Gazeteci cinayetleri aydınlatılsın

Gazeteci cinayetleri aydınlatılsın
Polisler tarafından dövülerek öldürülen Gazeteci Metin Göktepe'yi ölümünün dördüncü yılında mezarı başında anan emekçiler, karanfillerini mezara bırakarak Metin'i ve gazetesi Evrensel'i yaşatma sözü verdiler. Yapılan konuşmalarda, gazeteci cinayetleri ile faili meçhul cinayetlerinin aydınlatılması istendi. Emeğin Partisi (EMEP) Genel Başkanı Levent Tüzel de, yaptığı konuşmada, işçi ve emekçilerin katillerin yakasını bırakmayacağını belirtirken, Metin'in annesi Fadime Göktepe de, "Bize o kadar hakaret ettiler ki. Onlar görünmediklerini sanıyorlar ama biz onları görüyoruz. O katillerin, mafyacıların, düzenbazların yerine bundan sonra emekçiler olacak. Ben bu davanın peşindeyim, ölene kadar emekçilerle peşlerini bırakmayacağım" dedi.
Soğuk ve yağışlı havaya rağmen her yaştan işçi ve emekçiler Göktepe'nin Esenler Atışalanı'nda bulunan mezarı başında toplandı. Mezar girişinde toplandıktan sonra "Katillerden hesabı emekçiler soracak", "OHAL kaldırılsın, Evrensel'e özgürlük", "Faşizme ölüm, halka hürriyet", "Metin'in katili faşist diktatörlük" ve "Metin'ler ölmez, özgür basın susmaz" sloganlarıyla Metin'in mezarı başına gelen 1000 kişi, sloganlarını tören boyunca sürdürdü. Metin'in annesi Fadime Göktepe ve ailesi, EMEP Genel Başkanı Levent Tüzel, Genel Başkan Yardımcıları Mustafa Yalçıner, Mehmet Kılınçaslan, İl Başkanı Cevriye Aydın ile il ve ilçe yöneticileri, KESK MYK Üyesi İbrahim Kudiş, Genel-İş Genel Sekreteri İsmail Özhamarat, Limter-İş Genel Sekreteri Hacı Yapıcı, TÜMTİS Genel Başkanı Sabri Topçu, TÜMTİS Genel Örgütlenme Sekreteri Şükri Günsili, İHD Yönetim Kurulu Üyesi Doğan Genç, Metin Göktepe Davası İzleme Komisyonu Sözcüsü Avukat Kamil Tekin Sürek, gazetemiz sahibi Fevzi Saygılı, Süleyman Yeter'in eşi Ayşe Yumli Yeter ve ailesi, Demokratik Mücadele Platformu, Yazar Güngör Gençay, Gülsüm Cengiz, Fevzi Kurtuluş ile Metin Göktepe'nin gazeteci arkadaşlarının katıldığı tören, saygı duruşu ile başladı.
Mücadele sürüyor
Metin Göktepe ile işkenceyle katledilen sendikacı Süleyman Yeter'in fotoğraflarının taşındığı ve "Emekçiye cop, işkenceciye ödül", "Baskılar Metin'leri susturamayacak", "Bu dava böyle bitmeyecek" dövizlerinin taşındığı anma töreninde konuşan EMEP Genel Başkanı Levent Tüzel, Metin Göktepe'nin ölümünün üzerinden 4 yıl geçtiğini hatırlatarak, bu dört yıl içinde işkencelerin, baskı ve katliamların devam ettiğini vurguladı. Bu yılki anmanın bayrama denk geldiğini ifade eden Tüzel, milyonlarca emekçinin bayrama aç girdiğine dikkat çekerek, "Emekçilerin emeği 80 milyona satın alınmak isteniyor. Haklarını arayanlar, eşitlik ve demokrasi isteyenler saldırılarla karşı karşıya kalıyor. Katillerin peşini bırakmayacağız. Devlet, bir yandan işkencenin sistematik bir uygulama olmadığını söylüyor, bir yandan da sahtekârca demokratikleşmeden, insan haklarından bahsediyor" dedi. Konuşması sık sık sloganlarla kesilen Tüzel, devletin Avrupa Birliği'yle halkın demokrasiye, insan haklarına olan özlemini sömürdüğüne dikkat çekerek, "Biz biliyoruz ki, bu ülkede sömürücüler iktidar oldukça, bu ülkede sömürü ve zulüm oldukça insan hakları sorunu hiç bitmeyecek. İnsan hakları da, işkence de Avrupa Birliği'ne girince çözülmeyecek" dedi. Tüzel, gerçeğin peşinde koşan, demokrasi, özgürlük ve emeğin peşinde koşan Metin'lerin mücadelesinin hiç bitmeyeceğini vurguladı.
Taşanlar cezalandırılsın
Gazetemiz Yazıişleri Müdürü Fatih Polat da, Metin Göktepe'nin yaşama her zaman coşkuyla müdahale ettiğini ifade ederek, çalışma arkadaşları, mücadeleci gazeteciler, işçi ve emekçiler ile sorumlu aydınların mücadeleleri sonucu Metin'in katillerinin yargılandığını söyledi. Göktepe'nin 1909'dan bu yana failleri yargılanan ve cezalandırılan tek gazeteci olduğunu hatırlatan Polat, "Biz emri veren dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Orhan Taşanlar ve emri uygulayan Yardımcısı Kemal Bayrak başta olmak üzere bütün sorumluların yargılanmasını ve cezalandırılmasını istiyoruz" dedi. Bütün gazeteci cinayetlerinin aydınlatılmasını ve faillerinin yargılanmasını istediklerini ifade eden Polat, "Üçüncü bin yıla aydınlatılmamış gazeteci cinayetleri ve faili meçhullerle girmek istemiyoruz" dedi. Göktepe'nin gazetesi Yeni Evrensel'in bir yıldır OHAL'e sokulmadığını, aynı şekilde Özgür Bakış gazetesinin de OHAL yasağının sürdüğünü hatırlatan Polat, bu yasağın kaldırılmasını istedi.
Emekçiler birlikte mücadeleye
Polat'ın ardından konuşan TÜMTİS Genel Başkanı Sabri Topçu ise, bugüne kadar yargılananların Göktepe'nin gerçek katilleri olmadığını vurgulayarak, gerçek katillerin emekçiler tarafından yargılanacağını söyledi. Öldürülen sendikacıların, Süleyman Yeter'in ve daha binlerce gazeteci ve emekçinin faillerinin bulunması için tüm emekçilerin birlikte mücadele vermesi gerektiğini söyleyen Topçu, "Biz bu kavganın sonuna kadar takipçisiyiz" dedi.
Metin Göktepe Davası İzleme Komisyonu Sözcüsü Avukat Kamil Tekin Sürek, dört yıl boyunca şehir şehir dolaştırılan davanın 6 polisin cezalandırılmasıyla Yargıtay aşamasında sürdüğünü belirtti. Sürek, "Binlerce işçi ve emekçi, aydın, gazeteci davanın bu aşamaya gelmesi için mücadele etmek zorunda kaldılar. Bu, dişe diş mücadele edilmeyen davaların hiçbir sonuca ulaşmadığını gösterdi. Musa Anter, Namık Tarancı, Uğur Mumcu, Ferhat Tepe, Süleyman Yeter gibi binlerce cinayet aydınlatılana ve katiller yargılanana kadar mücadele devam edecek. İşçi ve emekçilerin demokratik iktidarı kuruluncaya kadar mücadele devam edecek" diye konuştu.
Metin'in annesi Fadime Göktepe ise, konuşmasında "Bize o kadar hakaret ettiler ki. Öyle hakaret yaptılar ki oğullarımıza, kızlarımıza. Onlar görünmediklerini sanıyorlar ama biz onları görüyoruz. O katillerin, mafyacıların, düzenbazların yerine bundan sonra emekçiler olacak. Sandılar ki bize dokunamazlar. Sandılar ki Fadime Göktepe altı köpekle başa çıkamaz. Ben bu davanın peşindeyim, ölene kadar emekçilerle peşlerini bırakmayacağım. Bakın Metin'in mezarında güller bitmiş. Ama onlar geberiyorlar. Burda binlerce Metin var. Hepsi benim Metinim" dedi. Fadime Ana, işçi ve emekçilerle birlikte mücadeleyi sürdüreceğine vurgu yaptı.
Anma töreni sonunda yoldaşları, Metin'in mezarına karanfiller bırakarak Metin'i ve gazetesi Yeni Evrensel'i yaşatmaya söz verdiler.