06 Aralık 1999 22:00

Karmaşık kültürlerin etkisinde: Liszt

Çeşitli çalgıların sesini, hem solo hem de bir orkestranın bileşiminden piyanodan çıkarabilen dönemin tek piyanistiydi.

Paylaş
Karmaşık kültürlerin etkisinde: Liszt
Hasan Çakmak
Franz Liszt, 1811 yılında Macaristan'da amatör bir müzisyenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Beş yaşındayken piyanoya ilgi duymaya başladı ve çok geçmeden babasından ders aldı. Babasının etkisiyle dini duyguları gelişti. Beste yapmaya sekiz yaşında başladı ve bir konser piyanisti olarak izleyicinin karşısına çıtığında ise henüz dokuz yaşındaydı. Piyano çalışını beğenen yörenin (bugünkü Slovak Cumhuriyeti) Macar ileri gelenlerini etkiledi ve onların sağladığı maddi olanak sayesinde babasıyla birlikte Viyana'ya giderek müzik eğitimi gördü. Karl Czerny'den piyano, Salieri'den kompozisyon dersleri aldı. Burada konserler verdi. 1823 yılında ailesiyle birlikte Paris'e taşındı. Burada müzik kuramcısı Anton Reicha ve Theatre-ıtalien'in yöneticisi Ferdinando Pear ile çalıştı. Paris'te ilk konserini verdiğinde büyük olay yarattı. Aynı yıl Londra'ya gitti.
Gençlik yıllarında, geçimini piyano dersleri vererek sağlamaya çalıştı. 1828 yılında öğrencilerinden birine âşık oldu, ancak babası bu ilişkiyi onaylamayınca ruhsal bunalıma girdi ve ölümü beklemeye başladı. Sağlığına kavuştuğunda eğitimini tamamlamak için yoğun bir çaba içine girdi. Lamertine, Hugo, Heine, George Sand gibi birçok edebiyatçıyla tanıştı. 1830-1832 yıllarında sanat yaşamını büyük ölçüde etkileyen Berlioz ve Chopin ile tanıştı. Berlioz'dan, romantik orkestraya egemen olmayı öğrenirken, Chopin'de şiirsel müzik üslubundan etkilendi. Aynı yıllarda Niccola Paganini ile tanıştı. Virtüözlüğe yeniden geri dönen Liszt, Paganini'in güçlü keman efektlerini piyanoya uyarlamaya karar verdi ve onun Campanellası üzerine bir fantezi yazdı.
1837 yılından 1844 yılına kadar bütün Avrupa'yı gezerek konserler veren Liszt, ayrıca İrlanda, Portekiz, Rusya ve İstanbul gibi yerlerde de konserler verdi. 1839-40 yılları Macaristan ziyareti, Liszt'in sanatı için önemli bir deneyim oldu. Çigan müziğine yeniden duyulan ilgisi Macar Rapsodilerini ve Macar yapıtlarının temellerini oluşturdu. Liszt gibi Haydn, Schubert ve Brahms da Macar halk ezgilerinden yararlanmıştır. Ne var ki bu dönemlerde Macar halk türkülerini Çigana müziğinden ayırmak oldukça zordur. Bu ayrım daha sonraları Bartok ve Kodally'nin yaptıkları araştırmalar sonrasında gerçek Macar halk türkülerinin üslubu ortaya çıkmıştır. Çingene mod'larının Lisz'in ustalık dönemi üslubunda önemli bir yeri vardır ve Bartok, Liszt'in bu yöntemini Macar rapsodilerindeki kullanışını "dahice bir güzellikte" bulmuş ve kendisi de Liszt'in yolunda giderek bu müzik maddesine tüm Doğu Avrupa ve Türk folklorunu da katarak tam bir mükemmellik sağlamıştır.
Virtüözlük döneminin en parlak ve en başarılı döneminde, Kiev'de Prenses Karoline Sayn Wittgenstein ile tanıştı. Prensesin ısrarı üzerine virtüözlükten vazgeçerek kendini komposizyon çalışmalarına verdi. 1848'de Weimar'a yerleşmeyi düşünüyordu, ancak kocasından boşanmayı başaramayan prensesle birlikte Altenburg'da yaşamaya başladı. Burada beste yapacak ve aynı zamanda opera ve konserlerde saray orkestrasını yönetecek bol zamanı vardı. Bu en verimli dönemlerinde ilk on iki senfonik şiirini, Faust ve Dante senfonilerini, piyano sonatını, iki piyano konçertosunu, piyano ve orkestra için Totentanzını, Transcendatnet ve Paganini etütlerini, çeşitli koro yapıtlarını ve çok sayıda başka kompozisyon besteledi. Bunların bir bölümü önceden bestelenmiş olmakla birlikte, Liszt, birçoğunu tekrar gözden geçirerek yeniden biçimlendirdi.
Liszt, son yıllarında yüksek sınıftan gelen öğrencilere piyano dersi vermek için önce Weimar'a, iki yıl sonra da (1871) Budapeşte'ye çağrıldı. Zaman zaman hayır kuruluşları yararına konserler verdi. 1886'da son kez Roma'dan ayrıldı. Sağlığının bozuk olmasına rağmen Wagner'in iki yorumunda bulundu. Hastalığının zatürreeye dönüşmesinden bir süre sonra, ardında 700'den fazla beste, çok sayıda kitap ve ciltler dolduracak anı niteliğinde yazışmalar bırakarak, Temmuz 1886'da yaşama veda etti.
Çeşitli çalgıların sesini, hem solo hem de bir orkestranın bileşiminden piyanodan çıkarabilen dönemin tek piyanistiydi. Sanatçının bu olağanüstü yeteneği sayesinde yeni bir piyano okulu kurulmuş ve piyanonun mekanizmaları geliştirilerek kuyruklu piyanonun direnç ve dinamizmi niteliği daha da kapsamlı hale getirilmiştir. Ancak Liszt'in piyanoda yakaladığı bu mükemmeliyet onun besteci yönünü gölgede bırakmıştır. Başta Schumann ve Mendelsshon olmak üzere birçok Alman ve Viyanalı besteci ve eleştirmen, bestecilik yönünden Liszt'i eksik bulmuş ve küçümsemişlerdir.
Elbette ki her sanatçı gibi Liszt'in sanatının da eksiklikleri olabilir ve bu eksikliklerin eleştirilmesi doğaldır. Ancak Liszt'e bu dönem yönelen ve eleştiriler ve hatta küçümsemelerinin nedeni onu anlayamamalarıdır. Çünkü, kalıplaşmış klasikçi ve romantik anlayışın dışına çıkarak, müzikte yeni bir arayış içine girmiştir Liszt. Örneğin eskiz veya fragmanların tamamlanmamış haliyle bırakılması sanatçının bestelemede mükemmeliyeti yakalama anlayışından kaynaklanmaktadır. Eskizler veya fragmanlar üzerinde uzun süre çalışma Beethoven ve Liszt'te özgü bir şeydir. Eskizlere biçim vermede acele davranmamış. Bunu belki mantıksal biçimde açıklayamayabiliriz. Ancak eserleri arasında sezinlediğimiz örgensel bütünlük, bu çalışmanın bir sonucu olarak yakalanmıştır. Bu nedenle Liszt romantik değil, geç keşfedilmiş bir yenilikçidir.
Macar Çingene mod'larında, Berlioz ve Chopin'den esinlenen Liszt'in eserleri incelenirken, eski ile yeni arasındaki diyalektik ilişkiyi nasıl kurguladığını biraz da şaşırarak görebiliriz. Fransa'nın aydınlanma dönemi, burjuvazinin feodalizme karşı verdiği "devrimci" mücadeleyi feodal/soylu kesimin birleşik etkinliklerini, çelişkilerini ve dinsel mirasları vb. gibi bir zamana damgasını vuran olay ve olgular, onun motifini oluşturmaktaydı.
Liszt'i dinlemek isteyenler, Macar ve Çigana müzikleri olmak üzere, 1830 Devrimi Senfonisi, Lyon Piyano parçası, Rokoczi Marşı, Faust ve Dante Senfonilerine öncelik verebilir.
ÖNCEKİ HABER

Soğuktan ölelim mi!

SONRAKİ HABER

Bastır üç kuruşu dinle telefonu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa