13 Ocak 2000 22:00

Güç hukukta değil ulus ötesi şirketlerde

"Hukuk Kurultayı"' kapsamında düzenlenen "Hukukun Evrenselleşmesi ve Ulusal Egemenlik" başlıklı konferansta Avrupa Birliği ilişkileri içinde hukuk tartışıldı.

Paylaş
Güç hukukta değil ulus ötesi şirketlerde
Ankara Barosu tarafından düzenlenen "Hukuk Kurultayı-2000"' kapsamında önceki gün Bilkent Oteli'nde yapılan "Hukukun Evrenselleşmesi ve Ulusal Egemenlik" konulu konferansta Avrupa Birliği ilişkileri içinde hukuk tartışıldı.
Ord. Prof. Dr. Sulhi Dönmezer'in yönettiği konferansa konuşmacı olarak Almanya Giessen Üniversitesi'nden Prof. Dr. Walter Gropp, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Genel Sekreteri Wolfgang Peukert, Uluslararası Avukatlar Birliği Başkanı Louis Delgada Delino, Bilkent Üniversitesi'nden Prof. Dr. Ergun Özbudun ile Ankara Üniversitesi'nden Prof. Dr. Mümtaz Soysal katıldı.
Walter Gropp, Avrupa Birliği ülkeleri arasında kendi devletlerinden kaynaklı hukuk sorunlarının yaşandığını, kimi kabul edilen sözleşmelerin devletlerin hukuklarına göre uygulanmadığını söyledi. Gropp, AB hukukunun ulusalüstü bir hukuk olduğunu, bu hukuk işlediğinde ulusal hukukların gücünün azaldığının belirtti. İnsan hakları konusunda ülkelerin işbirliğine gitmesini isteyen Gropp, Avrupa Birliği bünyesinde tekdüze bir hukuk sisteminin yaratılması gerektiğini vurguladı.
Öcalan'ın idamı
AİHM Genel Sekreteri Wolfgang Peukert da "Teröristlere karşı hiçbir sempatim yok" diyerek, Öcalan'ın idam edilmesi halinde intikam eylemlerinin yapılabileceğine ve gerilimlere neden olabileceğine dikkat çekti.
Öcalan dosyasına ilişkin AİHM'in yapacağı inceleme sonunda, Türkiye'nin sözleşmeyi ihlal etmediğine karar vermesi halinde, Öcalan hakkındaki idam kararını infaz etme hakkına sahip olacağını ifade eden Peukert, "Çünkü Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi idam cezasını yasaklamaz. Bu cezanın kaldırılması, sadece 6 numaralı protokolde öngörülmüştür. Türkiye de zaten bu protokolü imzalamamıştır'' dedi. Öcalan'ın başvurusu reddedilse bile, Türkiye'nin ölüm cezasını infazı ile ilgili uluslararası reaksiyonları göz önüne alması gerektiğini söyleyen Peukert, başvurunun kabul edilmesi halinde Türkiye'nin Öcalan'ı yeniden yargılaması gerektiğini belirtti.
AB için anayasa değişikliği
Ergun Özbudun ise, insan hakları sorununun bir devletin tekelinde olmadığını, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne girebilmesi için anayasal değişikliklere gitmesi gerektiğini söyledi. Özbudun, kölelik ile idam cezası süreçlerinin arasında bir benzerlik olduğunu, ancak bugün dünyada köleliğin kaldırılmasına rağmen idam cezasının yürürlükte olduğu ülkeler bulunduğunu kaydetti.
Avrupa'da idam cezasının yürürlükten kaldırmayan tek ülkenin Türkiye olduğunu belirten Özbudun, idam cezasında ısrarın Türkiye'yi Avrupa Konseyi'nden dışlanmaya kadar götürebileceğine dikkat çekti. Mümtaz Soysal da bugün için hukuktan, ulusalüstü belgelerden de güçlü olanın ulus ötesi şirketler olduğunu, bunu kredi kuruluşları ile IMF ve Dünya Bankası'nın izlediğini ve en son da ulus devletlerinin geldiğini anlatarak, küreselleşmenin bazı ülkelerin yararına bazı ülkelerin de zararına olduğunu ifade etti.
Louis Delgada Delino ise, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin bir iç hukuk belgesi haline geldiğini ifade ederek, insan hakları açısından uluslararası standartların bütün ülkeler tarafından uygulanmasını istedi.
ÖNCEKİ HABER

Barış emekçilerin birliğiyle gelecek

SONRAKİ HABER

Sayman: Ertelemenin kesilmesi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...