın verdiğini belirtti.

Paylaş
Suikast emri Yeşil'den
İnsan Hakları Derneği (İHD) eski Genel Başkanı Akın Birdal'a silahlı saldırı davasının gerekçeli kararında, Birdal'ın öldürülmesi emrini Türk İntikam Tugayı (TİT)'nın kurucusu, lideri olduğu belirtilen ve suikastin azmettiricisi Cengiz Ersever'e, "Yeşil" kod adlı Mahmut Yıldırım'ın verdiği belirtildi.
Ankara 1 No'lu DGM, eski İHD Genel Başkanı Akın Birdal'a 12 Mayıs 1998 günü düzenlenen silahlı saldırı olayı ile ilgili olarak, "cürüm işlemek için silahlı çete oluşturdukları, siyasi amaçla adam öldürmeye tam teşebbüste bulundukları ve bu suçlara iştirak ettikleri" gerekçesiyle 11 sanığı 10 ay ile 19 yıl 2 ay 3 gün arasında değişen ağır hapis cezalarına mahkûm ettiği davanın gerekçeli kararını tamamladı. Müdahil Birdal ve avukatları ile sanıklar ve avukatlarının isimleri, iddia, savunma, deliller, gerekçe, sanıkların hukuki durumları ve hüküm bölümlerinden oluşan 63 sayfalık gerekçeli kararda, Yeşil'in, "terör örgütü PKK'ye yardım ettiği" gerekçesiyle Birdal'ın cezalandırılması emrini, TİT'nın kurucusu, lideri ve saldırı olayının azmettiricisi olan Cengiz Ersever'e verdiği belirtildi.
Kararın "gerekçe" bölümünde, TİT'in oluşumu ve sanıkların "Yeşil"le olan bağlantıları ayrıntılı olarak anlatıldı.
Ersever-Yeşil ilişkisi
Kararda, en son Büyükçekmece İlçe Jandarma Karakolu'nda uzman çavuş olarak görev yapan Cengiz Ersever'in, değişik jandarma karakol ve teşkilatlarında idari, istihbarati, asayiş ve terör olaylarıyla ilgili çalıştığı belirtilerek, Tunceli'de görev yaptığı 1994-1995 yıllarında bir kahvehanede "Yeşil" kod adlı Mahmut Yıldırım ile tanıştığı, Tunceli ve Elazığ'da devam eden ilişkilerinin İstanbul'a atandıktan sonra da sürdüğü, Ersever'in, aynı fikir yapısında olmaları nedeniyle "Yeşil" ile sık sık telefonla görüştüğü, İstanbul ve Ankara'da değişik zamanlarda bir araya geldikleri kaydedildi.
Ersever'in, çay bahçesi ve otopark işletmeciliği görünümü arkasında adamları vasıtasıyla yasadışı çek-senet işleri yapan ve Birdal'a silahlı saldırı olayını organize eden Semih Tufan Gülaltay ile ilişkisinin 1996 yılı yazında Mahmut Yıldırım aracılığıyla başladığı ifade edilen kararda, bu tarihten sonra Ersever ile Gülaltay'ın "sıkı dostluk ve işbirliği içine girdiklerine" işaret edildi. Kararda, Mahmut Yıldırım'la ilişkisi 1996 yılı Kasım ayına kadar devam eden Gülaltay'ın, arkadaşı Mustafa Gülen aracılığıyla "Mikail Sarı" sahte kimlikli Mehmet Cemal Kulaksızoğlu ile tanıştığı anlatılarak, Kulaksızoğlu, Gülaltay ve Ersever arasındaki ilişkinin bu şekilde başladığı ve bir araya geldiklerinde, "son yıllarda meydana gelen terör olayları ve bölücü faaliyetlerle mücadele konusunda tartıştıkları" belirtildi. Bu görüşmeler sonucunda, "PKK ve bölücü faaliyetlerle mücadele amacıyla Türkçü ve milliyetçi yapıda bir örgütlenmenin gerekli olduğuna" karar vererek, Ersever'in önerisiyle TİT'i kurdukları ifade edilen kararda, propaganda faaliyetlerinin yapılması ve sağ kesimin desteğinin alınması için bir radyo istasyonunun kurulmasının benimsendiği kaydedildi.
'Emir Yeşil'den'
Kararda, çetenin bu şekildeki oluşumundan sonra 1998 yılı Nisan ayı başlarında "Yeşil" ile "Fırat" kod adlı Cengiz Ersever'in Ankara Etimesgut yakınlarında bir görüşme yaptıları belirtilerek, şöyle devam edildi:
"Mahmut Yıldırım bu görüşmede, eski İHD Genel Başkanı Akın Birdal'ın gönül ilişkisi olan bir bayanın yengesi İran asıllı Suzan isimli kadın aracılığıyla İran gizli servisiyle irtibata geçtiğini, dolayısıyla PKK'ya yardım ettiğini, bu nedenle cezalandırılması gerektiğini Cengiz Ersever'e bildirmiştir. 'Yeşil' kod Mahmut Yıldırım'ın talimatı ve o tarihlerde Şemdin Sakık'ın basına yansıyan beyanlarında Birdal'ın isminin de geçmesinin de etkisi ile eylem tartışması yapılan kişilerden Birdal'ın öldürülmesi gerektiği yönünde karar alınmıştır."
Birdal'a saldırı eyleminin gerçekleştirecek kişiler ile sonraki tarihlerde yapılacak eylemlerde kullanılacak kişilere eğitim verilmesi konusunda program yapıldığı ve eğitim faaliyetlerine başlandığı, eğitim çalışmalarının Ersever ve "Kubilay" kod Yıldıray Atılgan tarafından yürütüldüğü anlatılan iddianamede, eğitim sahası olarak da Silivri-Çatalca arasındaki bir arazinin kullanıldığı kaydedildi.
'TİT, silahlı çete'
TİT'in, ilk olarak Birdal'a eylem düzenlenmesini, daha sonra da HADEP Sarıgazi İlçe Teşkilatı'na eylem yapılmasını kararlaştırdığı bildirilen gerekçeli kararda, "Ele geçen silahlardan ve Emniyet Genel Müdürlüğü yazısından bu oluşumun silahlı bir çete olduğu, daha önceki yıllarda Semih Tufan Gülaltay liderliğinde çek-senet mafyası şeklinde faaliyet gösteren çete dışında, siyasi ve sosyal görüşten kaynaklanan amaçla suç işlemek amacıyla yeni bir çetenin oluştuğu ve faaliyete geçirildiği anlaşılmıştır" denildi.
Kararda, Birdal'a yönelik düzenlenen silahlı saldırının nasıl planlandığı, gerçekleştirildiği ve bu olayda sanıkların nasıl görevlendirildiği konusu geniş olarak anlatıldıktan sonra, olaya ilişkin mahkeme heyetinde oluşan kanaat ise "Akın Birdal'a yakın mesafeden her iki sanığın toplam olarak 13 el ateş etmeleri ve atışların adli tıp raporuna nazaran göğüs gibi hayati önemi haiz vücut bölgesine yapılması vücutta birden fazla kurşun giriş-çıkış deliklerinin bulunması, mağdurun acilen ameliyata alınıp yapılan tıbbi operasyonla ölümden döndürülmesi, bu yaralanmanın hayati tehlike tevlit edecek durumda olması dikkate alınarak sanıkların eyleminin öldürme kastına matuf olduğu, ancak ölüm neticesinin mağdurun acilen yapılan ameliyatı nedeniyle meydana gelmediği, bu safhada sanıkların eyleminin öldürmeye tam teşebbüs safhasında kaldığı kanaatına varılmıştır" şeklinde ifade edildi.
'TİT'in lideri Ersever'
Sanıkların yakalandıkları yerlerde, ruhsatsız silahlar ile TİT'in amblemi olan mavi zemin özerine sarı kurtbaşı bulunan bayraklar ele geçirildiği belirtilen kararın hukuki değerlendirme bölümünde, Ersever'in, TİT'in kurucusu, lideri ve Birdal'a yönelik silahlı saldırı olayının azmettiricisi, Gülaltay'ın saldırı olayını organize ettiği ve asli iştirakçi fail olduğu, Kulaksızoğlu'nun da TİT'in oluşumunda ve eylemlerin planmasında yer aldığı belirtildi. Mahkeme, 11 sanığı 10 ay ile 19 yıl 2 ay 3 gün arasında değişen ağır hapis cezalarına çarptırmış, 6 sanık hakkında beraat kararı vermişti.
ÖNCEKİ HABER

Gübre fiyatları bir yılda yüzde 150 arttı

SONRAKİ HABER

ANAP'tan "Demirel'i seçmeyiz" mesajı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...