03 Ocak 2000 22:00
Deprem bölgesinde işsizlik çığ gibi
17 Ağustos ve 12 Kasım depremlerinin ardından deprem bölgesinde işsizlik büyük boyutlara ulaştı.
Deprem bölgesinde işsizlik çığ gibi
Muzaffer Özkurt
17 Ağustos Marmara ve 12 Kasım Düzce depremlerinin ardından çalışma hayatının felce uğradığı bölgede, depremzedeler işsizlik sorunu çekiyor. İşsizlik nedeniyle hayatlarını tekrar kuramayan depremzedeler, Kızılay'ın dağıttığı yiyecek ve yardımlarla, devletten almayı umut ettikleri 100 milyon lira kira yardımına talim etmek zorunda kalıyorlar. Çocuklarının eğitim masraflarından, yıkılan evlerini tekrar kurmaya kadar pek çok giderle karşılaşan depremzedeler, kendilerine işkolu yaratılmadığı için sorunların üstesinden gelemiyorlar.
Yalova Deprezedeler Derneği (Dep-Der) Başkanı Tahir Arslan, deprem sonrasında pek çok işyerinin kapandığına vurgu yaparak, iş imkânı sağlanmadığı için insanların normal hayatlarına dönemediğini ifade etti.
İşsizlik göçü hızlandırdı
"İşyerleri kapanıyor. İşçiler işten atılıyor. Depremden zarar görmese bile özellikle küçük ölçekli işletmeler iş yapamadıkları için ya işçi çıkartıyorlar ya da işyerine kilit vurmak zorunda kalıyorlar" diyen Arslan, işsizlik nedeniyle bölgeden göçün hızlandığına dikkat çekti. Özellikle inşaat işinde çalışan işçilerin işsiz kaldığını anlatan Arslan, esnafların da geçmişe ait borçlarının silinmesi gerektiğini anlattı. "Belli oranda da olsa bu insanlara işyeri açabilecek ya da işyerinin devamını sağlayabilecek geri ödemesiz kredi verilmesi gerekir" görüşünü dile getiren Arslan, tarım ve hayvancılıkla uğraşan insanların da iş imkânlarının kalmadığını kaydetti.
Üretici zor durumda
Deprem bölgesindeki insanlara az miktarda ve geri ödemeli kredi verilmesinin sorunları çözmeyeceğini ifade eden Arslan, "Ek kredi talebi karşılanmalıdır. Yem ihtiyacı karşılanmalıdır. Üretim giderleri daha da pahalandı. Yalova seracılıkta ağır darbe aldı. Bu anlamda üreticiye yapılmış bir katkı yok" diye konuştu.
İşten atmalar yoğunlaştı
Fabrikalarda da büyük oranda işçi çıkarma yoluna gidildiğini kaydeden Tahir Arslan, işsizliğin çok büyük boyutlara ulaştığını vurguladı. Tarımın ve hayvancılığın desteklenmesi, işyerlerinin teşvik edilmesi, ev kadınlarına yönelik iş imkânları ve gençler için atölye açılması halinde işsizlik probleminin azaltılabileceğini anlatan Arslan, bunu geçekleştirebilmek için devletin herkesi üretici konumuna getirmesi ve faizsiz kredi vermesi ve geçmişe ait borçların silinmesi gerektiğini vurguluyor.
Umut amele pazarı
Yöredeki işsizlik hakkında görüşlerine başvurduğumuz Derince Çadırkenti Halk Komitesi Başkanı Hamza Tekçe, can, mal ve iş kaybının büyük boyutlarda olduğunu söyledi. İşten çıkartmaların ve iş kaybetmelerin had safhaya ulaştığına dikkat çeken Tekçe, büyük oranda inşaat sektöründe çalışan işçilerin işsiz kaldığını belirtti. İşsizlik nedeniyle depremzedelerin amele pazarlarına giderek iş bulmaya çalıştığını anlatan Hamza Tekçe, "Çoğu iş bulamadan çadırına geri dönüyor. Ortak karavandan yemeğini alarak 10 metrekarelik çadırında vakit geçirmeye çalışıyor. Bu durum depremzedelerin karamsarlığa kapılmasına neden oluyor" dedi.
Yemek kesilecek mi?
Depremzedelere verilen yemeğin şeker bayramından sonra kesileceği yönündeki duyumların halk arasında tedirginliğe yol açtığını kaydeden Hamza Tekçe, kimsenin olumsuz koşullara alternatif çözümler üretemediğini anlattı. Yaşanan bu belirsizliğin insanları daha da belirsizliğe ittiğini anlatan Tekçe, esnafa düşük kredi verilmesi gerektiğini söyleyerek, "Fabrikaların işçi çıkartması engellenmeli. İş imkânları yaratılmalı. İşsiz depremzedeler için iş imkânı sağlanana kadar, aileleriyle birlikte hayatlarını ikame ettirebilecekleri oranda yardım edilmelidir" diye konuştu.
Kürtler zor durumda
Düzce'de de durum farklı değil. Çoğu inşaat sektöründe çalışan Kürt kökenli depremzedeler, işlerin durması ile birlikte işsiz kalmış. İşyerleri yıkılan esnaf zaten ne yapacağını bilemezken, işyerleri sağlam olanlar de insanların içinde bulunduğu ekonomik zorluk ve işsizlik nedeniyle iş yapamaz hale geliyor. Bu durum da depremzedelerin başka şehirlere göç etmesine neden oluyor. Üstelik yapılan yardımların yetersiz ve düzensiz olması zaten mağdur olan bu insanların durumunu daha da güçleştiriyor.
Muzaffer Özkurt
17 Ağustos Marmara ve 12 Kasım Düzce depremlerinin ardından çalışma hayatının felce uğradığı bölgede, depremzedeler işsizlik sorunu çekiyor. İşsizlik nedeniyle hayatlarını tekrar kuramayan depremzedeler, Kızılay'ın dağıttığı yiyecek ve yardımlarla, devletten almayı umut ettikleri 100 milyon lira kira yardımına talim etmek zorunda kalıyorlar. Çocuklarının eğitim masraflarından, yıkılan evlerini tekrar kurmaya kadar pek çok giderle karşılaşan depremzedeler, kendilerine işkolu yaratılmadığı için sorunların üstesinden gelemiyorlar.
Yalova Deprezedeler Derneği (Dep-Der) Başkanı Tahir Arslan, deprem sonrasında pek çok işyerinin kapandığına vurgu yaparak, iş imkânı sağlanmadığı için insanların normal hayatlarına dönemediğini ifade etti.
İşsizlik göçü hızlandırdı
"İşyerleri kapanıyor. İşçiler işten atılıyor. Depremden zarar görmese bile özellikle küçük ölçekli işletmeler iş yapamadıkları için ya işçi çıkartıyorlar ya da işyerine kilit vurmak zorunda kalıyorlar" diyen Arslan, işsizlik nedeniyle bölgeden göçün hızlandığına dikkat çekti. Özellikle inşaat işinde çalışan işçilerin işsiz kaldığını anlatan Arslan, esnafların da geçmişe ait borçlarının silinmesi gerektiğini anlattı. "Belli oranda da olsa bu insanlara işyeri açabilecek ya da işyerinin devamını sağlayabilecek geri ödemesiz kredi verilmesi gerekir" görüşünü dile getiren Arslan, tarım ve hayvancılıkla uğraşan insanların da iş imkânlarının kalmadığını kaydetti.
Üretici zor durumda
Deprem bölgesindeki insanlara az miktarda ve geri ödemeli kredi verilmesinin sorunları çözmeyeceğini ifade eden Arslan, "Ek kredi talebi karşılanmalıdır. Yem ihtiyacı karşılanmalıdır. Üretim giderleri daha da pahalandı. Yalova seracılıkta ağır darbe aldı. Bu anlamda üreticiye yapılmış bir katkı yok" diye konuştu.
İşten atmalar yoğunlaştı
Fabrikalarda da büyük oranda işçi çıkarma yoluna gidildiğini kaydeden Tahir Arslan, işsizliğin çok büyük boyutlara ulaştığını vurguladı. Tarımın ve hayvancılığın desteklenmesi, işyerlerinin teşvik edilmesi, ev kadınlarına yönelik iş imkânları ve gençler için atölye açılması halinde işsizlik probleminin azaltılabileceğini anlatan Arslan, bunu geçekleştirebilmek için devletin herkesi üretici konumuna getirmesi ve faizsiz kredi vermesi ve geçmişe ait borçların silinmesi gerektiğini vurguluyor.
Umut amele pazarı
Yöredeki işsizlik hakkında görüşlerine başvurduğumuz Derince Çadırkenti Halk Komitesi Başkanı Hamza Tekçe, can, mal ve iş kaybının büyük boyutlarda olduğunu söyledi. İşten çıkartmaların ve iş kaybetmelerin had safhaya ulaştığına dikkat çeken Tekçe, büyük oranda inşaat sektöründe çalışan işçilerin işsiz kaldığını belirtti. İşsizlik nedeniyle depremzedelerin amele pazarlarına giderek iş bulmaya çalıştığını anlatan Hamza Tekçe, "Çoğu iş bulamadan çadırına geri dönüyor. Ortak karavandan yemeğini alarak 10 metrekarelik çadırında vakit geçirmeye çalışıyor. Bu durum depremzedelerin karamsarlığa kapılmasına neden oluyor" dedi.
Yemek kesilecek mi?
Depremzedelere verilen yemeğin şeker bayramından sonra kesileceği yönündeki duyumların halk arasında tedirginliğe yol açtığını kaydeden Hamza Tekçe, kimsenin olumsuz koşullara alternatif çözümler üretemediğini anlattı. Yaşanan bu belirsizliğin insanları daha da belirsizliğe ittiğini anlatan Tekçe, esnafa düşük kredi verilmesi gerektiğini söyleyerek, "Fabrikaların işçi çıkartması engellenmeli. İş imkânları yaratılmalı. İşsiz depremzedeler için iş imkânı sağlanana kadar, aileleriyle birlikte hayatlarını ikame ettirebilecekleri oranda yardım edilmelidir" diye konuştu.
Kürtler zor durumda
Düzce'de de durum farklı değil. Çoğu inşaat sektöründe çalışan Kürt kökenli depremzedeler, işlerin durması ile birlikte işsiz kalmış. İşyerleri yıkılan esnaf zaten ne yapacağını bilemezken, işyerleri sağlam olanlar de insanların içinde bulunduğu ekonomik zorluk ve işsizlik nedeniyle iş yapamaz hale geliyor. Bu durum da depremzedelerin başka şehirlere göç etmesine neden oluyor. Üstelik yapılan yardımların yetersiz ve düzensiz olması zaten mağdur olan bu insanların durumunu daha da güçleştiriyor.
YAZARLAR
Pınar Öğünç
BAĞLANTILAR-9 | Ticaretten afetlere, güvenlikten tiny house'a konteyner çağı
T. Gül Köksal
Kent hakkı bağlamında çocuklar
Ayşen Şahin
Mahsus selamlar
İzzettin Önder
Servet vergisi
Şenay Aydemir
Atış Serbest!
Adnan Özyalçıner
Geride kalan
İsmail Gökhan Bayram
İşlevini arayan alet: Yapay zekâ
Evrensel Bilgin
Gordion Düğümü
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
