Yürüyebildiğimiz kadar yürüyeceğiz

Yürüyebildiğimiz kadar yürüyeceğiz
Şahin Bayar
Petrol-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın, Petrol Ofisi AŞ (POAŞ)'nin özelleştirilmesine karşı geniş bir cephenin olduğunu söyleyerek, "Onlarla yürüyebildiğimiz kadar yürüyeceğiz. Bu anlamda pes etmemiz mümkün değildir" dedi.
Özelleştirmenin ne sermayenin tabana yayılması, ne kamu çıkarları ne de halkın başka çıkarlarını gözeten bir uygulama olmadığını belirten Öztaşkın, özelleştirmenin altında yatan asıl hedefin sosyal devletin ortadan kaldırılması olduğunu vurguladı. "Biz ulusal çıkarlarımız için kamu yararına olmadığı için özelleştirmeye karşı çıkıyoruz" diyen Petrol-İş Genel Başkanı, bu anlayışla POAŞ'ın özelleştirilmesine karşı kamuoyunu aydınlatmaya çalışacaklarını dile getirdi.
POAŞ'ın özelleştirilmesine karşı somut eylem ve etkinlik kararlarını önümüzdeki hafta Ankara'da yapacakları Temsilciler Kurulu'nda alacaklarını, hedeflerinin örgütlü oldukları diğer işyerlerini de harekete geçirmek olduğunu belirten Mustafa Öztaşkın, Türk-İş'e bağlı sendikaların kendisini hayal kırıklığına uğrattığını ifade etti.
Tek başımıza aşmamız güç
Tek bir sendika olarak sorunları aşmalarının güç olduğunu vurgulayan Öztaşkın şöyle devam etti: "Türk-İş Genel Kurulu'nu, konuşmalara baktığımızda bir umut olarak görüyordum. Çünkü genel kurulda özelleştirmeye karşı çok radikal karşı çıkışlar gördüm. Fakat ne yazık ki konuşulanlar Genel Kurul Salonu'nda kalacak gibi görünüyor."
Bu tavrı "samimiyetsizlik" olarak değerlendiren Öztaşkın, tepkisini "Gücümüz yeter, yetmez bu ayrı bir tartışma konusu. Ama herkes üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmek zorunda. Herkesin söylediği sözün arkasında durması gerekir. Çıkacaksınız kürsülerden konuşacaksınız sonra bu sözleri unutacaksınız. Bunu samimiyetsizlik olarak algılıyorum" diyerek tepkisini dile getirdi.
Güvenilirlik sorunu
Sendikaların yaşadığı en önemli sorunlardan birisinin güvenilirlik sorunu olduğuna dikkat çeken Mustafa Öztaşkın, sorunların çözümünü sınıfın gücünde aramak yerine, yakın olunan siyasi partilerden medet umma anlayışının ortak mücadelenin önünü kestiğine dikkat çekti. Buna rağmen morallerin bozulmadığını söyleyen Öztaşkın, "Çünkü Türkiye'de özelleştirmeye karşı hayli geniş bir cephe var. Onlarla yüreyebildiğimiz kadar yürüyeceğiz. Pes etmemiz mümkün değildir" diye konuştu. Türk-İş Genel Kurulu yapılmadan önce POAŞ'ın özelleştirilmek istenmesine karşı Ankara'da basın açıklaması yaptıklarını ve sendikaların bir hayli yoğun ilgi gösterdiğini hatırlatan Öztaşkın, daha sonraki günlerde enerji sektöründe örgütlü Tes-İş, T. Maden-İş ve Enerji Yapı Yol-Sen ile zaman zaman görüşmeler yaptıklarını belirtti.
Türk-İş sorunları savsaklıyor
Emek Platformu'nu bir umut olarak gördüklerini, ancak platformun bazı bileşenlerinin özelleştirmeye karşı olmadığını ifade eden Mustafa Öztaşkın, "Burada en önemli görev aslında Türk-İş'e düşüyor.
Türk-İş yönetiminde değişiklikler oldu, görev alan arkadaşlar özelleştirmeye karşı duyarlı olduklarını her fırsatta ifade ediyorlar. Bütün bu sorunların tartışılacağı Türk-İş Başkanlar Kurulu'nun 20 gün süreyle ertelenmesi doğru bir karar değildi. Biraz sorunları geçiştirme ve savsaklama için ayrılan bir zaman gibi geldi bana" dedi.
Türk-İş Başkanı Bayram Meral'in her fırsatta özelleştirmeye karşı olduğunu, üzerlerine bir şey düşerse yapacaklarını söylediğini hatırlatan Öztaşkın, sorunun sadece kişisel anlamda destek vermek veya karşı olduğunu söylemekle çözülmeyeceğini belirtti. Mustafa Öztaşkın, Meral'e düşen görevin örgütü bir bütün olarak harakete geçirmek olduğunu hatırlattı.