17 Ağustos 2011 10:22

Güney filmleri birçok kentte gösterilecek

Yıllardır Amerika’da film programları düzenleyen küratör Ercüment Akman ile Kültür ve Turizm Bakanlığı Washington Müşavirliği ve Güney Film’in işbirliğiyle, Yılmaz Güney’in en unutulmaz filmlerinden “Yol”, “Umut”, “Ağıt”, “Sürü”, “Seyit Han”, “A

Güney filmleri birçok kentte gösterilecek
Paylaş

Filmlerin son durağı ise 2012 yılında başkent Washington olacak. Washington’da da sinemaseverlerle buluşacak olan filmler, başkentin akademik çevresince “tekrar okuma”dan, tartışmadan geçirilecek. American, George Mason ve Georgetown üniversitelerinde sempozyumlar düzenlenecek, sinema eleştirmenleri Güney sineması hakkında tebliğler yayımlayacak.

8 FİLM BİR ARADA DOLAŞIYOR

Güney sinemasının ilk kez ve kapsamlı bir programla Kuzey Amerika’yı dolaşmasını sağlayan küratör Ercüment Akman, Kuzey Amerika’daki önemli sinematek ve müzelerin de yıllardır Yılmaz Güney filmlerini göstermek istediğini belirtti. Harvard Üniversitesi, Güney Film ve Kültür ve Turizm Bakanlığının işbirliğiyle, bu 8 filmin Harvard Üniversitesinde 4-5 gün süren gösterimi yapıldığını aktaran Akman, daha sonra filmlerin, Türkiye’ye geri gönderilmek üzere üniversite arşivinde beklemeye alındığını dile getirdi. “Ben bu arada filmlerin Amerika’da olduğunu öğrendim. Bu filmlerin, bu kadar zahmetle, bu kadar yol geldikten sonra, sadece bir yerde çok sıkışık biçimde gösterilip Türkiye’ye geri gönderilmesine açıkçası gönlüm razı olmadı. Hemen yönetmen Hüseyin Karabey ile görüştüm, Bakanlıkla diyaloğa geçtik. Film programlayıcıları bağlantılarımı devreye koyarak, görüşmemizin ilk haftası içinde filmlerin 6-7 yerde gösterimini hemen ayarladık” diyen Akman, Amerika’daki saygın sinematek ve müzelerin bunların Yılmaz Güney filmleri olduğunu duyunca çok mutlu olarak kabul ettiklerini belirtti. Türkiye’nin yurt dışında düzenlediği sinema haftalarında Türk sinemasının değişik kesitlerinin sunulduğunu ifade eden Akman, ancak bu gösterimin çok daha farklı olacağını belirterek, Yılmaz Güney’in 8 filminin bir arada, aynı anda dolaşıyor olmasının çok başka bir durum olduğunu dile getirdi. Ülkelerde Türk film festival haftaları yapmaktan ziyade, bir yönetmen veya film türünden oluşan programların uzun süreli gösterimini sağlamanın Türk sinemasının tanıtımı ve akademik tartışmalardaki yerini artırma açısından çok önemli bulduğunu söyleyen Akman, mesela Güney filmlerinin böyle bir arada birçok şehri dolaşacak olmasının güzel bir adım olduğunu dile getirdi.

FİLM OKUMALARI DA YAPILACAK

Türkiye’nin yurt dışındaki imajının önemine değinen Akman, “Biz kendimizi anlatamazsak, başkaları bunu bize karşı propaganda amaçlı kullanabiliyor. Yılmaz Güney Kürt kökenli sinemacı, ama onun filmlerinde tüm Anadolu halkının yaşamını görmek mümkün. Güney’i, Türkiye’nin kendisinin yurt dışına tanıtması ve böyle bir programı düzenlemesi, Türkiye’nin kendi tanıtımı ve propagandası açısından çok etkili olacaktır” dedi. Güney sinemasını bu programla 30 yıl sonra tekrar akademik çevreye açacak olmalarına da değinen Akman, “Sadece film gösterimi yapmayalım dedik. Bu filmlerin 30 yıl sonra yeniden okunmasının da yapılması lazım. Programa bununla ilgili bölüm ekledik. Böylece sadece film gösterimi değil, akademik çevrelerle Yılmaz Güney filmlerini paylaşma, düşünsel ortam yaratma imkanımız olacak” dedi. Bu tür programları artırmayı düşündüklerini belirten Akman, projeyi Reha Erdem ve Semih Kaplanoğlu gibi yönetmenlere yönelik geliştirmeyi planladıklarını dile getirdi. (KÜLTÜR SERVİSİ)

ÖNCEKİ HABER

12 Eylül mitingi yapılacak

SONRAKİ HABER

Çakma bir şaire mektup

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa