PKK'de ayrışma resmileşti

PKK'de ayrışma resmileşti
PKK Genel Başkanı Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye getirilmesi ve "Demokratik Cumhuriyet Projesi" ile startejisini değiştirmesine yönelik tepkiler, PKK Başkanlık Konseyi'nin dün yaptığı açıklama ile resmileşti. Bir süredir değişik kaynaklarca dile getirilen PKK'nin aralarında eski Merkez Komite üyelerinin de bulunduğu muhaliflerin varlığı bu açıklamada doğrulanırken, muhaliflerin gösterdikleri tepkiler, "savaş rantçısı çetecilik" olarak suçlandı ve muhaliflere karşı şiddet kullanma izlenimi veren "aktif mücadele" çağrısı yapıldı. PKK, hükümet çevrelerine ve MHP'ye de sağduyu çağrısı yaptı.
Başkanlık Konseyi, Ahmet Taner Kışlalı'nın öldürülmesini ve "idam çığırtkanlığı"nı devlet içindeki "savaş rantçısı çetecilik" olarak yorumlarken, PKK içinde de bu çetelerin uzantıları olan komplocu, tasfiyeci, provokatif girişimler bulunduğunu öne sürdü. İşbirlikçi hain Kürt çevrelerinden, faşist çetelere kadar uzunan geniş bir cephenin Öcalan'ın ilan ettiği "barış ve demokratik dönüşüm süreci"ni sabote ettiği ileri sürülen açıklamada, bu çeteciliğin PKK içindeki uzantılarının da bir bir ortaya çıktığı iddia edildi.
ERNK Rusya Temsilcisi Mahir Welat'ın Öcalan'ın Suriye'den ayrılması sürecinde "aşağılık bir ihaneti yaşadığı" dile getirilen açıklamada, yeni sürece karşı cezaevlerinde de PKK Merkez Komite Üyesi M. Can Yüce'nin tasfiyeci-provokatif bir girişim olarak ortaya çıktığı iddia edildi. Açıklamada, son olarak da gerilla içinde Kazım ve İsa adlı komutanların PKK'nin yeni stratejisine uygun davranmayarak, her türlü değişim ve yenilenmeye karşı çıktığı; yanlarındaki silahlı gruplarla birlikte Türkiye'den çekilmeyi reddettiği, 2000 yılı başından itibaren de PKK ile tüm bağlantılarını kopararak, bilinmeyen bir yere gittikleri dile getirildi. Bu kişilerin PKK ile ilişkisi kalmadığı, bundan sonra yapacaklarından PKK'nin sorumlu olmayacağı ve herkesin duyarlı olması gerektiği ifade edildi.
'Muhalifler ciddi bir güç'
Açıklamada, yeni sürece karşı M. Can Yüce, gerilla komutanları Kazım ve İsa'nın yeni süreci sabote ederek, Abdullah Öcalan'ın katledilmesi ortamına hizmet ettikleri ve uluslararası komployu başarıya götürmek istedikleri ileri sürüldü. PKK Başkanlık Konseyi, "zayıflatılmış da olsa ciddi bir güç" olarak nitelendirdiği ve süreci sabote edeceklerini söylediği muhaliflere karşı, başta Türkiye devletinin yöneticileri ve demokratik çevreler olmak üzere uyardıklarını ifade ederek, muhalif eğilime karşı çok yönlü ve azimle mücadele edilmesi istendi. Açıklamada, PKK'liler ve Kürtler muhaliflere karşı aktif mücadeleye katılmaya çağırıldı.
Üçüncü grup geliyor
PKK Başkanlık Konseyi, dün yaptığı ikinci açıklamada da Öcalan etrafında yaşanan gelişmelerin Kürtlerin, Türklerin, Türkiye Cumhuriyeti'nin geleceğini belirleyeceği savunularak, Öcalan'ın yaşayabileceği olumsuzlukların herkesi etkileyeceği kaydedildi. Açıklamada, dile getirilen uluslararası komplonun, Öcalan'ın idamı ile Türkler ve Kürtler arasında ebediyen sürecek bir savaşı öngördüğü; PKK kadar Türkiye Cumhuriyeti'ni de yıpratmayı amaçladığı ileri sürülerek, Öcalan'ın bu komployu bozmayı esas alarak seçtiği barış politikasının, Türkiye Cumhuriyeti'nin sağduyulu yöneticileri tarafından dikkate alındığı iddia edildi. Ciddi pratik adım atılmasa da, çözüm için olumlu bir havanın yakalandığı savunulan açıklamada, sorunu ağırlaştırmayı çıkarlarına uygun gören güçlerin harekete geçtiği de ifade edildi.
Yeni yılda, Öcalan'ın talimatıyla 3. Barış ve Demokratik Çözüm Grubu'nun hazırlıklarının yapıldığı olağanüstü kongre hazırlıkları çerçevesinde kapsamlı ve uygulanabilir bir barış projesi hazırlanmaya çalışıldığı ifade edilen açıklamada, bu projelerin kısa sürede kamuoyuna açıklanacağı ve hayata geçirileceği kaydedildi.
'FP, MHP'yi tahrik ediyor'
Sürecin sabote edilmesi yönünde hükümete ve Türkiye yönetimine baskılar olduğu dile getirilen açıklamada, özellikle hükümetin büyük ikinci ortağı MHP''nin olumlu bir yaklaşım içine girmemesi için tahriklerin söz konusu olduğu kaydedildi. Bu konuda en dikkat çekici tutumun sahibinin Fazilet Partisi olduğu belirtilen açıklamada, FP'nin MHP'yi anbean tahrik ettiği, idam kararının gündemleşmesi için elinden geleni yaptığı dile getirildi.
MHP'ye sağduyu çağrısı
Türkiye Cumhuriyeti'nin sağduyulu yöneticilerine de çağrı yapan Başkanlık Konseyi, bütün Türkiye halkına felaket getirecek bir olumsuzluğun ortaya çıkmasına fırsat tanınmaması istendi. Hükümet partilerinin 12 Ocak'ta yapacakları liderler zirvesinde barış ve demokratik cumhuriyetin yaratılmasına olanak sağlayacak bir karara ulaşılmasını isteyen PKK Başkanlık Konseyi, MHP'yi de Türkiye'nin çıkarlarının gereği olarak sağduyulu davranmaya; FP'yi provokatif tutumundan vazgeçmeye, demokratik güçleri de barışçıl demokratik etkinlikleri güçlendirmeye çağırdı. Açıklama, Öcalan'ın savaşın ve barışın gerekçesi olduğu ve ona göre hareket edileceği ibaresi ile son buldu.