15 Ocak 2000 22:00

Demirel, 'Kafkas İstikrar Paktı' istedi

Demirel, ABD'nin başını çektiği Yugoslavya'ya yönelik NATO saldırısının ardından oluşan yeni durumu hatırlatarak, Kafkaslar'da bir "istikrar paktı" önerdi.

Paylaş
Demirel, 'Kafkas İstikrar Paktı' istedi
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, ABD'nin başını çektiği Yugoslavya'ya yönelik NATO saldırısının ardından oluşan yeni durumu hatırlatarak, "Teklifimiz şudur; aynen Balkanlar için yapıldığı gibi Kafkaslar için de bir İstikrar Paktı yapılmalıdır. Bu pakt bir ülkenin damgasını taşımamalıdır" dedi.
Cumhurbaşkanı Demirel ve Gürcistan Devlet Başkanı Eduard Shevardnadze, heyetlerarası görüşmeler ve anlaşmaların imza töreninden sonra, ortak basın toplantısı düzenlediler.
Cumhurbaşkanı Demirel, yaptığı açıklamada, Türkiye ile Gürcistan arasındaki dostluk ve işbirliğinin "örneği olmayan bir düzeye ulaştığını" kaydederek, heyetlerarası ve ikili görüşmelerin çok faydalı geçtiğini anlattı. Siyasi, ticari, ekonomik ve her türlü ilişkileri geliştirme hususunda her iki tarafta da siyasi irade ve iyi niyetin mevcut olduğunu kaydeden Demirel, ayrıca, bölgesel konularda da çok yararlı görüşmeler yaptıklarını söyledi. Türkiye'nin, Gürcistan'ın toprak bütünlüğü, sınırlarının dokunulmazlığı, istikrarı, egemenliği ve siyasi bütünlüğünü savunageldiğini belirten Demirel, bunu bölgedeki barış ve huzurun da vazgeçilmez şartı saydıklarını bildirdi.
Son toplantı Ankara'da
Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Hattı, Hazar Geçişli Türkmen Doğalgazı projelerini bölgedeki dört devletin beraberce meydana getirdiğini ifade eden Demirel, şöyle konuştu: "Bu hususta da mutabık kaldık ki, son toplantı Ankara'da yapılacaktır. Bu toplantıdan sonra başka toplantı yapılmayacaktır. Mutabakata varılabilmesi için herhangi bir zorluk görmüyorum. Bu projeleri yenileri takip edecektir. Bunlardan birisi de Trans-Kafkasya projesidir. Denizlere ulaşamayan Orta Asya ülkelerini denizlere ulaştıracaktır. Kafkaslar, Orta Asya ve Avrasya ülkelerini Avrupa'nın bir parçası yapacaktır. Kars-Tiflis Demiryolu, Batum Havaalanı projeleri de bunun diğer parçasıdır. Sarp'tan TEM'e ulaşan Karadeniz Sahil Yolu da bunun bir parçasıdır."
Demirel, bölgedeki uluslarararası işbirliğine örnek teşkil edecek bu projelerin herkes tarafından takdir ve destek göreceğini belirtti. Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra kurulan bağımsız devletlerin çeşitli sorunlarla karşı karşıya kaldığına dikkati çeken Demirel, bu zorluklar olmasa bu projelerde çok daha ileri mesafeler kat edilmiş olacağını söyledi.
Gürcistan'ın karşılaştığı sorunların çok önemli bir kısmının kendinden kaynaklanmadığını ifade eden Demirel, "Kafkasya'da kısa ve orta vadeli barış ve istikrar sorununu uzun uzun görüştük. Bunu bundan sonraki gayretler için çok önemsiyorum" dedi.
Avrupa'nın 54 ülkeyi AGİT'e almakla sınırlarını Amerika ve Kanada'dan Altay Dağları'na kadar genişlettiğine işaret eden Demirel, ortaya konulan hedefin bölünmemiş, demokrat, barış içinde yaşayan zengin bir Avrupa olduğunu söyledi.
Kafkaslar için NATO modeli
Demirel, şöyle devam etti: "Avrupa'daki problemlerden biri Balkanlar'da, diğeri Kafkaslar'dadır. Balkanlar'da çok önemli bir tecrübe kazanılmıştır. Barışı muhafaza etmek için 30 devlet bir araya gelerek Bosna'da İstikrar Paktı imzalamışlardır. Avrupa'daki barış için bu İstikrar Paktı sanıyorum ki, Avrupa Birliği'nden sonra atılmış en önemli adımdır. İkinci istikrar arayan bölge Kafkaslar'dır. Kafkasya'da ihtilafların birer birer çözülmesi asıldır ve önemlidir. Kafkaslar'da kimsenin yeniden nüfuz tesis etmemesi, Kafkaslar'daki bağımsız ülkelerin kendi ayakları üzerinde durabilmesi ve Kafkaslar'da barış ve istikararın muhafazası bakımından uygar dünyanın İstanbul'daki AGİT toplantısında başlattığı hareketi devam ettirmesi lazımdır. Madem ki Kafkaslar AGİT sınırları içinde, buradaki devletler o teşkilatın üyesidir; AGİT'in Kafkaslar'da istikrar ve bu istikrarın devamını düşünmemesi mümkün değildir. Bu husustaki teklifimiz, İstanbul AGİT toplantısında 18 Kasım tarihinde genel kurula yapılmıştır. Bugün bu konular Dışişleri bakanlarımız arasında Sayın Başkan'la baş başa yaptığımız görüşmede konuşulmuştur. İstanbul toplantısında yaptığımız teklifi uygar dünya kamuoyuna, AGİT ve Avrupa Birliği kamuoyuna getiriyoruz. Avrasya gerçeği asırlar boyunca uygar dünyadaki barış severlerin önüne gelen çok önemli bir fırsattır. Aradığımız barıştır, istikrardır. Bunun için dayanışma ve işbirliği lazımdır. Bu kalkınma ve refaha giden en kestirme yoldur. Teklifimiz şudur: Aynen Balkanlar için yapıldığı gibi Kafkaslar için de bir İstikrar Paktı yapılmalıdır. Bu pakt bir ülkenin damgasını taşımamalıdır. Kolektif barış bilincinin eseri olmalıdır. AGİT'e dahil barışsever ülkelerin hepsinin yardımıyla veya bunun içinden çıkacak aynen Balkan Paktı'nda olduğu gibi çok sayıdaki devletlerin ve milletlerin iştirakiyle bu yapılmalıdır. Böylece Kafkaslar'da güvenlik, istikrar ve barış ve Kafkas halklarının refahı, uluslararası teminat altına alınmış olmalıdır. Bunu Gürcistan için önemli sayıyoruz. Kafkaslar'daki diğer ülkeler için, komşu ülkeler için Türkiye için, Orta Asya ülkeleri için çok önemli sayıyoruz. Bu hususta beraberce çalışmaya karar verdik."
Shevardnadze: Tarihi bir öneri
Gürcistan Devlet Başkanı Eduard Shevardnadze, Cumhurbaşkanı Demirel'in Kafkaslar'da bir istikrar paktı kurulması önerisini "tarihi bir öneri" olarak değerlendirdi. Gürcistan Devlet Başkanı Shevardnadze, ortak basın toplantısında, Türkiye ile ilişkilerin, gerçekleştirilen her görüşmede ivme kazandığına işaret ederek, iki ülke arasında birkaç yıl içinde ulaşılan seviyenin birçok ülkeyle 10 yılda kat edilebilecek bir mesafe olduğunu ifade etti. Shevardnadze, görüşmelerde, Kafkasya, Avrasya ve dünya meselelerini de inceleyerek işbirliğinin sınırlarını belirlediklerini bildirdi.
'Boru hattı için problem yaratmayız'
Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattının inşası konularına açıklık getirdiklerini anlatan Shevardnadze, "Bunların hayata geçirilmesi için Gürcistan problem yaratmayacaktır" dedi. Bu projeyle ilgili ekonomik konularda ve tarifeler konusunda Avrupa'nın talepleri düzeyinde fikirleri arasında uyum olduğunu kaydeden Shevardnadze, Gürcistan'ın bu projenin hayata geçirilmesi için gerekeni yapacağını, petrol boru hatlarının güvenliği konusunda da sorumlu olacağını bildirdi. Shevardnadze, "Bütün bu konular Türkiye'de, ABD, Azerbaycan ve Gürcistan arasında görüşülecek ve umarım bu son görüşme olacaktır" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Demirel'in, genişletilmiş toplantılarda da bazı yeni fikirler ortaya koyduğunu ifade eden Shevardnadze, Türkiye ile Gürcistan arasındaki ilişkilerin, ikili boyutları aşıp uluslararası boyutlara ulaştığını vurguladı. Shevardnadze, "Bugün Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, bölgemiz için çok önemli bir öneride bulundu. Bu Kafkasya İstikrar Paktı önerisidir. Bu tarihi bir öneridir, çok önemlidir. Dünya kamuoyunun Avrasya'nın birleştiği bu bölgeye çok daha fazla dikkat etmesi gerekmektedir' dedi.
Shevardnadze, Cumhurbaşkanı Demirel'i "örneği olmayan bir devlet adamı, bir siyasetçi" olarak tanımlayarak, sadece Türkiye için değil dünyadaki olayların olumlu gelişmesi için de elinden geleni yapmasını övgüyle karşıladığını ifade etti.
İki lider daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bakü-Ceyhan Petrol boru hattından geçen petrolün bir kısmının Gürcistan'da kalması düşüncesiyle ilgili bir soruyu yanıtlayan Shevardnadze, "Konuyla ilgili görüşmeler devam ediyor. Prensip olarak anlaşmaya varıldı. 21-22 Ocak tarihlerinde Ankara'da yapılacak toplantının son olmasını diliyorum. Önemli husus, bu dokümanların şubat ayına kadar imzalanması ve parlamentolara sunulmasıdır" dedi. Demirel de aynı soruya, "Soru cevaplandı" yanıtını verdi. Kafkasya İstikrar Paktı'na kimlerin dahil olacağı, Ermenistan ve Azerbaycan'ın katılıp katılmayacağı şeklindeki soruyu Demirel, şöyle yanıtladı: "Kafkasya İstikrar Paktı henüz başlangıçta olan bir projedir. Proje sona geldiği vakit bu suallerin cevabı bulunur. Bunlar şimdi cevaplandırılacak şeyler değil. Bosna'daki istikrar paktına benzeyen bir projedir, teşebbüstür, fikirdir.
Demirel, Çeçen meselesini ayırdı
Cumhurbaşkanı Demirel, Kafkaslar'da sıcak çatışmaların bulunduğu bir ortamda böyle bir paktın nasıl kurulacağı sorusuna da şöyle karşılık verdi: "Türkiye'nin 18 Kasım'da AGİT'te herkesin dikkatine getirdiği bir projedir. Yani bugün getirmedik bunu. Balkanlar'daki istikrar paktı ile Kafkaslar'da aradığımız pakt arasındaki benzerlik her ikisinde de bir rehabilitasyon ve yeniden yapılanma sağlamaktır. Yeniden yapılanmayı ve istikrarı sağlayacağı düşüncesidir. Kafkaslar'da sıcak çatışma devam ediyor iddiası yerinde değildir. Çünkü Kafkaslar'da halen Çeçen meselesi dışında sıcak çatışma yok. Çeçen meselesi ise benim söylediğim şeye dahil değildir. Yani bu konu ayrı bir iştir. Kafkaslar'da bugün aşağı yukarı 5 yıla yakın zamandan beri Ermenistan ile Azerbaycan arasında ateşkes vardır. Kan dökülmesi diye bir olay yok, 5 senedir."
Kafkas İstikrar Paktı konusuna ABD, Azerbaycan ve Ermenistan'ın nasıl baktığının sorulması üzerine de Demirel, "Kafkaslar'da istikrar, AGİT'e dahil 54 ülkenin hepsinin sorunudur. Öyle de olması lazımdır. O zaman AGİT'in gayesi ne? Bir Avrupa vardır bu bölünmemiş, demokratik, barış içinde zengin bir Avrupa olacaktır" dedi.
Clinton'ın danışmanı ile de görüştü
Cumhurbaşkanı Demirel, "ABD Başkanı'nın Özel Danışmanı John Wolf ile Gürcistan'da görüşmeniz bir mesaj mı" şeklindeki soruyu yanıtlarken de, bunun özel bir manası olmadığını ifade ederek, "Havadan nem kapmayın" dedi. Cumhurbaşkanı Demirel, Çeçenistan'daki olayları nasıl değerlendirdiği ve Azerbaycan ile Gürcistan'ın bu olayın içine çekilip çekilmeyeceğine ilişkin bir soruyu da şöyle yanıtladı: "Gürcistan ile Azerbaycan'ın böyle bir hadiseye dahil edilmesi için hiçbir sebep yoktur ve emare de yoktur. Gürcistan ve Azerbaycan bağımsız devletlerdir.
Çeçenistan ise Rusya'nın bir parçasıdır. Tabii ki Çeçenistan'daki olayları hoşgörmek mümkün değildir. Türkiye olarak düşüncemiz, olayların barışçı yollardan sona erdirilmesidir. Sadece Türkiye'nin değil AGİT zirvesindeki ülkelerin ortaya koyduğu fikir de budur. Barışçıyız dedikten sonra, kan dökülmesine karşıyız demeye lüzum kalmaz." Bir gazeteci, "Sovyetler Birliği ile Gürcistan'ın geçmişte birbirlerini kardeşlik çerçevesinde nitelendirdiğini" belirterek, "Şimdi Türkiye ile Gürcistan arasındaki ilişkilerde ağabeylik, kardeşlik var mı? Ağabey kim" sorusunu yöneltti. Shevardnadze, soruyu, "O kardeşlik başka kardeşlikti, bu başka kardeşlik. O zoraki kardeşlikti, bu gönülden gelen bir kardeşliktir" diye yanıtladı. Demirel ise "Kardeşlik olunca mutlaka ağabeylik, küçük kardeşlik olması şart değil. İnsanlar ikiz doğuyorsa ağabeylik söz konusu olmaz. Biz ikiz doğmuşuz" diye konuştu. Demirel, daha Sonra ABD Başkanı'nın Hazar Havzası Enerji Kaynakları Özel Danışmanı B. E. John Wolf'u kabul etti. Görüşmede, basın mensuplarının görüntü almalarına izin verildi.
ÖNCEKİ HABER

Türkiye Kafkas batağına itiliyor

SONRAKİ HABER

Çadırların elektriği kesildi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...