14 Aralık 1999 22:00
Öcalan'a göre AB büyük sıçrama
PKK lideri Öcalan, AB'nin Türkiye'yi adaylığa kabul etmesinde PKK'nin "barış çabaları" ile doğrudan ilgisi olduğunu söyledi.
Öcalan'a göre AB büyük sıçrama
İmralı Adası'nda tutuklu bulunan Abdullah Öcalan, Türkiye'nin AB'ye aday üyeliğine ilişkin görüşlerini dile getirdi. Türkiye'nin AB adaylığına kabul edilmesiyle aynı zamanda büyük bir demokrasi sürecine girildiğini iddia ederek, gelinen uzlaşma noktasının bütün tarafların yararına olduğunu savundu.
Avukatları Doğan Erbaş, Mahmut Şakar, Hasip Kaplan ve Cihan Aydın aracılığıyla yazılı açıklama yapan Abdullah Öcalan, Türkiye'nin AB adaylığına kabul edilmesiyle aynı zamanda büyük demokrasi sürecine girildiğini ve Cumhuriyetin kuruluşu kadar değerli ve önemli bir tarihsel sıçrama ile karşı karşıya bulunulduğunu kaydetti. "AB yıllardır yapılmayanı bugün niye yaptı?" diye soran Öcalan, "Bunun bizim barış çabalarımızla doğrudan ilgisi var. AB'ye giriş ile birlikte demokrasinin kuruluşu gündeme gelmiştir. İşin kilit noktası budur. Cumhuriyetin kuruluşu gibi demokratik kuruluşda önemlidir. Demokratik devrim yaptık, sıra demokratik kuruluşta" diye konuştu. Öcalan açıklamasında şu görüşleri savundu: "Biz demokratik kuruluşun temelini attık. Şimdi onun içini doldurmak gerekir. Bunun için bölge halkımızın demokratikleşmede oynayacağı rol belirleyicidir. Cumhuriyetin acıya, gözyaşına, kana, isyana yol açan nedenlerin ortadan kalkması, bu karar ile birlikte gündemleşmiştir. Yepyeni bir demokrasi anlayışının geliştirilerek yerleştirilmesi artık bir zorunluluk haline gelmiştir."
Avrupa'nın yüzyılların birikimini Türkiye'ye sunduğunu belirten Öcalan, şimdi Türkiye'nin bunun içini doldurması gerektiğini dile getirdi. Öcalan, Türkiye'de şimdiye kadar sivil politikacıların demokrasi kavramının içini boşalttığını savunarak, "Demokrasi kavramına hiçbir derinlik kazandırılmadığı gibi büyük bir verimsizlik ve demogoji içinde oldular. Demokrasi kavramını şekilden ibaret sayarak demokrasiye ihanet ettiler. Yepyeni bir demokrasi anlayışı lazım. Biz demokrasinin, özgür birliğinin garantisiyiz" diye konuştu.
'Hiç ayrılmayı düşünmedik'
Öcalan, hiçbir zaman ayrılıkçılık peşinde olmadıklarını da savunarak, "Adımızı, dilimizi ve kültürümüzü istedik. Bütün çabamız özgür cumhuriyetin projeleşmesiydi" diye konuştu. 75 yıllık acıların son bulmasını ve klasik korkuların da yenilmesi gerektiğini belirten Öcalan, "Cumhuriyet kendisinin kurucu bir iradesi olan Kürtlerin tarihsel, kültürel ve toplumsal kimliğini karşılamalıdır" dedi. Gerçek bir demokrasi açılımının ancak bu şekilde başlayıp güçlenebileceğini savunan Abdullah Öcalan, "Demokrasi ve demokratik çözüm projesi iç içe geçen, birbirine bağlanan adımlar olarak düşünülmelidir. AB konusunda gelinen uzlaşma noktası bütün tarafların yararına olmuştur. Bu temelde AB adaylığı kararı nedeniyle, bütün tarafları kutluyorum" diye konuştu.
İmralı Adası'nda tutuklu bulunan Abdullah Öcalan, Türkiye'nin AB'ye aday üyeliğine ilişkin görüşlerini dile getirdi. Türkiye'nin AB adaylığına kabul edilmesiyle aynı zamanda büyük bir demokrasi sürecine girildiğini iddia ederek, gelinen uzlaşma noktasının bütün tarafların yararına olduğunu savundu.
Avukatları Doğan Erbaş, Mahmut Şakar, Hasip Kaplan ve Cihan Aydın aracılığıyla yazılı açıklama yapan Abdullah Öcalan, Türkiye'nin AB adaylığına kabul edilmesiyle aynı zamanda büyük demokrasi sürecine girildiğini ve Cumhuriyetin kuruluşu kadar değerli ve önemli bir tarihsel sıçrama ile karşı karşıya bulunulduğunu kaydetti. "AB yıllardır yapılmayanı bugün niye yaptı?" diye soran Öcalan, "Bunun bizim barış çabalarımızla doğrudan ilgisi var. AB'ye giriş ile birlikte demokrasinin kuruluşu gündeme gelmiştir. İşin kilit noktası budur. Cumhuriyetin kuruluşu gibi demokratik kuruluşda önemlidir. Demokratik devrim yaptık, sıra demokratik kuruluşta" diye konuştu. Öcalan açıklamasında şu görüşleri savundu: "Biz demokratik kuruluşun temelini attık. Şimdi onun içini doldurmak gerekir. Bunun için bölge halkımızın demokratikleşmede oynayacağı rol belirleyicidir. Cumhuriyetin acıya, gözyaşına, kana, isyana yol açan nedenlerin ortadan kalkması, bu karar ile birlikte gündemleşmiştir. Yepyeni bir demokrasi anlayışının geliştirilerek yerleştirilmesi artık bir zorunluluk haline gelmiştir."
Avrupa'nın yüzyılların birikimini Türkiye'ye sunduğunu belirten Öcalan, şimdi Türkiye'nin bunun içini doldurması gerektiğini dile getirdi. Öcalan, Türkiye'de şimdiye kadar sivil politikacıların demokrasi kavramının içini boşalttığını savunarak, "Demokrasi kavramına hiçbir derinlik kazandırılmadığı gibi büyük bir verimsizlik ve demogoji içinde oldular. Demokrasi kavramını şekilden ibaret sayarak demokrasiye ihanet ettiler. Yepyeni bir demokrasi anlayışı lazım. Biz demokrasinin, özgür birliğinin garantisiyiz" diye konuştu.
'Hiç ayrılmayı düşünmedik'
Öcalan, hiçbir zaman ayrılıkçılık peşinde olmadıklarını da savunarak, "Adımızı, dilimizi ve kültürümüzü istedik. Bütün çabamız özgür cumhuriyetin projeleşmesiydi" diye konuştu. 75 yıllık acıların son bulmasını ve klasik korkuların da yenilmesi gerektiğini belirten Öcalan, "Cumhuriyet kendisinin kurucu bir iradesi olan Kürtlerin tarihsel, kültürel ve toplumsal kimliğini karşılamalıdır" dedi. Gerçek bir demokrasi açılımının ancak bu şekilde başlayıp güçlenebileceğini savunan Abdullah Öcalan, "Demokrasi ve demokratik çözüm projesi iç içe geçen, birbirine bağlanan adımlar olarak düşünülmelidir. AB konusunda gelinen uzlaşma noktası bütün tarafların yararına olmuştur. Bu temelde AB adaylığı kararı nedeniyle, bütün tarafları kutluyorum" diye konuştu.
YAZARLAR
A. Cihan Soylu
‘Boş tencere’ iktidarın neresinde?
Şebnem Korur Fincancı
Tehlike nedir?
Sultan Özer
Yeni anayasa tartışmaları, AKP’ye can suyu olur mu?
Hediye Levent
Erdoğan'ın Irak ziyaretinin 3 sebebi ve değişim rüzgarı!
Arif Nacaroğlu
Özgürlükçü Anayasa
Erkan Aydoğanoğlu
1 Mayıs ve sonrası
Mehmet Özyazanlar
Galatasaray kaparak, Fenerbahçe kaptırmayarak…
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
