Öcalan, kararı 'başlangıç' saydı

Öcalan, kararı 'başlangıç' saydı
Liderler zirvesinde hakkındaki idam cezasının ertelenmesini değerlendiren Abdullah Öcalan, bu kararı "bir başlangıç kararı" olarak nitelendirdi ve olumlu değerlendirdi. Kararda yer alan PKK'ye yönelik uyarılara ilişkin olarak, PKK'nin yanlış yapmayacağını söyleyen Öcalan, "Bu süreçte dostlar üzerine düşeni yapmalı. Eğer, bizden de bir şey isteniyorsa, olumlu cevap vereceğiz" dedi.
Öcalan, liderler zirvesinde alınan "idamın infazını erteleme" kararını dün yaptığı basın açıklaması ile değerlendirdi. Erteleme kararının ardından barış ve demokrasi gelmesini umduğunu ifade eden Öcalan, "barışın, Avrupa Birliği'nin ve ekonominin geleceğinin hayatta kalması" ile bağlantılı olduğunu iddia etti ve "Ben bir sentezim.
Bir kişi olarak değil, temsil ettiğim değerler var" dedi. Tüm bunların tarihsel diyalektiğin gösterdiği bir gerçeklik olduğunu savunan Öcalan, şöyle devam etti: "İleride daha iyi anlaşılacaktır. Benim ıstırabım, bunları anlatamamadır ya da doğru anlaşılamamamdır. Ama şu an az da olsa anlaşıldı. Çağımızın en büyük devleti, demokratikleşmesini yapan devlettir. Huzur, kalkınma, barış, istikrar da buna bağlıdır."
'PKK yanlış adım atmaz!'
Liderler zirvesini "bir başlangıç kararı" olarak nitelendiren Öcalan, bu sürecin kötü kullanılmamasını da istedi. "Bu karara bakıp yanlış değerlendirilmesin. Zirve sonrası doğru anlamak ve doğru sonuçlar çıkarmak gerekir. Hükümet-resmi siyaset doğru tutum alırsa, biz yanlış adım atmayız. İstismar değil, tam tersine barış ve demokrasiye en layık, kendi içinde en duyarlı kesim olarak hareket edilecektir. Bu zirve kararı ile ve bundan sonra, özellikle AB uyum çerçevesinde Türkiye'nin reformlara ihtiyacı var. Bu zirve kararı bunlara da bir başlangıç olur. Bu plana herkes olumlu temelde katkı sunmalıdır. Bunun için de gerekli olan iç barış ve istikrara ihtiyaç var. Eğer bu yönlü gelişmeler olursa, PKK tarafından olumlu davranışlar gelişecektir. Türkiye'nin ülke ve devlet olarak günümüzdeki en büyük çıkarı 21. yüzyılı kazandıracak olan demokrasinin inşası ve yükseltilmesi ile mümkündür. Bizler bunu derinleştirip geliştireceğiz" dedi.
Öcalan af istedi
Ayrılıkçı olmadığını, yaptığı tarihi yanlıştan ayrıldığını söyleyen Öcalan, özgür birlik için direndiğini, ülke bütünlüğü ve üniter devlete saygılı olduğunu, ama içeriğini demokrasi ile dolduracaklarını kaydetti. Tam barış için yasal düzenlemelere ihtiyaç olduğunu ifade eden Öcalan, "Bunun için atılması gereken bazı adımlar var. İç barış için bir affa ihtiyaç var. Parlamento ve hükümet düzeyinde buna hazırlık yapılmasını önemli buluyorum" dedi ve herkesi bu konuda duyarlı olmaya, üzerine düşeni yapmaya çağırdı.
Bütünlük ve istikrar için...
Özellikle siyasi partilerin çıkarlarına göre hareket etmemesi, kışkırtıcı davranmaması ve ülkenin hayati çıkarlarını bilerek hareket etmesini isteyen Öcalan, bunun, Türkiye'yi kısa zamanda bütünlüğe ve istikrara götürmek demek olduğunu savundu. "Biz istikrarı geliştirici adımlar atmayı doğru buluyoruz. Halk da buna duyarlı olacaktır. Herkesten de bizim beklentimiz, bu durumun doğru değerlendirilmesi yönündedir" diyen Öcalan, önemli olanın bundan sonra atılacak adımların derinleşerek devam etmesi olduğunu savundu.
'Süreci bozmayın' uyarısı
Bazı güçlerin bu süreci bozması halinde karşılıklı çatışma olacağını ve bunun olumsuzluklara yol açacağını dile getiren Öcalan, "Buna fırsat vermemeye çalışmalıyız. Tarihi bir olaydır. Bu konuda da duyarlı olacağız. Ancak, herkes duyarlı olmalıdır. Çünkü herkesin acısı var. Herkes acısını biraz göğsüne basarak tedavi etmeli. Bencil, tek taraflı ve adaletsiz olmamalıyız. Yapıcı olmayı bilmeliyiz. Tedaviyi de hep birlikte yapmalıyız. Farklılıklarımızı demokrasinin gücü olarak görmeliyiz. Ve buna inanıyoruz ki, bu bizi başarıya götürecektir. Bu süreçte dostlar üzerine düşeni yapmalı. Eğer bizden de bir şey isteniyorsa, olumlu cevap vereceğiz" dedi.
Üzerinize düşeni yapın!
Türkiye'nin yüksek çıkarlarının, aydınlanma ve özgürlük yanını ortaya çıkarmak olduğunu ve bunu temel almak gerektiğini savunan Öcalan, açıklamasını şöyle bitirdi: "Umarım zirvede alınan karar da aydınlanma yönlüdür. Çünkü asıl mesele, birbirini güçlendirmedir. Birbirinin sorunlarını çözme ve modern uygar çözümü herkesin kabul etmesidir. Bu temelde herkesi üzerine düşeni yapmaya çağırıyor ve selamlıyorum."