20 Kasım 1999 22:00

AGİT demokrasi getiremez

Gazi katliamı davası avukatlarından Metin Narin, AGİT'in halkların işkence ve insan hakları sorununu çözebilecek bir yapısı olmadığını kaydetti.

Paylaş
AGİT demokrasi getiremez
Muzaffer Özkurt
AGİT öncesi ve sonrası demokrasi havariliği yapılırken, halen süren katliam, işkence ve infaz davaları Türkiye'de demokratikleşme yönünde herhangi bir adım atılmadığını gösteriyor. Devlet yetkilileri insan hakları konusunda olumlu gelişmeler olduğunu söyleyerek, kamuoyunu aldatmaya çalışıyor. Cumhurbaşkanı'nın AGİT'te, "İşkence bir suçtur. Suçluları cezalandırılmalıdır" demesi de bu duruma bir örnek teşkil ediyor. 5 yıldır süren Gazi katliamı davası ise bu sözlerin gerçek olmadığını kanıtlıyor.
AGİT çözüm olamaz
Gazi katliamı, Metin Göktepe ile diğer infaz ve işkence davalarının ışığında AGİT'i değerlendiren Gazi katliamı davası avukatlarından Metin Narin, "AGİT'in halkların işkence sorununu, infaz sorununu, insan hakları sorununu çözebilecek yapısı yok. Onların anladığı insan hakları, sömürünün devam ettiği bir ortamdır" diyor. Halklara işkence yapan, katleden, zulmeden, toplu mezarlara koyan ve her türlü vahşeti uygulamaktan çekinmeyen düzenin yöneticilerinin, demokratikleşme konusunda bir adım atamayacağını belirten Narin, özellikle son yıllarda ortaya atılan demokratikleşme ve demokratikleşiyoruz söylemlerinin halkı kandırmaya yönelik olduğunu anlatıyor.
Militarizm güçlendiriliyor
Türkiye'deki insan hakları durumunu da değerlendiren Narin, Türkiye'de insanların Ulucanlar Cezaevi'nde gerçekleşen katliamı, Adana'da meydana gelen yargısız infazı gördüğünü söyleyerek, "Bugün basın açıklaması dahi yasaklanıyor. İşkenceli gözaltılar sistemli yaşanıyor ve dernek kuramıyorsunuz. Basına birçok kısıtlamalar getiriliyor" diyor. Bu yolda pek çok genelgeler ve yasalar çıkartıldığına ve bunların içinde olumlu hükümlerin olduğuna dikkat çeken Narin, Türkiye'de bu hükümleri uygulayacak bir yapının olmadığını ifade ediyor.
"Türkiye'de kesinlikle bir demokratikleşme söz konusu değil" diyen Narin, mevcut yapının halka yabancı ve sürekli ezen bir yapı olduğunu kaydediyor. Narin, Türkiye'nin "Demokratikleşiyorum" dediğini, ancak bir yandan da halkın muhalefetini bastırmak için militarist güçlerini kuvvetlendirdiğini vurguluyor. "Bugün herhangi bir insana 'karakola çağırıyorlar' dense gitmek istemez. 'Ne yapacaklar' korkusunu yaşar" diyen Narin, "İşkence sistematik değil ve yapanlar cezalandırılıyor" şeklinde, üst düzey açıklamaların işkencenin meşrulaştırılması ve onaylanmasından başka bir anlam taşımadığını söylüyor. Bunun mahkeme ve savcılık belgelerinde yer aldığını anlatan Narin, " 'Adli tıp raporu tek başına işkenceyi kanıtlayan bir delil olmadığından, dava açılmasına yer olmadığına' gibi ifadeler yer alıyor bu davalarda.
Bundan dolayı pek çok işkence davası beraatle sona eriyor" diyor. İşkence davalarında beraat ettirilirken, Yargıtay işkence nedeniyle ceza verirken, işkence yapan polisin kendi menfaatine değil, devlet için yaptığından dolayı az ceza verildiğini ifade eden Narin, her aşamada işkencecilerin korunduğunu belirtiyor.
Kurtarılmaya çalışılıyor
En son 26'ıncısı görülen Gazi katliamı davasının, GOP'ta üç savcı tarafından yapılan soruşturma sonrasında, kamu güvenliği gerekçesi ileri sürülerek Trabzon'da yapılmasına karar verildiğini hatırlatan Narin, dava boyunca sürekli müzakereler yazıldığını, hiçbir sonuç alınamadığını, iki ayda gelecek cevapların bir, bir buçuk yılda geldiğini söylüyor. Gazi katliamı davasını Susurluk'un ve bin operasyonun bir devamı olarak nitelendiren Narin, "Bu davada da Susurluk'ta olduğu gibi suçluları bir süre tutup, daha sonra serbest bırakıyorlar. Nitekim son duruşmada da savcılığın, bir tutuklunun salıverilmesini bu kadar içten istediğini gördük" diyor.
Operasyonlar aklanıyor
"Gazi katliamı, Metin Göktepe, İrfan Ağdaş davaları veya buna benzer davalarda, yargılamada gerçeklerin ortaya çıkmaması için yasanın ortaya koyduğu kuralı kötüye kullanılıyor ve bu davalar şehirden şehire sürülüyor" diyen Narin, Memurin Muhakematı Yasası'nın davaları zora sokmak için kullanıldığına dikkat çekiyor.
Bu yasaların işletilmesinin dışında, uzun sürmesi nedeniyle de ayrı bir mağduriyet yaratıldığını anlatan Narin, açılan davalar sonrası sanıkların beraat ettirildiğini kaydediyor. Narin, "Yargılama adına görüntü kurtarılmaya çalışılıyor" diyerek, bilinçli operasyonların yargı yolu ile aklanmaya çalışıldığını söylüyor.
ÖNCEKİ HABER

DYP'de Çiller yeniden genel başkan

SONRAKİ HABER

ÖSYM'nin sınav bütçesi 53 trilyon

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...