Partilerin idam yaygarası

Partilerin idam yaygarası
İkisi hükümet ortağı biri 'muhalefet'in en 'büyüğü' olan üç partinin önde gelen yöneticileri, yüzyılın son gününde yaptıkları açıklamalarda, Abdullah Öcalan hakkındaki idam cezasının bir an önce TBMM'ye getirilerek onaylanmasını istediler.
ANAP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Taşar, AB'ye girmenin tek koşulunun idamın kaldırılması olmadığını kaydederek, "İdamı kaldırırsak yarın AB'ye girecekmişiz gibi bir hava yaratılıyor. Tek şart Apo'nun idam edilmemesi olarak gösteriliyor. Bu doğru değil" dedi.
Taşar, ANAP Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, bir soru üzerine, AİHM'nin Öcalan'ın idamına ilişkin kararının Türkiye'yi bağlayamayacağını belirterek, "Bu bizim iç meselemizdir. Apo'yu asalım, ondan sonra idamı kaldırırız. Acelemiz yok" dedi. Yargıtay Başsavcısı'nın, "AİHM'nin verdiği kararlara Türkiye'nin uyma zorunluluğu olmadığı" sözlerini anımsatan Taşar, bu mahkemenin davaları usul yönünden incelediğini, dava sonucu alınan kararlara karışma hakkı olmadığını savundu. Taşar, idam cezasının demokratik birçok ülkede uygulandığına dikkat çekerek, "Konu Meclis'e geldiği zaman benim oyum evet olacaktır" dedi.
Taşar, "Yılmaz'ın, 'AB yolu Diyarbakır'dan geçer' sözleri herkesi rahatsız etti, sizi etmedi mi?" sorusuna da, "Etmedi. Diyarbakır misakı milli sınırları içinde değil mi? Niye böyle tepkiler gösteriyorlar ki, anlamıyorum. Sonuçta her yer oradan da geçer Ankara'ya da gelir" dedi. OHAL'in kaldırılması için liderler arasında görüş birliği oluşturulması için çaba gösterdiklerini kaydeden Taşar, konunun ocak ayında gündeme getirilebileceğini belirtti.
MHP: İdam için oy kullanacağız
MHP Genel Sekreteri Abdurrahman Küçük de, Yargıtay Başsavcısı Vural Savaş'ın reddettiği düzeltme istemiyle birlikte iç hukuk yolları tükenen PKK lideri Abdullah Öcalan ile ilgili yargı kararı Meclis'e geldiğinde, cezanın infazı yönünde oy kullanacaklarını söyledi. MHP Genel Sekreteri Küçük, 1999 yılını değerlendirdiği basın toplantısında, MHP'nin, Öcalan ile ilgili tavrının net olduğunu belirterek, idam cezasıyla ilgili yargı kararı Meclis'e geldiğinde, olumlu oy kullanacaklarını söyledi. Küçük, kararın Başbakanlık'ta bekletilmesi olasılığı ile ilgili sorulara ise, hükümetin üç partili bir koalisyon olduğunu öne sürerek net yanıt vermekten kaçındı.
Fazilet'te 'asalım' sesleri
FP Grup Başkan Vekili Lütfi Esengün ise, Abdullah Öcalan dosyasını bekletmesi halinde Başbakan Bülent Ecevit'in "görevi suiistimal" suçu işleyeceğini söyledi. Kararın kesinleştiğini, artık yapılması gerekenin infaz olduğunu savunan Esengün, "Parti kararı alınamıyor ama benim kişisel oyum şehit analarının talebi yönünde olacaktır" dedi. Esengün, düzenlediği basın toplantısında, "Bizim hukukumuza göre kesinleşen kararın infazı gerekir. Hasan Celal Güzel'in bir demokrasi ayıbı olarak cezası infaz edilmiş durumda, kendisi cezaevinde. Apo hakkındaki karar da kesinleşmiştir ve infazı gerekir" dedi. Kararın kesinleşmesinin ardından dosyanın Başbakanlık'ta bekletileceğinden de söz edilmeye başlandığına değinen Esengün, "Bu dosyayı kim bekletirse görevi suiistimal suçu işlemiş olur. Başbakan'ı görevini suiistimal etmemeye çağırıyorum" diye konuştu. Esengün dosyanın Meclis'e gelmesi durumunda partisinin tavrının ne olacağının sorulması üzerine, "Bu konuda parti olarak herhangi bir karar, bir tutum belirlememiz söz konusu değil. Ancak ben kişisel olarak şehit analarının talebi yönünde oy kullanacağım" dedi.
FP'nin hukukçu Milletvekili Mehmet Ali Şahin de, dosyanın Başbakanlık'ta hiçbir engelleme ile karşılaşmadan Meclis'e gelmesini isteyerek, "Meclis yargının verdiği kararın gereğini yapacaktır" dedi. Şahin ANKA'ya yaptığı açıklamada, "AİHM'nin yürütmeyi durdurma kararının muhatabı TC hükümetidir. TBMM değildir. TBMM'nin muhatabı mahkemenin verdiği ve Yargıtay'ın da onayladığı idam kararıdır" diye konuştu. İdam için grup kararı alınamadığını da vurgulayan Şahin, "FP olarak tavrımız dosyanın bir an önce TBMM'ye getirilmesidir. Meclis, muhatabı olduğu yargının kararının gereğini yapacaktır" dedi.