28 Aralık 1999 22:00
AB, 2002'yi hayali buldu
AB çevreleri, Türkiye'nin 2002 yılında tam üyelik müzakerelerine başlama hedefini hayali buldu.
AB, 2002'yi hayali buldu
Türkiye'nin 2002 yılında üyelik müzakerelerine oturmaya "hazır" olacağı yolundaki açıklamalar, AB çevrelerinde tartışılıyor. Bu çevrelerde 2002 tarihi genel olarak "Çok erken" bir tarih olarak değerlendiriliyor. Kimi diplomatlar, "Helsinki kararının AB'deki muhafazakâr çevrelerce sindirilebilmesi için zamana ihtiyaç var" derken kimi diplomatlar da "Türkiye hazır ise, sorun yok. Ancak o zamana kadar Kıbrıs unsurunu da içeren siyasi kriterlerin yerine getirilmesi zor" görüşünü savundu.
Helsinki Zirvesi'nde Türkiye'ye adaylık statüsünün verilmesinin ardından Ankara'da yapılan "Türkiye, 2002 yılında üyelik müzakerelerine hazır olacak" yolundaki açıklamalar, Ankara'daki AB diplomatik çevrelerinde "ilgi" ile karşılandı. Bu çevrelerde özellikle Türk hükümet üyelerinin "siyasi kriterlerin uyulması konusunda fazla bir sıkıntımız olmaz" ifadelerinden "kaygı" duyuluyor. Ankara'da "siyasi kriterler"in yerine getirilmesinin güçlüğünün "küçümsendiği" düşünülüyor. AB diplomatları, "siyasi kriterler" arasında Kıbrıs sorununun da bulunduğununa işaret ediyor.
Bu arada, Türkiye'nin "siyasi kriterler"i yerine getirmesi, AB müktesebatına uyum çalışmalarının tamamlanması halinde bile 2002 yılında üyelik müzakerelerine başlanıp başlanamayacağı konusunda farklı görüşler bulunuyor. Bazı diplomatlar, Helsinki Zirvesi kararının Türkiye'nin üyeliğine karşı çıkan AB'deki muhafazakar çevrelerinde tepki ile karşılandığını anımsatarak "Helsinki kararının sindirilebilmesi için zamana ihtiyaç var" dediler.
Bazı diplomatlar ise, Türkiye'nin üyelik görüşmelerine hazır olması halinde müzakerelere oturulabileceğine inanıyor. Ancak bu diplomatlar, Türkiye'nin 2002 yılına kadar siyasi kriterlere uyabilmesinin "zor" olduğunu düşünüyor.
Mevzuattaki uyum çalışmalarının tamamlanmasıyla işler bitmediğini, uygulamanın da önem taşıdığını savunan aynı diplomatlar, bu açıdan demokratikleşme ve insan hakları uygulamasında karşılaşılan sorunların 2002 yılına kadar çözülmesinin hiç de kolay olmayacağını savundu.
Türkiye'nin 2002 yılında üyelik müzakerelerine oturmaya "hazır" olacağı yolundaki açıklamalar, AB çevrelerinde tartışılıyor. Bu çevrelerde 2002 tarihi genel olarak "Çok erken" bir tarih olarak değerlendiriliyor. Kimi diplomatlar, "Helsinki kararının AB'deki muhafazakâr çevrelerce sindirilebilmesi için zamana ihtiyaç var" derken kimi diplomatlar da "Türkiye hazır ise, sorun yok. Ancak o zamana kadar Kıbrıs unsurunu da içeren siyasi kriterlerin yerine getirilmesi zor" görüşünü savundu.
Helsinki Zirvesi'nde Türkiye'ye adaylık statüsünün verilmesinin ardından Ankara'da yapılan "Türkiye, 2002 yılında üyelik müzakerelerine hazır olacak" yolundaki açıklamalar, Ankara'daki AB diplomatik çevrelerinde "ilgi" ile karşılandı. Bu çevrelerde özellikle Türk hükümet üyelerinin "siyasi kriterlerin uyulması konusunda fazla bir sıkıntımız olmaz" ifadelerinden "kaygı" duyuluyor. Ankara'da "siyasi kriterler"in yerine getirilmesinin güçlüğünün "küçümsendiği" düşünülüyor. AB diplomatları, "siyasi kriterler" arasında Kıbrıs sorununun da bulunduğununa işaret ediyor.
Bu arada, Türkiye'nin "siyasi kriterler"i yerine getirmesi, AB müktesebatına uyum çalışmalarının tamamlanması halinde bile 2002 yılında üyelik müzakerelerine başlanıp başlanamayacağı konusunda farklı görüşler bulunuyor. Bazı diplomatlar, Helsinki Zirvesi kararının Türkiye'nin üyeliğine karşı çıkan AB'deki muhafazakar çevrelerinde tepki ile karşılandığını anımsatarak "Helsinki kararının sindirilebilmesi için zamana ihtiyaç var" dediler.
Bazı diplomatlar ise, Türkiye'nin üyelik görüşmelerine hazır olması halinde müzakerelere oturulabileceğine inanıyor. Ancak bu diplomatlar, Türkiye'nin 2002 yılına kadar siyasi kriterlere uyabilmesinin "zor" olduğunu düşünüyor.
Mevzuattaki uyum çalışmalarının tamamlanmasıyla işler bitmediğini, uygulamanın da önem taşıdığını savunan aynı diplomatlar, bu açıdan demokratikleşme ve insan hakları uygulamasında karşılaşılan sorunların 2002 yılına kadar çözülmesinin hiç de kolay olmayacağını savundu.
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
