09 Ocak 2000 22:00
Rosa'dan korkuyorlar!
Almanya Komünist Partisi kurucuları ve işçi sınıfı önderleri Rosa Lüksemburg ve Karl Liebknecht'in katledilişlerinin yıldönümünde yapılan geleneksel anma etkinliği ve yürüyüşü bu yıl polis tarafından sudan bir gerekçeyle yasaklandı.
Rosa'dan korkuyorlar!
Her yıl geleneksel olarak yapılan ve Alman Demokratik Sosyalizm Partisi (PDS) tarafından düzenlenen Rosa Lüksemburg yürüyüşü, cuma günü polis tarafından yasaklandı. Geçtiğimiz yıl 100 binin üzerinde insanın katıldığı yürüyüşü yasaklamaya gerekçe olarak, polis tarafından hakkında tutuklama kararı bulunan bir şahsın yazdığı tehdit mektubu gösterildi. 39 yaşındaki Olaf Jürgen Staps adlı şahsın göstericilerin üzerine otomatik silahla ateş edeceğini ve el bombası atacağını yazdığını ileri süren polis, göstericilerin can güvenliğinin tehlike altında olduğunu iddia ederek yürüyüşe izin vermedi. Yürüyüşü düzenleyen PDS, eylemi 15 Ocak'a ertelediğini açıkladı.
Polisin aradığı fırsat
Polisin, bir tehdit mektubunu öne sürerek onbinlerin katıldığı yürüyüşü yasaklaması, partilerden farklı tepkiler gördü. PDS Basın Sözcüsü Hanno Harnisch, tehdit mektubunun, polisin "arayıp da bulamayacağı bir fırsat" olduğunu vurguladı. Kendi partisine de serzenişte bulunan Harnisch, "Zaten bu yürüyüş yıllardır yukarıdakilerin gözünde bir çıbandı" diye konuştu.
Yeşiller polise destek verdi
İktidar ortağı Birlik90/Yeşiller Partisi ise, polisin tutumunu "anlayışla" karşıladı. Yeşiller'den Michael Cramer, "Eğer insanların can güvenliği söz konusu ise, alınan karar anlayışla karşılanmalı" diye konuştu. Sosyal Demokrat Parti (SPD) de yasaklamaya karşı kayda değer bir tepki göstermedi. SPD Milletvekili Michael Arndt, yasaklama üzerine "söyleyecek söz bulamadığını" kaydederken, "Böylesi bir günün şiddet tehdidinden dolayı engellenmesi anlaşılmaz. Polisin can güvenliğini sağlayamayacağını öne sürmesi ise kabullenilemez" diye konuştu.
Yürüyüş özgürlüğünden elinizi çekin!
Almanya Komünist Partisi (KPD), polis yasağını protesto etti. KPD Genel Başkanı Diethard Möller, yaptığı açıklamada, "Berlin polis şefi Saberschinsky, Rosa Lüksemburg ve Karl Liebknecht'in ölüm yıldönümüyle ilgili 9 Ocak tarihinde yapılacak iki ayrı yürüyüşü yasakladı. Yasağın gerekçesi, bir şahsın PDS'den öç alma gerekçesiyle topluluğa ateş açacağı tehdidinde bulunması. Gerçekten de, geçen yıllarda yürüyüşe katılanlar tehlike altındaydı. Bu tehlike, polisin yürüyüşe katılanlara coplarla saldırısıydı. Yıllardır bu yürüyüşün yapılması istenmiyor ve dolayısıyla da bölünmeye ve dağıtılmaya çalışılıyor. Bu yüzden, bizi koruma altına almak istediklerine inanmak zor. Bu gibi bir gerekçeyle her zaman, istenmeyen bir yürüyüş veya toplantı yasaklanabilir, bastırılabilir. PDS, polisin kararını kabul etti ve her yıl yapılan yürüyüş bir hafta ertelendi. PDS'ye gelecek hafta tehdidin olmayacağının garantisini kim veriyor? Yürüyüş özgürlüğünden elinizi çekin!" dedi.
Her yıl geleneksel olarak yapılan ve Alman Demokratik Sosyalizm Partisi (PDS) tarafından düzenlenen Rosa Lüksemburg yürüyüşü, cuma günü polis tarafından yasaklandı. Geçtiğimiz yıl 100 binin üzerinde insanın katıldığı yürüyüşü yasaklamaya gerekçe olarak, polis tarafından hakkında tutuklama kararı bulunan bir şahsın yazdığı tehdit mektubu gösterildi. 39 yaşındaki Olaf Jürgen Staps adlı şahsın göstericilerin üzerine otomatik silahla ateş edeceğini ve el bombası atacağını yazdığını ileri süren polis, göstericilerin can güvenliğinin tehlike altında olduğunu iddia ederek yürüyüşe izin vermedi. Yürüyüşü düzenleyen PDS, eylemi 15 Ocak'a ertelediğini açıkladı.
Polisin aradığı fırsat
Polisin, bir tehdit mektubunu öne sürerek onbinlerin katıldığı yürüyüşü yasaklaması, partilerden farklı tepkiler gördü. PDS Basın Sözcüsü Hanno Harnisch, tehdit mektubunun, polisin "arayıp da bulamayacağı bir fırsat" olduğunu vurguladı. Kendi partisine de serzenişte bulunan Harnisch, "Zaten bu yürüyüş yıllardır yukarıdakilerin gözünde bir çıbandı" diye konuştu.
Yeşiller polise destek verdi
İktidar ortağı Birlik90/Yeşiller Partisi ise, polisin tutumunu "anlayışla" karşıladı. Yeşiller'den Michael Cramer, "Eğer insanların can güvenliği söz konusu ise, alınan karar anlayışla karşılanmalı" diye konuştu. Sosyal Demokrat Parti (SPD) de yasaklamaya karşı kayda değer bir tepki göstermedi. SPD Milletvekili Michael Arndt, yasaklama üzerine "söyleyecek söz bulamadığını" kaydederken, "Böylesi bir günün şiddet tehdidinden dolayı engellenmesi anlaşılmaz. Polisin can güvenliğini sağlayamayacağını öne sürmesi ise kabullenilemez" diye konuştu.
Yürüyüş özgürlüğünden elinizi çekin!
Almanya Komünist Partisi (KPD), polis yasağını protesto etti. KPD Genel Başkanı Diethard Möller, yaptığı açıklamada, "Berlin polis şefi Saberschinsky, Rosa Lüksemburg ve Karl Liebknecht'in ölüm yıldönümüyle ilgili 9 Ocak tarihinde yapılacak iki ayrı yürüyüşü yasakladı. Yasağın gerekçesi, bir şahsın PDS'den öç alma gerekçesiyle topluluğa ateş açacağı tehdidinde bulunması. Gerçekten de, geçen yıllarda yürüyüşe katılanlar tehlike altındaydı. Bu tehlike, polisin yürüyüşe katılanlara coplarla saldırısıydı. Yıllardır bu yürüyüşün yapılması istenmiyor ve dolayısıyla da bölünmeye ve dağıtılmaya çalışılıyor. Bu yüzden, bizi koruma altına almak istediklerine inanmak zor. Bu gibi bir gerekçeyle her zaman, istenmeyen bir yürüyüş veya toplantı yasaklanabilir, bastırılabilir. PDS, polisin kararını kabul etti ve her yıl yapılan yürüyüş bir hafta ertelendi. PDS'ye gelecek hafta tehdidin olmayacağının garantisini kim veriyor? Yürüyüş özgürlüğünden elinizi çekin!" dedi.
YAZARLAR
Mustafa Yalçıner
İsrail-İran güç gösterisi nereye varacak?
Nuray Sancar
Vatan millet ıstakoz
Bülent Falakaoğlu
Istakozun faturası!
Ahmet Yaşaroğlu
Çocuklar ve gençler kime emanet?
Adnan Gümüş
Köy Enstitüsü farkı, şehre ve geleneğe uymazlığı: Hümanist, yararcı, bütüncül köy rehberi
Yücel Özdemir
AB, İran’a karşı Türkiye’ye rol verme peşinde
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
