14 Aralık 1999 22:00
AB'nin emekçi karşıtı
politikalarına uyum hazırlığı
AB'nin emekçi karşıtı
politikalarına uyum hazırlığı
Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne resmen aday ilan edilmesinin ardından hükümetin coşkulu kutlamaları sürerken, yapılan açıklamalar, AB'ye uyum sürecinin işçi ve emekçilerin kazanılmış haklarına saldırı olacağını ortaya koyuyor.
Türkiye'nin AB'ye aday ülke sayılması ile ilgili olarak düzenlediği basın toplantısında, AB'ye üyelik konusunda esas sorunun insan hakları ve demokratikleşme değil, çalışma yasaları mevzuatında çıkacağını söyleyerek, bunun ilk işaretini vermişti. Cem, "AB üyesi olmak istiyorsanız, öyle onbinlerce çaycı ve odacı istihdam edemezsiniz" dedi. Cem'in bu sözleri, kamu kurum ve işletmelerinde çalışan binlerçe kişinin işsiz kalacağını gösterirken, hükümetin 'kamu personel reformu'na da gerekçe olacak.
Emeklilik yaşı sorun!
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Genel Sekreteri Bülent Pirler ise 58-60 olarak belirlenen emeklilik yaşından dolayı Türkiye'nin engelle karşılaşacağını öne sürüyor. Pirler, AB ülkelerinin 1408 Sayılı Sosyal Yönergesi"ne, Türkiye'nin yeni belirlediği emeklilik yaşının, kadınlarda ve erkeklerde aynı olmadığı ve ayrımcılığa yol açtığı gerekçesiyle uymadığını söyledi. Pirler, AB ülkelerinde emeklilik yaşının kadın ve erkeklerde eşit olduğunu belirtirken, eşit olmayanların ise kademeli geçiş ile eşitlenme şartlarının olduğunu söyledi.
Hükümeti uyaran işverenler uyum yasalarının bir an önce çıkarılmasını istiyor. Dışişleri Bakanı Cem'in Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecinde en fazla sorunu çalışma yasalarında yaşayacağına ilişkin açıklamaları TİSK, MESS gibi patron örgütlerinin yıllardır dile getirdikleri 'çalışma mevzuatının esnekleştirilmesi' isteği ile birlikte düşünüldüğünde hükümetin yapacakları daha şimdiden ortaya çıkıyor. İşgüvencesi, işsizlik sigortası, çalışma koşulları ve iş güvenliği gibi konularda AB standartlarının sözünü dahi etmeyen hükümet yetkilileri, emeklilik yaşı ve esnek çalışma konularında AB standartlarına uyum için hazırlıklara başladıklarını belirten açıklamalar yapıyor. Türkiye'nin AB üyeliği ile işsizlik, özelleştirme, enflasyon, sosyal güvenlik, Türkiye'yi NATO'nun askeri haline getirecek 'Avrupa Gücü' gibi konularda halk lehine değil, aleyhine çözümler gündeme getirilecek.
Saldırı dalgası
AB'ye uyum süreci adı altında işçi ve emekçilere yönelik saldırılar sadece emeklilik yaşı ve esnek çalışma mevzuatı ile sınırlı değil. Avrupa Birliği'nin yönelimini ortaya koyan Kopenhag Kriterleri, bu saldırıları özetler nitelikte. Bu kriterler, kamu yatırımlarının durdurulup özelleştirmenin hızlandırılması, tarım reformu adı altında ulusal tarımın çökertilmesi, esnek çalışmanın yaygınlaştırılması gibi AB ülkelerinin dayattığı ekonomiyle ilgili kararları da içeriyor.
politikalarına uyum hazırlığı
Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne resmen aday ilan edilmesinin ardından hükümetin coşkulu kutlamaları sürerken, yapılan açıklamalar, AB'ye uyum sürecinin işçi ve emekçilerin kazanılmış haklarına saldırı olacağını ortaya koyuyor.
Türkiye'nin AB'ye aday ülke sayılması ile ilgili olarak düzenlediği basın toplantısında, AB'ye üyelik konusunda esas sorunun insan hakları ve demokratikleşme değil, çalışma yasaları mevzuatında çıkacağını söyleyerek, bunun ilk işaretini vermişti. Cem, "AB üyesi olmak istiyorsanız, öyle onbinlerce çaycı ve odacı istihdam edemezsiniz" dedi. Cem'in bu sözleri, kamu kurum ve işletmelerinde çalışan binlerçe kişinin işsiz kalacağını gösterirken, hükümetin 'kamu personel reformu'na da gerekçe olacak.
Emeklilik yaşı sorun!
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Genel Sekreteri Bülent Pirler ise 58-60 olarak belirlenen emeklilik yaşından dolayı Türkiye'nin engelle karşılaşacağını öne sürüyor. Pirler, AB ülkelerinin 1408 Sayılı Sosyal Yönergesi"ne, Türkiye'nin yeni belirlediği emeklilik yaşının, kadınlarda ve erkeklerde aynı olmadığı ve ayrımcılığa yol açtığı gerekçesiyle uymadığını söyledi. Pirler, AB ülkelerinde emeklilik yaşının kadın ve erkeklerde eşit olduğunu belirtirken, eşit olmayanların ise kademeli geçiş ile eşitlenme şartlarının olduğunu söyledi.
Hükümeti uyaran işverenler uyum yasalarının bir an önce çıkarılmasını istiyor. Dışişleri Bakanı Cem'in Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecinde en fazla sorunu çalışma yasalarında yaşayacağına ilişkin açıklamaları TİSK, MESS gibi patron örgütlerinin yıllardır dile getirdikleri 'çalışma mevzuatının esnekleştirilmesi' isteği ile birlikte düşünüldüğünde hükümetin yapacakları daha şimdiden ortaya çıkıyor. İşgüvencesi, işsizlik sigortası, çalışma koşulları ve iş güvenliği gibi konularda AB standartlarının sözünü dahi etmeyen hükümet yetkilileri, emeklilik yaşı ve esnek çalışma konularında AB standartlarına uyum için hazırlıklara başladıklarını belirten açıklamalar yapıyor. Türkiye'nin AB üyeliği ile işsizlik, özelleştirme, enflasyon, sosyal güvenlik, Türkiye'yi NATO'nun askeri haline getirecek 'Avrupa Gücü' gibi konularda halk lehine değil, aleyhine çözümler gündeme getirilecek.
Saldırı dalgası
AB'ye uyum süreci adı altında işçi ve emekçilere yönelik saldırılar sadece emeklilik yaşı ve esnek çalışma mevzuatı ile sınırlı değil. Avrupa Birliği'nin yönelimini ortaya koyan Kopenhag Kriterleri, bu saldırıları özetler nitelikte. Bu kriterler, kamu yatırımlarının durdurulup özelleştirmenin hızlandırılması, tarım reformu adı altında ulusal tarımın çökertilmesi, esnek çalışmanın yaygınlaştırılması gibi AB ülkelerinin dayattığı ekonomiyle ilgili kararları da içeriyor.
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
