En çok ANAP öptü!

En çok ANAP öptü!
ANAP'lı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan'ın "SSK'yı böyle öpüyorlar" diyerek kurumun yolsuzluklarla battığına ilişkin başlattığı tartışmada, SSK'da en fazla yolsuzluğun ANAP'lı çalışma bakanları döneminde olduğu ortaya çıktı. Özellikle İmren Aykut döneminde yoğunlaşan SSK yolsuzluklarının tarafları ise bakanlık ve özel şirketler.
"Mezarda emekliliğin" ardından SSK'yı tamamen özelleştirmek için girişimlerini hızlandıran Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan, "Trilyonlarca liralık yolsuzluk oluyor. İşte SSK'yı böyle öpüyorlar" diyerek televizyon ekranlarında "şişirilmiş faturaları" gösteriyor. Ancak SSK'nın kaynaklarını usulsüzlüklerle özel şirketlere peşkeş çeken ANAP'lı çalışma bakanlarının yolsuzlukları konusuna hiç değinmiyor.
ANAP'lı bakanların icraatları
Örneğin ANAP'lı bir çalışma bakanı döneminde SSK, milyarlarca lira para ödeyerek, röntgen aletleri üreten Trophi Röntgen AŞ adlı bir şirkete ortak edildi. SSK bürokratları, söz konusu şirketin geri teknoloji kullandığını belirterek bu ortaklığa karşı çıkmışlardı. Ama bu ortaklık hâlâ devam ediyor ve şirket o günden bu yana zarar ediyor. Dolayısıyla SSK'da bu ortaklık sonucunda zarar etmeye devam ediyor.
Yine ANAP'lı bir çalışma bakanını döneminde SSK, zamanın ANAP İstanbul İl Başkanı olan şahsın inşa ettirdiği İstanbul'daki Conrad Oteli'ne ortak yapıldı. Kurum bu ortaklık için milyarlarca para ödedi. Söz konusu otelin sürekli zarar ettiği ileri sürüldüğü için SSK bu ortaklıktan bugüne kadar beş kuruş kâr payı alamadı.
İmren Aykut'un bakanlığı döneminde ise yolsuzluklar iyice ayyuka çıktı. Nitekim İmren Aykut döneminde SSK için bilgisayar ihalesi yapıldı. Ancak ihaledeki yolsuzluklar o kadar açıktı ki, sonunda ihale iptal edilmek zorunda kalındı. SSK bugün hâlâ bilgisayar sistemine geçememiş durumda ve bundan dolayı her yıl milyonlarca lira zarara uğruyor. Bu zararın baş sorumlusu da bilgisayar ihalesi sayesinde SSK'da vurgun yapmak isteyen ANAP'lı bakan.
İmren Aykut abarttı!
İmren Aykut'un yolsuzluk icraatları bununla da sınırlı değil. Aykut, SİSATEV diye bir vakıf kurdu ve bu vakfın başına da kendisi geçti. Kurumun çok büyük kaynakları İmren Aykut'un emriyle SİSATEV'e aktarıldı. Aykut'un karşı çıkması sonucu SSK'ya tomografi merkezi kurdurulmadı, bu merkez vakfa kurduruldu. Kurumun milyarlarca lirası o gün bugündür vakfa aktarılıyor. Ayrıca SİSATEV'in başkanın da İmren Aykut'un kardeşi olduğu ortaya çıkmış durumda.
SSK'yı "öpenlerin" arasında özel poliklinikler de var. SSK'da geçen yıl özel polikliniklerden hizmet alma uygulaması başlatıldı. Bunun için de İzmir'de Dusaş, Ankara'da da Has isimli polikliniklerle pilot anlaşmalar yapıldı. Bu poliklinikler sadece SSK'ya hizmet veriyorlar ve parasını da SSK'dan alıyorlar. Sözleşme yapılmadan önce SSK Genel Müdürlüğü araştırma yaptı ve şirketin koşullarının uygun olmadığına karar verdi. Ancak buna rağmen anlaşma sürdürülüyor. Has Poliklinik'in ise geçmişte Baku Aygün'le (Banker Bako) ilişkileri olduğu biliniyor.
İşverenler de öpüyor!
Bir de işverenler ve onların primlerini affeden hükümetler var. SSK verilerine göre, SSK''nın 1998 yılında toplam alacağı 476 trilyon lira. SSK alacağının yüzde 81'ine denk gelen 386 trilyon lirası özel sektörden; yüzde 18.8'ine denk gelen 89 trilyon 816 milyar lirası ise kamu kuruluşlarından kaynaklanıyor. Bu arada 1970'li yıllardan başlayarak çıkarılan "af" yasalarıyla da SSK'nın alacaklarının büyük kısımları affedildi. 1977, 1978 ve 1979 yıllarındaki bütçe yasalarıyla SSK'nın belediyeler ve KİT'lerden alacağı Maliye'ye devredildi.
15 Haziran 1974, 14 Mart 1992, 11 Temmuz 1992, 8 Şubat 1994, 7 Mayıs 1994 ve 16 Mart 1997 yıllarında çıkarılan yasalarla işverenlerin, KİT, kamu kurum ve kuruluşları ile belediyelerin prim borçları terkin edildi, ertelendi, idari para cezaları, gecikme zam ve faizleri affedildi.
Yaşar Okuyan, televizyon kameraları önünde faturaları havaya kaldırarak SSK'nın yolsuzluklarla çökertildiğini söylüyor, ama ANAP'lıların ve özel şirketlerin vurgunlarına hiç değinmiyor.