22 Ocak 2000 22:00
Burası başkent!
Ankara'nın göbeğinde kendi haline terk edilmiş, yetkililerce görmezlikten gelinen bir mahalle Hıdırlıktepe. Hıdırlıktepe'nin yoksul halkı, unutulmuş mahallelerinde sorunlarla boğuşuyor. Onların ne yolları var, ne elektrikleri ne de sağlıklı suları.
Burası başkent!
Jülide Kalıç
Çamurlu dar sokakları, sıvaları dökülmüş yamalı konduları ve yoksul halkıyla, kendi haline terk edilmiş mahallelerden biri Hıdırlıktepe. Ankara'nın göbeğinde Altındağ'da yüksek kayaların yamacına yuvalanmış derme çatma evleriyle, "Biz burdayız" dercesine dikilse de yetkililerin karşısına, görmemezlikten gelinmeye devam ediliyor yıllardır.
Hıdırlıktepe'nin işçi ve işsiz halkı öyle kolay kolay da inemiyor şehir merkezine. İnse de çıkamıyor geri. Binlerce kez dile getirmelerine rağmen saatte bir geliyor belediye otobüsü. Bir de şöförün keyfine kalmış, isterse çıkıyor dar yokuşları. Yoksa gerisin geriye dönüyor. Hıdırlıktepe halkına da saatlerce beklemek düşüyor duraklarda. Sonra vuruyorlar kendilerini yokuşlara, yazın sıcağında kışın ayazında yürüyerek gidip geliyorlar evlerine. Geçim sıkıntısı, işsizlik ve yoksulluklarının yanı sıra mahallenin bitmek bilmez sorunları ekleniyor Hıdırlıktepeli'nin sırtına.
Mehmet Türkmen, Hıdırlıktepe Yiğitler Mahallesi'nin muhtarı. Türkmen, iki dönemdir mahallenin muhtarlığını yapıyor. Hıdırlıktepe halkının yaşadığı sıkıntıları anlatan Türkmen, ulaşımın zorluğundan, elektrik kesintilerinden ve yaklaşık 100 bin kişinin kullandığı su deposunun bakımsızlığından bahsediyor. Türkmen, seçildiğinden bu yana mahallenin sorunlarının çözümü için çalmadık kapı bırakmamış. Sorunlar arttıkça halk muhtarın kapısına, muhtar da yetkililerin kapısına dayanmış. "Aferin çalışkan muhtarmışsın" diye övgü almış yetkililerden ama hiçbiri de söylediklerinin yapılması için uğraşmamış.
'Sorunlarımız çözülmüyor'
Hıdırlıktepe halkı suların sağlıklı olup olmadığına dair kuşkular taşıyor. Mehmet Türkmen, su dağıtımının yapıldığı deponun etrafının pislik içinde olduğunu söylüyor. Deponun bakımı için ASKİ Genel Müdürlüğü'ne verdiği dilekçenin dikkate alınmamasından şikâyet eden Türkmen, su deposunun üzerinde çocukların oynadığını, her tür pisliğin depo bacalarından atılabileceğini anlatıyor. Bir an önce deponun çevre düzenlemesinin yapılması gerektiğini vurgulayan Türkmen, halkın hastalık kapmaktan kork-tuğunu belirtiyor.
'O tarafa hizmet gitmez'
"Biz bu memleketin insanları değil miyiz?" diyerek tepkisini dile getiren Türkmen, gariban bir mahalleyle kimsenin ilgilenmediğini, halka hizmet vermesi için seçilenlerin yoksullara sırt çevirdiğini söyledi. Sorunlarla ilgili olarak bizzat Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ile görüştüğünü ve söz aldığını, ancak verdiği dilekçenin Fen İşleri Daire Başkanlığı'nda kaybolduğunu belirten Türkmen, kimi yetkililerin, "O tarafa hizmet gitmez" diyerek kendi ağızlarıyla hizmet vermeyeceklerini duyurduklarını belirtti.
Hıdırlıktepe'de gecekonduların kayalıklar üzerine kurulduğuna işaret eden Türkmen, halkın kayaların üzerlerine düşme tehlikesi nedeniyle ölümle burun buruna yaşadığına dikkat çekti. Geçen yıl, kayaların bir evin üzerine yuvarlanması nedeniyle üç kişinin hayatını kaybettiğini hatırlatan Türkmen, kayaların düşme tehlikesine karşı önlem alınmadığını vurguluyor. Sadece yıkılan evin çevresine bir duvar örmekle yetinildiğinin altını çizen Türkmen, kayaların etrafına istinad duvarı çekilmesi için çok uğraştığını ama kayaların devrilmesine karşın hiçbir şey yapılmadığını hatırlatıyor.
Jülide Kalıç
Çamurlu dar sokakları, sıvaları dökülmüş yamalı konduları ve yoksul halkıyla, kendi haline terk edilmiş mahallelerden biri Hıdırlıktepe. Ankara'nın göbeğinde Altındağ'da yüksek kayaların yamacına yuvalanmış derme çatma evleriyle, "Biz burdayız" dercesine dikilse de yetkililerin karşısına, görmemezlikten gelinmeye devam ediliyor yıllardır.
Hıdırlıktepe'nin işçi ve işsiz halkı öyle kolay kolay da inemiyor şehir merkezine. İnse de çıkamıyor geri. Binlerce kez dile getirmelerine rağmen saatte bir geliyor belediye otobüsü. Bir de şöförün keyfine kalmış, isterse çıkıyor dar yokuşları. Yoksa gerisin geriye dönüyor. Hıdırlıktepe halkına da saatlerce beklemek düşüyor duraklarda. Sonra vuruyorlar kendilerini yokuşlara, yazın sıcağında kışın ayazında yürüyerek gidip geliyorlar evlerine. Geçim sıkıntısı, işsizlik ve yoksulluklarının yanı sıra mahallenin bitmek bilmez sorunları ekleniyor Hıdırlıktepeli'nin sırtına.
Mehmet Türkmen, Hıdırlıktepe Yiğitler Mahallesi'nin muhtarı. Türkmen, iki dönemdir mahallenin muhtarlığını yapıyor. Hıdırlıktepe halkının yaşadığı sıkıntıları anlatan Türkmen, ulaşımın zorluğundan, elektrik kesintilerinden ve yaklaşık 100 bin kişinin kullandığı su deposunun bakımsızlığından bahsediyor. Türkmen, seçildiğinden bu yana mahallenin sorunlarının çözümü için çalmadık kapı bırakmamış. Sorunlar arttıkça halk muhtarın kapısına, muhtar da yetkililerin kapısına dayanmış. "Aferin çalışkan muhtarmışsın" diye övgü almış yetkililerden ama hiçbiri de söylediklerinin yapılması için uğraşmamış.
'Sorunlarımız çözülmüyor'
Hıdırlıktepe halkı suların sağlıklı olup olmadığına dair kuşkular taşıyor. Mehmet Türkmen, su dağıtımının yapıldığı deponun etrafının pislik içinde olduğunu söylüyor. Deponun bakımı için ASKİ Genel Müdürlüğü'ne verdiği dilekçenin dikkate alınmamasından şikâyet eden Türkmen, su deposunun üzerinde çocukların oynadığını, her tür pisliğin depo bacalarından atılabileceğini anlatıyor. Bir an önce deponun çevre düzenlemesinin yapılması gerektiğini vurgulayan Türkmen, halkın hastalık kapmaktan kork-tuğunu belirtiyor.
'O tarafa hizmet gitmez'
"Biz bu memleketin insanları değil miyiz?" diyerek tepkisini dile getiren Türkmen, gariban bir mahalleyle kimsenin ilgilenmediğini, halka hizmet vermesi için seçilenlerin yoksullara sırt çevirdiğini söyledi. Sorunlarla ilgili olarak bizzat Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ile görüştüğünü ve söz aldığını, ancak verdiği dilekçenin Fen İşleri Daire Başkanlığı'nda kaybolduğunu belirten Türkmen, kimi yetkililerin, "O tarafa hizmet gitmez" diyerek kendi ağızlarıyla hizmet vermeyeceklerini duyurduklarını belirtti.
Hıdırlıktepe'de gecekonduların kayalıklar üzerine kurulduğuna işaret eden Türkmen, halkın kayaların üzerlerine düşme tehlikesi nedeniyle ölümle burun buruna yaşadığına dikkat çekti. Geçen yıl, kayaların bir evin üzerine yuvarlanması nedeniyle üç kişinin hayatını kaybettiğini hatırlatan Türkmen, kayaların düşme tehlikesine karşı önlem alınmadığını vurguluyor. Sadece yıkılan evin çevresine bir duvar örmekle yetinildiğinin altını çizen Türkmen, kayaların etrafına istinad duvarı çekilmesi için çok uğraştığını ama kayaların devrilmesine karşın hiçbir şey yapılmadığını hatırlatıyor.
YAZARLAR
A. Cihan Soylu
‘Boş tencere’ iktidarın neresinde?
Şebnem Korur Fincancı
Tehlike nedir?
Sultan Özer
Yeni anayasa tartışmaları, AKP’ye can suyu olur mu?
Hediye Levent
Erdoğan'ın Irak ziyaretinin 3 sebebi ve değişim rüzgarı!
Arif Nacaroğlu
Özgürlükçü Anayasa
Erkan Aydoğanoğlu
1 Mayıs ve sonrası
Mehmet Özyazanlar
Galatasaray kaparak, Fenerbahçe kaptırmayarak…
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
