6 Ocak 2000 22:00

İşverenler TİS düzenini yok sayıyor

İşverenler TİS düzenini yok sayıyor
Halil İmrek
Hükümetin ve işverenlerin özel sektör toplusözleşmelerinde de enflasyon oranında artış yapılması yönündeki kararı sonucunda, çimento fabrikalarında süren toplusözleşme görüşmeleri uyuşmazlıkla sonuçlandı. TİS görüşmeleri, ülke genelinde 36 çimento fabrikasında çalışan ve Çimse-İş'te örgütlü 4500 işçiyi ilgilendiriyor.
1 Ocak 2000-31 Aralık 2001 tarihleri arasını kapsayacak toplusözleşme görüşmeleri çerçevesinde Çimento Müstahsilleri İşverenleri Sendikasi ile Çimse-İş Sendikası arasında iki oturum yapıldı. İkinci oturumda İşverenlerin hedeflenen enflasyon oranında zam önermeleri, sendikanın koyduğu taşeronlaştırmayı engelleyen maddeyi kabul etmemeleri ve işçilerin mesai ve ikramiye haklarını gasp etme çabalarından dolayı anlaşma sağlanamadığı için uyuşmazlık tutanağı imzalandı. İşverenlerin ilk 6 ay için yüzde 15, ikinci 6 ay içinse yüzde 10 ücret artışı önerisini kabul edemeyeceklerini belirten sendika yöneticileri ise yüzde 80 artış istiyor.
Taşeronlaştırmaya önlem
İşçi sınıfına yönelik saldırıların en önemlisi olan taşeronlaştırma, özellikle Adana Çimento Fabrikası'nda kara bir bela olarak dolaşıyor. Adana Çimento fabrikasında 10'un üzerinde taşeron firma bulunuyor. İşverenler taşeronlaştırma sayesinde sendikalı işçi sayısını sendikasız işçi sayısının yarıdan da azına düşürdüler. Fabrikada 800 taşeron işçi varken, sendikalı işçi sayısı 380'lerde seyrediyor.
Çimse-İş'in taşeronlaştırmaya karşı önlem olarak toplusözleşme taslağına koyduğu "Ana işletmelerde taşeron çalıştırılamaz" hükmü ile yine işten atmaları önlemeyi amaçlayan "İşten atılan işçiye mevcut ihbar ve kıdem tazminatı dışında, ek tazminat ödenmesi ve taşeron bünyesinde çalışan işçilerin sendika ile dayanışma aidatı ödemesi ve TİS'lerden faylanması" hükmü işveren tarafından kabul edilmedi.
Uyuşmazlık maddeleri
Uyuşmazlık konusu maddeler; kapsam, sözleşmeden yararlanma, fazla çalışma esasları ve ücreti, gece vardiya zammı, tensikat, kıdem tazminatı, ücret zammı, ikramiye, giyim eşyası-koruyucu önlem, sosyal yardım, çimento yardımı, taşeron uygulaması, yürürlük konuları ve geçici maddelerden oluşuyor. Çimento işverenleri yeni sözleşmeyle, fazla mesai ücretlerini azaltma, gece vardiya zammı olan yüzde 25 artışı vermeme, kıdem tazminatları konusunda her yıl için hükümetin koyduğu tavanı ödeme yerine hükümetin yeni alacağı kararlara uyma ve eski sözleşmede geçerli olanı kabul etmeme, iki ayda bir 20 işgünü karşılığı ikramiye ödeme yerine 3 ayda bir tam maaş ödeme gibi amaçlarını hayata geçirmeye çalışıyor.
'Çabalıyoruz'
Çimse-İş Adana Şube Başkanı Selahattin Uzun, Adana'da 380, Mersin'de 200 ve İskenderun'da 50 işçinin şubelerinde örgütlü olduğunu belirterek, işçilerin hak ve menfaatlerini korumak için çabaladıklarını söyledi.
İşverenlerin örgütlü bir şekilde TİS'le kazanılan hakları gasp etmek istediklerini ve imzalanmasını istedikleri sözleşmenin kayıplarını gidermek bir yana enflasyon düzeyinde bile olmadığını ifade eden Uzun, tüketim ürünlerinin her gün zamlandığı, enflasyonun yüzde yüzlere vardığı bir ülkede hedeflenen enflasyonun yüzde 25 olarak belirlenmesinin bir geçerliliğinin olmadığını belirtti. İşverenlerin niyetlerini ve uyuşmazlık aşamasına geldiklerini işçilere açıkladığını söyleyen Selahattin Uzun, "Biz TİS görüşmelerindeki gelişmeleri işçilere anlatıyoruz, onları haberdar ediyoruz. İşverenin önerdiği maddelerle anlaşma yapılamayacağını söylüyoruz. İşçileri olası gelişmelere karşı hazırlıyoruz. Zamanın iyi değerlendirilmesi gerek" diye konuştu.
Ortak hareket gerekli
Çimento işyerlerinde taşeronlaştırmanın büyük sorun olduğunu belirten Uzun, bu saldırıyı önlemek için TİS'e taşeron çalıştırmayı caydıracak maddeler koyduklarını ama işverenin buna da yanaşmadığını aktardı. İşverenlerin toplusözleşme düzenini yok etme saldırılarına karşı ortak tavır geliştirmek gerektiğini belirten Uzun, Türk-İş'in bir an önce toplanması ve bu saldırılara karşı bir dizi karar alması gerektiğini vurguladı. "İşverenler hükümetin yaktığı ışığı iyi görüyorlar. Hemen saldırıya geçiyorlar. Ülkedeki büyük işsizlik, işçilerin işten atılma korkusu, sendikaların yeterince önderlik yapmamaları işverenlerin işçilerin haklarını gasp etmede cesaret almalarına neden oluyor" diyen Uzun, bu saldırılara sessiz kalınamayacağını ifade etti.

Evrensel'i Takip Et