14 Ocak 2000 22:00

Rusya'dan nükleer tehdit

Rusya, nükleer silahları kullanması için gerekli şartları tanımlayan savunma doktrinini yeniledi. Yeni belgeye göre, nükleer silahlar...

Paylaş
Rusya'dan nükleer tehdit
Rusya, savunma doktrinini, "uluslararası krizler sırasında nükleer silah kullanmasını daha da kolaylaştıracak" bir biçimde yeniledi. Rus hükümeti ayrıca, batıyı, "direnilmesi gereken düşman bir güç" olarak tanımladı.
Rusya Devlet Başkan Vekili ve Başbakanı Vladimir Putin tarafından dün yayınlanan yeni "ulusal güvenlik stratejisi" belgesi, bu ülke ile batılı emperyalistler arasında 10 yıl kadar süren balayının sona erdiğini ilan ediyor.
Belgede dünyayı değerlendirirken oldukça katı bir dil kullanarak, "batının dünyayı ele geçirme çabaları"na direnilmesi gerektiği ifade edildi. Ülkenin nükleer politikası "genişletilmiş nükleer bastırma" olarak formüle edildi.
Değişiklik ne getiriyor?
Rus güvenlik politikasındaki bu stratejik değişim, ordunun nükleer silahlara başvurması için gereken şartları yumuşatıyor. Köşesine çekilen eski Devlet Başkanı Boris Yeltsin tarafından Aralık 1997'de ilan edilen stratejiye göre, nükleer silahlar, ancak, "egemen bir devlet olarak Rusya Federasyonu'nun varlığına yönelik bir tehdit durumunda" kullanılabiliyordu. Putin hükümetinin ilk icraatı olan yeni belgede ise, nükleer silahların "bir krizi çözmenin diğer tüm yolları tüketildiği veya etkisiz olduğu görüldüğünde, silahlı saldırganlığı püskürtmek için" kullanılabileceği belirtiliyor. Bu sözcükler, Rusya'nın nükleer silahlara başvurması önündeki kısıtlamaları büyük ölçüde yumuşatıyor.
Uzmanlar, bu değişikliğin nedenini, Rusya'nın nükleer cephaneliğinin hâlâ oldukça büyük olmasına rağmen konvansiyonel güçlerinin hazır olmaması ile açıklıyor. Askeri uzman Sergei Sorkut, bu değişikliği "çok önemli" sözleriyle tanımladı. Sorkut, "Nükleer silahlara yapılan vurguda bir değişiklik var. Bu silahlar artık kriz durumlarında kullanılabilir" diye konuştu.
Batıya meydan okuma
Putin yönetimi tarafından açıklanan yeni strateji, batılı emperyalistlere karşı da meydan okuyan bir tutuma işaret ediyor. Rusya'nın tutumundaki bu sertleşme, NATO'nun eski Varşova Paktı ülkelerini içine almaya başlaması ve Yugoslavya topraklarına yönelik saldırısıyla hızlanmıştı.
Eski ulusal güvenlik stratejisi belgesinde, "batı ile işbirliği"nden bahsediliyor ve Rusya'ya yönelik hiçbir askeri tehdit olmadığı ilan ediliyordu. Yeni belgede ise, "yerküre üzerinde, birbirini dışlayan iki farklı eğilimin mücadele içine girdiği" belirtiliyor. Bu iki farklı eğilim ise, "Rusya, Hindistan ve Çin tarafından teşvik edilen çok kutuplu dünya" ile, "ABD tarafından yönlendirilen ve askeri gücünü dünya hakimiyeti için kullanmayı hedefleyen batı" olarak tanımlanıyor.
'Ortaklık' bitti
Rus politikasındaki bu keskin değişimin; Polonya, Macaristan ve Çek Cumhuriyeti'nin NATO'ya alınması sırasında Rusya'yı tatmin etmek için oluşturulan Barış İçin Ortaklık Paktı'nda ne gibi bir etki yapacağı bilinmiyor. NATO-Rusya "ortaklığı", geçtiğimiz yılki Kosova harekâtından sonra Kremlin tarafından dondurulmuştu.
21 sayfalık belge üzerine Kremlin'den yapılan yorumda da ilginç noktalara dikkat çekildi. Hükümete yakın kaynaklar, "ortaklık" teriminin artık geçmişe ait olduğunu vurguladılar. Aynı çevreler, nükleer doktrindeki köklü değişikliğin, "tamamen mantıklı bir gelişme" olduğunu ifade etti. Belgede ifade edilen "genişletilmiş nükleer bastırma" kavramı ise şu sözlerle açıklandı: "Rusya, artık nükleer silahlarını sadece nükleer bir saldırı karşısında değil, konvansiyonel bir saldırıya karşı, başka hiçbir seçenek kalmadığında da kullanabilecek."
Start-2'ye onay
Bu arada, Putin'in ulusal güvenlik stratejisine uygun yeni bir askeri doktrinin de, şubat ayında ilan edilmesi bekleniyor. Söz konusu doktrinin geçtiğimiz ekim ayında yayınlanan taslağında ABD ve NATO'ya sert bir dille saldırılmış, ancak gelen tepkiler üzerine, belgenin gözden geçirileceği düşünülmüştü.
Yeni Rus hükümetinin böyle bir değişiklik planlamadığı, ancak yine de batıdan gelebilecek tepkileri yumuşatmak için bazı önlemler düşündüğü belirtiliyor.
Nitekim, Savunma Bakanı İgor Sergeyev, bu ay içinde toplanacak olan yeni Duma'nın, ABD ile imzalanan Start-2 silahsızlanma anlaşmasını onaylayacağını ima etti. Vladimir Putin'in, 26 Mart'taki başkanlık seçimlerine kadar anlaşmanın onaylanmasını istediği bildiriliyor.
ÖNCEKİ HABER

Çöpte de soygun

SONRAKİ HABER

AGİT Başkanlığı Avusturya'nın

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...