03 Aralık 1999 22:00
'Getirdiğinden çok götürüyor'
Doğu Akdeniz Nükleer Karşıtı Platform Sözcüsü Oktay Demirkan: "Ülke ekonomisine getirisinden çok götürüsü var.
'Getirdiğinden çok götürüyor'
Doğu Akdeniz Nükleer Karşıtı Platform Sözcüsü Oktay Demirkan: "Ülke ekonomisine getirisinden çok götürüsü var. En başta çok pahalı ve gerekli olmayan bir yatırım. Yapılacak olan yatırımın yaklaşık onda biriyle elektrik üretim hatları yenilenerek, dört nükleer santral gücünde enerjiye sahip olunabilir. Kurulması düşünülen nükleer santralle zaten ekonomi 5 milyar dolar gibi bir rakamla borç altına sokuluyor, bunun yanı sıra bölgenin turizm açısından değeri düşürülecek, buralarda yetiştirilen ürünlere talep azalacak.
Santralin bu zararlarına karşın Türkiyenin hidrolik potansiyelinin yüzde 70'lik gibi bir kısmı kullanılmamakta. Aslında bunlara yatırım yapılması gerekli ama yapılmıyor, çünkü yabancı kredi ihtiyacınız karşılanmıyor. Mesela ithal kömüre dayalı barajlar için yabancı kredi veriliyor. Kendi yatırımlarınıza yabancı kredi vermiyorlar. Çünkü dışa bağımlı olmuyorsunuz. Sadece bunu bilmek bile oynanan bu oyunun ne olduğunu görmeye yeterlidir. Bunun dışında da kullanılabilecek ve çok çok daha ucuza gelecek olan jeotermal, güneş ve rüzgâr enerjileri var. Örneğin Almanya'da güneşten enerji elde edilmeye çalışılıyor. Bu enerji nükleerle gelecek olanın iki katı. Bu şekilde de özel teşebbüse fırsat verilebilir. Devlet insanların ürettiği enerjiye satın alma garantisi versin. "Yap-işlet" modelini dış ülkeler yerine buralarda kullansın. Kurulması düşünülen santral Ecemiş fay hattının yaklaşık 50 km kadar doğusunda yer alacak, ancak bu yeterli bir güvenlik sağlamıyor. Bu yeni bir Çernobil faciasına neden olabilir. Bizim nükleer santrallere karşı yaptığımız mücadele bitmiş değil. Santral bugün de kurulsa tepkimizi koyacağız, zararın neresinden dönülse kârdır.
Doğu Akdeniz Nükleer Karşıtı Platform Sözcüsü Oktay Demirkan: "Ülke ekonomisine getirisinden çok götürüsü var. En başta çok pahalı ve gerekli olmayan bir yatırım. Yapılacak olan yatırımın yaklaşık onda biriyle elektrik üretim hatları yenilenerek, dört nükleer santral gücünde enerjiye sahip olunabilir. Kurulması düşünülen nükleer santralle zaten ekonomi 5 milyar dolar gibi bir rakamla borç altına sokuluyor, bunun yanı sıra bölgenin turizm açısından değeri düşürülecek, buralarda yetiştirilen ürünlere talep azalacak.
Santralin bu zararlarına karşın Türkiyenin hidrolik potansiyelinin yüzde 70'lik gibi bir kısmı kullanılmamakta. Aslında bunlara yatırım yapılması gerekli ama yapılmıyor, çünkü yabancı kredi ihtiyacınız karşılanmıyor. Mesela ithal kömüre dayalı barajlar için yabancı kredi veriliyor. Kendi yatırımlarınıza yabancı kredi vermiyorlar. Çünkü dışa bağımlı olmuyorsunuz. Sadece bunu bilmek bile oynanan bu oyunun ne olduğunu görmeye yeterlidir. Bunun dışında da kullanılabilecek ve çok çok daha ucuza gelecek olan jeotermal, güneş ve rüzgâr enerjileri var. Örneğin Almanya'da güneşten enerji elde edilmeye çalışılıyor. Bu enerji nükleerle gelecek olanın iki katı. Bu şekilde de özel teşebbüse fırsat verilebilir. Devlet insanların ürettiği enerjiye satın alma garantisi versin. "Yap-işlet" modelini dış ülkeler yerine buralarda kullansın. Kurulması düşünülen santral Ecemiş fay hattının yaklaşık 50 km kadar doğusunda yer alacak, ancak bu yeterli bir güvenlik sağlamıyor. Bu yeni bir Çernobil faciasına neden olabilir. Bizim nükleer santrallere karşı yaptığımız mücadele bitmiş değil. Santral bugün de kurulsa tepkimizi koyacağız, zararın neresinden dönülse kârdır.