28 Kasım 1999 22:00

Yalova'da depremzedeler örgütleniyor

17 Ağustos depreminden yoğun olarak etkilenen Yalova'da depremzedeler, örgütlenerek sorunların üstesinden gelmeye çalışıyorlar.

Paylaş
Yalova'da depremzedeler örgütleniyor
Muzaffer Özkurt
17 Ağustos depreminden yoğun olarak etkilenen Yalova'da depremzedeler, örgütlenerek sorunların üstesinden gelmeye çalışıyorlar. Bu amaçla Yalova Depremzedeler Derneği (Dep-Der)'ni kuran Yalovalılar, mağduriyetlerinin giderilmesi ve olası yeni depremlere karşı hazırlıklı olunması amacıyla bir an önce kalıcı konut sorununun giderilmesini istiyorlar.
Birlikte hareket etmek için...
Derneğin kuruluş amacı ve çalışmaları hakkında gazetemize bilgi veren Yalova Depremzedeler Derneği Başkanı Tahir Arslan, sorunların üstesinden gelmede birlikte hareket etmenin çok önemli olduğuna vurgu yaptı. Derneğin kuruluş çalışmalarına bir ay önce başladıklarını, ancak resmi prosedürün henüz tamamlanmaması nedeniyle harekete geçemediklerini belirten Arslan, amaçlarını şöyle özetledi: "Depremzede insanlar arasında dayanışmayı sağlamak, bu insanlarla birlikte iş yapmak, sorunların tespiti ve çözümü için girişimde bulunmak, insanların deprem sonrası bu hale gelmesine neden olanlardan hesap sormak ve yaşadığımız bölgede bundan sonrası için söz sahibi olmak." Belediye ve kriz merkezlerinin aldığı kararlar hakkında bigilendirilmek ve şehrin yeniden planlanmasında söz sahibi olmak istediklerini kaydeden Arslan, "Depremzede insanların, kendi geleceklerine kendilerinin karar vermesini istiyoruz. Derneği de bu sürece planlayarak kuruyoruz" diye konuştu.Kitle örgütleriyle ilişkili
Derneğin kuruluşu sırasında pek çok kitle örgütü ve kurumlarla ilişkiye geçtiklerini belirten Arslan, "İlk ilişkiye geçtiğimiz kurum TMMOB oldu. Barolarla yazışıyoruz. TTB, yerel dernekler ve inisiyatiflerle ilişkiye geçiyoruz. Özellikle sendikalarla ortak çalışmaya gireceğiz. Örneğin, Yalova Eğitim-Sen ile hasarlı okullar, öğretimin devam edip etmediği, öğrenci ve öğretmenlerin problemlerine ilişkin bir komisyon kurarak bunun çalışmasını yapmaya başladık" bilgisini verdi.
Derneğin kurumlaşma süreci tamamlandıktan sonra çalışmalara başlayacaklarını anlatan Arslan, ilk yapacakları işin, sorunların kapsamlı olarak ortaya konmasını sağlamak ve depremzedeleri bir araya getirmek olacağını söyledi. Arslan, kendileri açısından en önemli gündemin, olası bir depremde ne yapabileceği konusu olduğunu anlattı.
İşsizlik sorunu var
Yalova'nın şu anki durumunu da değerlendiren Arslan, problemlerin çok fazla olduğunu ve bundan dolayı da bütün bilgilere kapsamlı olarak ulaşamadıklarını dile getirdi. Yalovalıların psikolojik ve fiziki olarak deprem şokunu halen atlatamadıklarını ve bir araya gelemediklerini vurgulayan Arslan, şunları söyledi: "Yalova'da AKSA'dan eğitim sorununa, esnafların içinde bulunduğu ekonomik sorundan köylerdeki tarım ve hayvancılığa, işsizlikten ne yapacağını bilememeye kadar pek çok sıkıntı yaşanıyor. Evlerin dışında da her alanda yıkım var. Bu ortamda yeni ve geniş bir kampanya başlatmak istiyoruz. Artık ne olursa olsun, insanlar 'zede' olmamalı. Bu amaçla kalıcı konut problemi bir an önce çözümlenmeli." src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön


Barış konferansında partiler konuştu
Akdeniz Demokrasi ve Barış Konferansı, "Toplumsal Barış Açısından Siyasi Partilerin Rolü" başlıklı oturumla devam etti. İHD Genel Başkanı Öndül'ün yönettiği oturuma DBP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özkök, HADEP Genel Sekreter Yardımcısı A.Rıza Yurtsever, LDP'den M.Ali Berber, ÖDP'den Ertuğrul Kürkçü katıldı.
HADEP Genel Başkanı Ahmet Turan Demir, SİP Genel Başkanı Aydemir Güler, DSP Milletvekili Hakan Tartar, FP Milletvekili Haşim Haşimi, ANAP Milletvekili Segbetullah Seydaoğlu, ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras, DBP Genel BAşkanı Yılmaz Çamlıbel ve EMEP MYK üyesi Ender İmrek mazeret bildirerek katılmadılar.
Toplum cendereye sokuluyor
Demokrasi ve Barış Partisi (DBP) Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özkök, Türkiye'nin en bunalımlı günlerini yaşadığını ve her alanda çıkmaza girildiğini söyledi. Enflasyonun önlenemediğini, rejimin sürekli karamsarlık ürettiğini belirten Özkök, "Bu rejim, Türkiye'nin yumuşak karnını oluşturuyor. Yanlış politikalar, toplumsal barışın temellerine dinamit koyuyor" dedi. Cumhuriyetin demokratik temeller üzerine kurulması gerektiğini, oysa toplumun "tek din, tek ulus" gibi cendereye sokulduğunu da belirten Mehmet Özkök, "Biz, parti olarak, ülkede demokrasi ve barışın yerine oturması için üzerimize düşeni yapacağız" dedi. HADEP Genel Sekreter Yardımcısı Ali Rıza Yurtsever de, toplumsal barış için, insan haklarına saygı gösterilmesi, hukukun üstünlüğünün temel alınması gerektiğini, bunlar olmazsa demokrasi ve barıştan söz edilemeyeceğini söyledi.
LDP Temsilcisi Mehmet Ali Berber ise konuşmalarıyla dinleyenlere esprili anlar yaşattı. Bazen duygulanan bazende Kürtçe ezgi seslendiren Berber'in beyan ettiği düşüncelerinin kendisine değil, genel başkanları Besim Tibuk'a ait olduğunu söylemesi espri konusu oldu. Berber, "Dün dündür bugün bugündür" diyerek ve belli başlı atasözlerini sıralayarak konuşmasını bitirdi.
AGİT'ten AB'den demokrasi gelmez
ÖDP adına konuşan Ertuğrul Kürkçü ise, toplumsal barışın değil etnik barışın tartışılması gerektiğini ve etnik uyum projesiyle farklı etnik kültürlerin kendisini ifade edebileceği ortamların geliştirilmesi gerektiğni söyledi. Bu yolla etnik boğazlaşma ve çatışmanın ortadan kaldırılabileceğini söyleyen Kürkçü, AGİT'ten ve AB'den barış, insan hakları ve demokrasi beklemenin doğru olmadığını söyleyerek "Bu aydın teslimiyetçiliğidir. Bunu reddetmek gerekir" dedi. AB'nin hakların alınması garantisi vermediğini, insan hakları ve demokrasinin devrimin ürünü olduğunu da söyleyen Kürkçü, Türkiye'de bir anayasal reforma ihtiyaç olduğunun altını çizdi. Kürkçü, ÖDP'nin kongreye gittiğini ve kongreden önce kim ne söylerse söylesin geçerliliğinin olmayacağını da sözlerine ekledi.
ÖNCEKİ HABER

Türk-İş değil, listeler tartışılıyor

SONRAKİ HABER

'Transit' yolculukların arifesinde

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...