Bill Clinton: 'Rusya bedel ödeyecek'

Bill Clinton: 'Rusya bedel ödeyecek'
ABD Başkanı Bill Clinton, Çeçenya'da askeri harekâtını sürdüren Rusya ile, Falun Gong adlı tarikatın üyelerini cezalandıran Çin'e karşı ağır "insan hakları" eleştirileri yöneltti.
Rusya'nın eylül ayında Çeçenya'da başlattığı askeri operasyona karşı bugüne kadarki en sert açıklamasını yapan Clinton, Beyaz Saray'da yaptığı konuşmasında, "Rusya bu eylemleri için ağır bedel ödeyecek. Her geçen gün bataklıkta daha da derine gömülüyor. Bu durum aşırı uçları yoğunlaştırırken, Rusya'nın dünya üzerindeki pozisyonunu zayıflatacak" dedi.
Clinton, Rusya'nın operasyonlarına devam ederek bölgede Rus karşıtı duyguları derinleştireceğini ve Rusya'nın uluslararası konumunu aşındıracağını kaydetti.
Çin'e tarikat eleştirisi
ABD Başkanı, Çin hükümetinin de, "özgürlüğün limitlerini test eden" Falun Gong tarikatının üyelerini gözaltına alması ya da hapsetmesini kınayarak, "Belki dini inançları bize çok yakın değil, ancak temel bir ilke var. Vicdan ve örgütlenme özgürlüğü. Çin, artan şekilde açıklık ve özgürlük isteyen halkının ihtiyaçlarını karşılamalı" diye konuştu.
Çin'den Rusya'ya destek
Çin ve Kazakistan hükümetleri ise dün yaptıkları açıklamada Rusya'nın operasyonuna destek verdiklerini açıkladılar.
ABD Başkanı, Rusya'nın Çeçenya'nın başkenti Grozni'de halka kenti terk etmeleri için 5 gün süre tanımasının da, halkın askeri saldırıyla karşı karşıya kalacağı anlamına geldiğini belirterek, "Rusya terörizme karşı savaşında haklı, ancak Çeçenya'da kullandığı yöntemler yanlış ve ben bu yöntemlerin verimsiz olduğuna ikna oldum" diye konuştu.
Grozni'deki sivillerin yaşamının tehdit altında olduğunu belirten Clinton, savaşın bedelini Rusya'nın savaştığı militanların değil, sivillerin ödemek zorunda kaldığını kaydederek, "Bu durum beni derinden rahatsız etti" dedi.
Yaptırım yok
Clinton yönetiminden gelen bu ilk sert kınamaya karşılık, Washington'daki gözlemciler, Rusya'nın Çeçenya harekâtını sürdürmesi karşısında ABD'nin herhangi bir yaptırım uygulamasının mümkün görünmediğini belirttiler.
ABD Dışişleri Bakanı Madeleine Albright, Clinton ile birlikte 10 gün süren Avrupa ziyaretinin ardından düzenlediği basın toplantısında, "Yapmamız gereken en son şey, Rusya'yı tekrar bir düşman haline dönüştürmek. Çünkü bundan kurtulmamız 50 yıl aldı" demişti. Cumhuriyetçi Parti'nin 2000 yılı seçimlerinde en güçlü başkan adayı George W. Bush ise, Rusya'ya karşı daha sert bir tavır sergilenmesi ve kredilerin kesilmesi çağrısında bulunmuştu. Rusya'ya akan Amerikan yardımlarının, daha çok Moskova'nın nükleer varlığından korunma ve bunların azaltılmasına yönelik olduğu belirtiliyor.
AB'den tepki
Öte yandan, Clinton'ın açıklamasına benzer bir açıklama da Avrupa Birliği'nden geldi. Rusya'nın, Grozni'nin boşaltılması yönünde verdiği ultimatoma tepki gösteren AB, yaptığı yazılı açıklamada, operasyona karşı baskı kurmak için Moskova ile yeni anlaşmalar imzalanmamasının düşünüldüğünü kaydetti.
Rus uçakları, önceki gün Grozni üzerinde uçarak bildiriler dağıtmışlardı. Bu bildirilerde, cumartesi gününe kadar kenti terk etmeyen herkesin "düşman" addedilerek yok edileceği yazılıydı. Çeçen yetkililer, Grozni'de halen 50 bin sivilin bulunduğunu belirtiyorlar. Rusya ise bu rakamın sadece 1000 olduğunu iddia ediyor.
Putin'den Clinton'a yanıt
Dün yaptığı açıklamada Clinton'ın sözlerine yanıt veren Rusya Başbakanı Vladimir Putin, "Clinton, İstanbul'daki AGİT zirvesi sırasında, Rusya'nın terörizme karşı mücadelesinin gerekli olduğunu söylemişti. Biz Batı'nın kaygılarını anlıyoruz ancak Batı'nın da, önemli bazı şartlarımız yerine getirilmeden siyasi çözüm olmayacağını anlaması gerekir'' diye konuştu. Putin, şöyle devam etti:
"Eğer Batı, Kuzey Kafkasya ile ilgili olarak bu kadar kaygılıysa, yalnızca Rusya'ya baskı yapmakla kalmasın, bu cumhuriyette bulunan rehinelerin serbest kalması için de baskı yapsın. Bu rehineler arasında Türkiye, Fransa ve İsrail ile diğer ülkelerden de kişiler bulunuyor, yalnızca Ruslar değil."