20 Ocak 2000 22:00

Göktepe davası AİHM yolunda

Evrensel Gazetesi Muhabiri Metin Göktepe'nin katili polisler hakkında Afyon Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği hapis cezasını Yargıtay onadı. Fadime Göktepe, kararı onaylamadıklarını belirterek, "Dava bizim için bitmedi" dedi.

Paylaş
Göktepe davası AİHM yolunda
Gözaltında polisler tarafından dövülerek öldürülen gazetemiz muhabiri Metin Göktepe'nin 4 yıldır devam eden davası dün Yargıtay'da karara bağlandı. Yargıtay, ''kastı aşan adam öldürme'' suçundan 7 yıl 6'şar ay hapis cezası alan 6 sanıktan 5'inin cezasını onarken, Emniyet Amiri Seydi Battal Köse'nin cezasını bozdu.
Yargıtay 1. Ceza Dairesi, dün sabah açıkladığı kararıyla, sanıklardan Murat Polat, Şuayip Mutluer, Saffet Hızarcı, Fedai Korkmaz ve Metin Küşat'ın cezalarını oybirliğiyle onayladı. Ceza Dairesi diğer sanıklar gibi 7 yıl 6 ay hapis cezası alan Emniyet Amiri Seydi Battal Köse hakkında ise "Türk Ceza Kanunu'nun 240. Maddesi'nde öngörülen görevi suiistimal suçundan yargılanması gerekir" sonucuna vararak verilen hükmü bozdu. Yargıtay'ın, ''öldürme fiilinde iştirak iradesi bulunmadığına'' karar verdiği Seydi Battal Köse, Afyon Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden yargılanacak.
Görevin kötüye kullanılması fiilini düzenleyen TCK'nın 240. Maddesi'nin birinci fıkrası, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasını öngörüyor. Daire, alt sınırdan uzaklaşılarak ceza verilmesi yönünde görüş bildirdiği için, yerel mahkemenin bunu da gözeterek Köse hakkında yeni bir hüküm vermesi veya ilk kararında direnmesi söz konusu olacak. Kararında direnmesi halinde ise dava Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nda ele alınacak.
Gerekçeli karar
Yargıtay Birinci Ceza Dairesi'nin dava ile ilgili gerekçeli kararında, Eyüp Spor Salonu'nda gözaltına alınan grupla ilgili asayişi düzenlemekle görevli polis memurlarından Şuayip Mutluer'in, isimleri saptanamayan polis memurlarınca dövülmekte olduğunu gördüğü Metin Göktepe'ye ''tekmeyle vurmaya başladığı'' kaydedilerek, vurma eyleminin, görevli diğer polisler Saffet Hızarcı, Metin Kuşat, Fedai Korkmaz ve Murat Polat tarafından da gerçekleştirildiği belirtildi. Hangi sanığın müessir fiiliyle meydana geldiği saptanamamakla birlikte, ölümün, Adli Tıp raporlarına göre, sanıkların birlikte gerçekleştirdikleri müessir fiil sonucu gerçekleştiği kaydedilen kararda, diğer sanıkların mahkûmiyetleri için ise yeterli kesin delil elde edilemediği bildirildi.
Emniyet amiri konumundaki Seydi Battal Köse'nin de, öldürme fiilinde iştirak iradesi bulunmamakla birlikte, maiyetindeki polislerin ''katil kastı'' bulunmaksızın ''faili gayri muayyen şekilde'' meydana getirdikleri öldürme olayına vakıf olduğuna işaret edilen gerekçede, buna rağmen, olayı ve faillerini gizleme gayretinde bulunarak, yasaların yüklediği görevin aksine tutum sergilemek suretiyle görevini suiistimal ettiği belirtildi.
Bozma kararında, "Öldürme fiilinde iştirak iradesi bulunmayan bu sanığın, son tahkikat kararında, dava konusu edilen bu eylemlerin varlığı da gözetilerek, vakıf olduğu öldürme olayı ve faillerini gizleme çabasında bulunmaktan dolayı, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun 258. Maddesi uyarınca, ek savunma hakkı verilip, alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle eylemine uyan Türk Ceza Kanunu'nun 240/1. maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurularak suç vasfında hata edilmesi, kanuna aykırı, sanık ve müdafiinin duruşmalı inceleme ve temyiz dilekçesinde ileri sürdükleri itirazlar bu yönüyle yerinde görülmekle, sanık Seydi Battal Köse hakkındaki hükmün, subutu yönünden tebliğnameye aykırı uygulama yönünde, tebliğnamedeki düşünce gibi bozulmasına oybirliğiyle karar verildi'' denildi.
Simit çalana daha fazlası
Karara ilk tepki, anne Fadime Göktepe'den geldi. Dört yıldır süren davanın her duruşmasında hazır bulunan, ilden ile, salondan salona dolaşan anne Fadime Göktepe, "Bu dava bizim için bitmedi" dedi. Bir çiçeğin bile zarar görmesinden, kurumasından üzüntü duyduklarını belirten Fadime Göktepe, insan öldürme karşılığında verilen cezanın kendisi için yeterli olmadığını söyledi. Simit çaldığı için bir çocuğa on-on beş yıl ceza verildiğini, adam öldürmeye ise bu kadar ceza verilmesini sorgulayan Fadime Göktepe, "Baştakiler kim, emir veren kim?" diye sorarak, "Ben onları istiyorum" dedi. Başta Orhan Taşanlar olmak üzere sorumluların, emir verenlerin ceza almak bir yana yargılanmadığını vurgulayan Fadime Göktepe, "65 yaşında bir anneyim. Duruşmadan duruşmaya gezdim, yılmadım. Yine de yılmayacağım. Sadece Metin için değil, cezaevlerinde, Sivas'ta, Gazi Mahallesi'nde çok insanlar gitti. Onlar için de bu davanın peşini bırakmayacağım" dedi.Kamu vicdanını tatmin etmiyor
Metin Göktepe'in avukatı Kamil Tekin Sürek ise kararı adil bulmadıklarını, kararın kamuoyunun vicdanını tatmin edici olmadığını söyledi. Davanın başlangıcından beri üst düzey emniyet yetkililerinin yargılanması için çaba gösterdiklerini belirten Tekin Sürek, Kemal Bayrak için sürecin bittiğini, ancak Orhan Taşanlar hakkındaki Danıştay kararına düzeltme isteyeceklerini söyledi. Sürek, ''Yargıtay'ın kararıyla bizim vicdanımız tatmin olmadı, bu nedenle cezaları kesinleşen sanıklar açısından AİHM'ye başvuracağız'' dedi. Cezası bozulan Seydi Battal Köse ile ilgili hüküm kesinleştikten sonra, Köse için de davayı AİHM'e götüreceklerini bildiren Tekin Sürek, Afyon Ağır Ceza Mahkemesi'nin, sanık Köse hakkındaki ilk kararında direnebileceğini, bu takdirde davanın Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na geleceğini söyledi.
Başbakanlık yasağı
Kararın açıklanmasından sonra, CNN muhabirleri anne Göktepe ve Av. Sürek'le canlı yayına hazırlanırken, Başbakanlık korumaları çekime izin vermediler. Başbakanlık'ta trafiğin yoğun olduğunu ve kendilerine emir geldiğini belirten korumalar, Başbakanlık karşısında Yargıtay önündeki çekime izin vermediği gibi, daha uzakta yapılan çekim sırasında da anne Göktepe'nin yanından ayrılmadılar.
ÖNCEKİ HABER

Şu Bizans'ın ettikleri

SONRAKİ HABER

Can ciğer kuzu sarması

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa