İşgüvencesi en önemli talep

İşgüvencesi en önemli talep
Gökhan Biçici
DİSK Genel Sekreteri Murat Tokmak, DİSK'in 2000 yılı mücadele programının en önemli hedeflerinden birinin işgüvencesi olduğunu söyledi. Tokmak, "İşgüvencesi talebi her zaman mücadelemizin merkezinde olmuştur. Çünkü sendikal örgütlenme hakkı için çok önemlidir. Örgütlenmek isteyen işçilerin önemli bir kısmı, işini kaybetme korkusuyla bu faaliyetten geri duruyor. Biz, bir işçinin çalışma hakkını korumanın yanı sıra, örgütlenmenin önünü açan bir adım olduğu için bu talebi en başa alıyoruz" dedi.
Murat Tokmak, DİSK'in sendikal hak ve özgürlüklerin ihlaline ve kazanılmış haklara yönelik saldırılara karşı aktif mücadele vermek amacıyla oluşturmayı planladığı eylem planıyla ilgili sorularımızı yanıtladı.
'Hazırlıklı olmalıyız'
Hükümetin, IMF ile yaptığı anlaşmalardan sonra saldırılarını yoğunlaştırdığını, yeni saldırı yasalarını gündeme getirdiğini belirten Tokmak, "Ücretlerin yüzde 20-25'le sınırlanması hedefleyenler, geriye dönük yüzde 80-90 enflasyonların, düşen reel ücretlerin, düşen alım gücünün hesabını yapmıyorlar. Zamların ileriye dönük enflasyon hedefiyle sınırlanmasında ısrarlılar. Bütün bunların anlamı ücretlerin dondurulmasıdır. İşçi sınıfının mücadele ederek elde ettiği toplusözleşme ve pazarlık hakkın gasp edilmek isteniyor" dedi.
Dolayısıyla sendikal hareketin de saldırılara karşı hazırlıklı ve programlı olması gerektiğine dikkat çeken Murat Tokmak, örgütlerini bu yönde hazırlamaya çalıştıklarını belirtti.
Bu amaçla gerçekleştirdikleri bölge toplantılarını 'olumlu ve verimli' olarak değerlendiren Tokmak, şöyle devam etti: "İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Bursa, Kocaeli, Edirne, Samsun, Gaziantep, Antalya, Eskişehir illerinde 25-26 Aralık tarihlerinde yapılan toplantılarda, söz alan çok sayıda arkadaşımız, DİSK'in talepleri doğrultusunda daha eylemli, daha dinamik bir mücadele hattı izlemesi gerektiğini vurguladılar. Ve kendilerine sunduğumuz programı onayladılar, kendi önerilerini de getirdiler. DİSK'in kendi eylemlerini ve mücadelesini sürdürmesi, ama aynı zamanda Türkiye işçi sınıfı hareketi tarihinde bir ilk olarak niteleyebileceğimiz Emek Platformu'nun da işlevli ve işlerli olması gerektiğinin altını çizdiler."
Var olmak isteniyorsa
Temsilcilerin önerileri doğrultusunda henüz kesin eylem eylem biçimleri belirlemediklerini belirterek, "Bu bir Ankara yürüyüşü biçiminde olabilir, çok daha etkin bir başka eylem şeklinde olabilir. Ama bu tür bir eylem her halükârda yapılmalıdır" diyen Tokmak, çalışmalarının devam ettiğini söyledi.
Sendikal hak ve özgürlüklere yönelik engeller, ücretlerin dondurulması, kıdem tazminatlarının kaldırılması, kuralsız çalışmanın dayatılması gibi saldırıların başarıya ulaşmasının sendikaların varlığını gereksizleştireceğini ifade eden Murat Tokmak, "Eğer sendikalar gerçekten varsa ve var olmak istiyorlarsa, o zaman bu saldırıların karşısında gereken tavrı almak zorundalar.
Emek Platformu bu noktada çok daha önemli" diye konuştu.
Nasıl bir Emek Platformu?
DİSK olarak Emek Platformu'nun sağlamlaştırılması ve işlerli hale getirilmesi, kararların daha sağlıklı uygulanmasının sağlanması gerektiği yönünde önerilerde bulunduklarını anlatan Murat Tokmak, "Biz Emek Platformu'nun yukarıda sadece bir çatı olarak kalmasının çok yararlı olduğunu düşünmüyoruz. Elbette ki oluşumu doğrudur ve destekliyoruz ve bu platformun yaşatılması gerektiğini düşünüyoruz. fakat Türkiye'nin içinde bulunduğu ağır şartları da dikkate alırsak, Emek Platformu'nun aşağıya doğru örgütlenmesinin kaçınılmaz olduğu kanaatini taşıyoruz" dedi. Bu ayın ortasında yapılacak Emek Platformu toplantısında söz konusu sorunların daha kapsamlı ele alınacağını kaydeden Tokmak, "işin şakaya gelir yanı" olmadığını ifade ederek, devasa boyuttaki bu saldırıların üstesinden ancak birlikte gelinebileceğini vurguladı. Tokmak, "Zaman zaman mücadele geriye düşmüştür, düşürülmüştür ama bitirilememiştir. Ben inanıyorum ki, bu yeniden böyle olacaktır. Çeşitli sıkıntılar ve sorunlar vardır, ama bunlar inançla ve mücadeleyle aşılabilecek şeylerdir" dedi.