27 Ocak 2000 22:00
Hizbullah, Susurluk'a
göz yumanların eseri
Hizbullah, Susurluk'a göz yumanların eseri
Son günlerde yoğunlaşan Hizbullah tartışmalarına ilişkin yazılı bir açıklama yapan KESK Genel Başkanı Siyami Erdem, Tarsus'ta ortaya çıkarılan cesetlerden ikisinin eğitim emekçisi olduğunu hatırlatarak, Hizbullah'ın güçlenmesine yıllardır ses çıkartılmadığını ifade etti.
Derin devletin yarattığı tahribatın giderilmesinin ve çetelerin tasfiyesinin 'demokratikleşmenin' önemli adımlarından birisi olduğunu da vurgulayan Erdem, "Kamu emekçilerinin üzerine köpekleri saldırtanlar, Susurluk ve benzeri çeteleri görmezden gelenler, çete başlarının ellerini kollarını sallayarak serbest kalmasına göz yumanlar, Hizbullah'ın güçlenmesine de yıllarca ses çıkartmamışlardır. Öğretmen istediği için mahkemeye çıkartılan çocuklara, Manisa ve İskenderun'da işkence ve tecavüze uğrayan öğrencilere, baklava çaldığı için yılarca hapis yatan çocuklara bakıldığında; insan haklarının ne kadar sözde kaldığını bir kez daha görmekteyiz" dedi.
Erdem şöyle devam etti: "Gücü; hak arayanlara, demokrasi talep edenlere, aydınlara, düşünürlere, emekçilere yeten devlet, Hizbullah örneğinde de görüldüğü gibi ürkütücü iddialarla yüz yüze kalmaktadır. 12 Eylül'le birlikte sol ve demokrat kesimlere karşı güçlendirilen dinci görüş ve faaliyetler dikkate alındığında; inanılmaz ölçülerde güçlenen İslami terörün, hangi kesimlere karşı güçlendirildiği ya da güçlenmesine göz yumulduğunu kamuoyu bilmek istemektedir."
KESK olarak Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Çetin Emeç, Bahriye Üçok, Musa Anter gibi sayısız faili meçhul cinayetin ve arkasındaki güçlerin aydınlatılmasını istediklerini vurgulayan Erdem'in açıklaması "Faili meçhul cinayetleri ve Hizbullah'ın katliamlarını nefretle kınarken, bütün emek ve demokrasi güçlerini çetelere karşı mücadeleye çağırıyoruz" çağrısıyla son buldu.
Son günlerde yoğunlaşan Hizbullah tartışmalarına ilişkin yazılı bir açıklama yapan KESK Genel Başkanı Siyami Erdem, Tarsus'ta ortaya çıkarılan cesetlerden ikisinin eğitim emekçisi olduğunu hatırlatarak, Hizbullah'ın güçlenmesine yıllardır ses çıkartılmadığını ifade etti.
Derin devletin yarattığı tahribatın giderilmesinin ve çetelerin tasfiyesinin 'demokratikleşmenin' önemli adımlarından birisi olduğunu da vurgulayan Erdem, "Kamu emekçilerinin üzerine köpekleri saldırtanlar, Susurluk ve benzeri çeteleri görmezden gelenler, çete başlarının ellerini kollarını sallayarak serbest kalmasına göz yumanlar, Hizbullah'ın güçlenmesine de yıllarca ses çıkartmamışlardır. Öğretmen istediği için mahkemeye çıkartılan çocuklara, Manisa ve İskenderun'da işkence ve tecavüze uğrayan öğrencilere, baklava çaldığı için yılarca hapis yatan çocuklara bakıldığında; insan haklarının ne kadar sözde kaldığını bir kez daha görmekteyiz" dedi.
Erdem şöyle devam etti: "Gücü; hak arayanlara, demokrasi talep edenlere, aydınlara, düşünürlere, emekçilere yeten devlet, Hizbullah örneğinde de görüldüğü gibi ürkütücü iddialarla yüz yüze kalmaktadır. 12 Eylül'le birlikte sol ve demokrat kesimlere karşı güçlendirilen dinci görüş ve faaliyetler dikkate alındığında; inanılmaz ölçülerde güçlenen İslami terörün, hangi kesimlere karşı güçlendirildiği ya da güçlenmesine göz yumulduğunu kamuoyu bilmek istemektedir."
KESK olarak Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Çetin Emeç, Bahriye Üçok, Musa Anter gibi sayısız faili meçhul cinayetin ve arkasındaki güçlerin aydınlatılmasını istediklerini vurgulayan Erdem'in açıklaması "Faili meçhul cinayetleri ve Hizbullah'ın katliamlarını nefretle kınarken, bütün emek ve demokrasi güçlerini çetelere karşı mücadeleye çağırıyoruz" çağrısıyla son buldu.
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
