19 Ocak 2000 22:00

Acil eylem çağrısı

Türk-İş, DİSK ve KESK'e bağlı sendika şubeleri, Emek Plaformu'nu oluşturan güçlerin, sermayenin saldırılarına karşı acil eylem programı oluşturmasını istediler.

Paylaş
Acil eylem çağrısı
Türk-İş, DİSK ve KESK'e bağlı sendika şubeleri, Emek Plaformu'nu oluşturan güçlerin bir araya gelerek sermayenin saldırılarına karşı acil eylem programı oluşturmasını istedi. Sendika şubeleri, dün yayınladıkları ortak bildiride, hükümeti ve sermaye kesimini bu derece pervasız kılanın emek güçlerinin dağınıklığı olduğuna vurgu yaptılar.
İşçi ve emekçilerin, gücünü ve meşruiyetini taşeronluğunu üstlendikleri emperyalist güçlerden alan siyasi iktidarın acımasız saldırılarıyla karşı karşıya olduğu vurgulanan bildiride, 'Hükümet Programı' olarak ilan edilerek uygulanmak istenenlerin, IMF'nin dikte ettiği düzenlemeler olduğu kaydedildi.
Nasıl bir tablo?
"Hükümet IMF karşısında diz çökmüş, emekçilere ve halka karşı yönelteceği, 'saldırı politikaları'nı takvimlendirelerek üç yıl süreli yeni bir stand-by antlaşmasının altına imzasını basmıştır" denilen bildiride, üç yılın sonunda nasıl bir tabloyla karşılaşılacağını anlamak için hükümetin 2000 Yılı Programı'na bakmanın yeterli olacağı dile getirildi. Bildiride şöyle denildi: "2000 yılı içinde; enerji, haberleşme, petrokimya alanları başta olmak üzere özelleştirmeler tamamlanacak, nükleer enerji santrallerinin ihalesi bitirilecek, tarımda destekleme alımlarına son verilirken tüm sübvansiyonlar kaldırılacak, sosyal güvenlik sistemi önce sağlık ve emeklilik olarak ayrıştırılacak sonra özelleştirilerek bütünüyle yok edilecektir. Kıdem tazminatı hakkı gasp edilirken, esnek çalışmaya yasal bir kılıf giydirilecek, uluslararası tahkimle ilgili uyum yasaları çıkartılacak, asgari ücret ve kamu emekçileri maaş zammında olduğu gibi ücretler düşük tutulacaktır."
Sermaye dağınıklığı fırsat biliyor
Bu politikalara geçit verildiği koşullarda ülkenin emperyalizmin açık pazarı haline geleceği, sanayii ve tarımın çökeceği belirtilen bildiride, işçi ve emekçilerin de sosyal güvenceden ve haklardan mahrum kalacağına, işlerinden olacağına ve sendikal örgütlülüklerinin dağıtılacağına dikkat çekildi.
Hükümet ve sermaye kesiminin emek güçlerinin dağınıklığından cesaret alarak pervasız bir şekilde saldırdığı vurgulanan bildiride, "Emek Platformu işlevsiz kaldığı, Türk-İş, DİSK ve Hak-İş sermaye örgütleriyle 7'li insiyatif içinde yer alarak saldırı politikalarına, 'meşruiyet' kazandıran tutumunu sürdürdüğü müddetçe bu saldırılarının önünün alınamayacağı kesindir. Sermaye cephesi emek güçlerindeki bu dağınıklığı fırsat bilerek adeta vur-al taktiği izlemektedir" denildi.
Gelinen noktada işçi ve emekçilerin "ya toptan imha olma ya da topyekün mücadele etmenin dışında bir seçenek kalmadığı" dile getirilen bildiride şu çağrıda bulunuldu: "Biz işçi ve emekçiler, sendikal hareketin çeşitli kademelerinde görev alan temsilcileri olarak, Emek Platformu'nu oluşturan güçlerin hemen bir araya gelerek sermayenin saldırılarına karşı, bölge temsilciler toplantılarından, kurultaylara; mitinglerden, genel eyleme uzanan bir acil eylem programı oluşturarak mücadeleyi örgütlesinin aciliyetini vurguluyoruz. Görev öncelikle işçi ve kamu emekçileri sendikaları ve konfederasyonları yönetimlerine düşmektedir."
Türk-İş, DİSK ve Hak-İş'in 7'li İnisiyatif'ten çıkarak Emek Platformu'nun işlerlik kazanması için çaba göstermesi de istenen bildiride, "Aksi bir davranışa işçi ve emekçiler izin vermeyecektir" uyarısı yapıldı.
ÖNCEKİ HABER

Yunanistan Komünist Partisi heyeti

SONRAKİ HABER

İşgüvencesi için mücadeleye!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...