18 Kasım 1999 22:00
Levi: 'Suriye'ye yalvarmayız'
İsrail Dışişleri Bakanı David Levi, Suriye ile barış görüşmelerine başlamak için İkili görüşmelere başlamak için iyiniyetlerini ortaya koyduklarını iddia etti.
Levi: 'Suriye'ye yalvarmayız'
İsrail Dışişleri Bakanı David Levi, Suriye ile barış görüşmelerine başlamak için "yalvarmayacaklarını" söyledi.İkili görüşmelere başlamak için iyiniyetlerini ortaya koyduklarını iddia eden Levi, "Top şimdi Suriye sahasında. Eğer ilerlemeye karar verirlerse, İsrail'i, her zaman ve her yerde görüşmeye hazır bulacaklar" diye konuştu.
İsrail basınına demeç
Levi, önceki gün İstanbul'daki AGİT Zirvesi sırasında Başbakan Ehud Barak ile, sadece İsrail basınına yönelik ortak bir basın toplantısı düzenledi. Ha'aretz gazetesinin dünkü sayısında yayınlanan habere göre, Levi, bu toplantıda "Bazı şeyler vardır ki bize değil Suriye'ye bağlıdır. Bunlar hakkında yorum yapmamız gerekmez" diye konuştu. Bu konularda ilerleme sağlanmadığı sürece "kapıda bekleyip yalvarmayacaklarını" kaydeden Dışişleri Bakanı, "Bu bizi sadece zayıflatır" şeklinde konuştu.
Hastalık söylentileri
Tüm mesajların, Suriye Devlet Başkanı Hafız Esad'ın barış istediğini gösterdiğini söyleyen Levi, "Biz de, Suriye'nin atması zorunlu olan o adımı elimiz barış için uzanmış, bekleyeceğiz" dedi.
Geçtiğimiz günlerde Paris aracılığıyla alınan duyumlara göre, Hafız Esad ve Dışişleri Bakanı Faruk el-Şara'nın sağlık durumları giderek kötüye gidiyordu. İsrailli kaynaklar, bu koşullar altında Suriye'de karar verecek kimsenin bulunmadığını ve "barış süreci"nin geleceğinin belirsiz olduğunu söyleyerek, Suriye'nin elindeki kartları geçersizleştirmeye çalışmışlardı.
Suriye'nin önkoşulu
Suriye, barış görüşmelerine başlamanın ön koşulu olarak, 4 Haziran 1967 tarihli sınırlara dönülmesini istiyor. Buna göre Suriye, işgal altında tuttuğu Golan Tepeleri'ni terkederek, Galile Denizi kıyılarına çekilecek. Geçtiğimiz günlerde Şam'ı ziyaret eden Fransa Dışişleri Bakanı Hubert Vedrine, bu koşullar altında ikili görüşmelerinin başlamasının zor olduğunu belirtmişti.
İsrail Başbakanı Ehud Barak ise, ABD barışı açısından oldukça karamsar görünen bu havanın aksine, Suriye ile birkaç hafta içinde görüşmelere başlayacaklarını iddia ediyor. Barak, bu "iyimser" görüşün somut bir dayanağı olup olmadığını açıklamayı ise reddediyor.
Barak-Clinton görüşmesi
Bu arada, Barak ve ABD Başkanı Bill Clinton, AGİT Zirvesi öncesinde 35 dakikalık bir görüşme yaptılar. Clinton'ın bu görüşmede, İsrail'in Batı Şeria'dan çekilmesini engelleyen sorunların aşılmasını istediği açıklandı.
Clinton'ın ulusal güvenlik danışmanı Sandy Berger, iki liderin önceki gün yaptıkları görüşmeyle ilgili bilgi verdi.
Berger, Amerikan başkanının Batı Şeria'dan çekilme konusunu gündeme getirdiğini ve bu sorunun bir an önce çözüme kavuşturulmasının önemine dikkat çektiğini belirtti.İsrail, Şarm El Şeyh anlaşmasında öngörüldüğünün tersine davranarak, Batı Şeria'daki askerlerini bu hafta çekmeyi reddetmişti.
İsrail Dışişleri Bakanı David Levi, Suriye ile barış görüşmelerine başlamak için "yalvarmayacaklarını" söyledi.İkili görüşmelere başlamak için iyiniyetlerini ortaya koyduklarını iddia eden Levi, "Top şimdi Suriye sahasında. Eğer ilerlemeye karar verirlerse, İsrail'i, her zaman ve her yerde görüşmeye hazır bulacaklar" diye konuştu.
İsrail basınına demeç
Levi, önceki gün İstanbul'daki AGİT Zirvesi sırasında Başbakan Ehud Barak ile, sadece İsrail basınına yönelik ortak bir basın toplantısı düzenledi. Ha'aretz gazetesinin dünkü sayısında yayınlanan habere göre, Levi, bu toplantıda "Bazı şeyler vardır ki bize değil Suriye'ye bağlıdır. Bunlar hakkında yorum yapmamız gerekmez" diye konuştu. Bu konularda ilerleme sağlanmadığı sürece "kapıda bekleyip yalvarmayacaklarını" kaydeden Dışişleri Bakanı, "Bu bizi sadece zayıflatır" şeklinde konuştu.
Hastalık söylentileri
Tüm mesajların, Suriye Devlet Başkanı Hafız Esad'ın barış istediğini gösterdiğini söyleyen Levi, "Biz de, Suriye'nin atması zorunlu olan o adımı elimiz barış için uzanmış, bekleyeceğiz" dedi.
Geçtiğimiz günlerde Paris aracılığıyla alınan duyumlara göre, Hafız Esad ve Dışişleri Bakanı Faruk el-Şara'nın sağlık durumları giderek kötüye gidiyordu. İsrailli kaynaklar, bu koşullar altında Suriye'de karar verecek kimsenin bulunmadığını ve "barış süreci"nin geleceğinin belirsiz olduğunu söyleyerek, Suriye'nin elindeki kartları geçersizleştirmeye çalışmışlardı.
Suriye'nin önkoşulu
Suriye, barış görüşmelerine başlamanın ön koşulu olarak, 4 Haziran 1967 tarihli sınırlara dönülmesini istiyor. Buna göre Suriye, işgal altında tuttuğu Golan Tepeleri'ni terkederek, Galile Denizi kıyılarına çekilecek. Geçtiğimiz günlerde Şam'ı ziyaret eden Fransa Dışişleri Bakanı Hubert Vedrine, bu koşullar altında ikili görüşmelerinin başlamasının zor olduğunu belirtmişti.
İsrail Başbakanı Ehud Barak ise, ABD barışı açısından oldukça karamsar görünen bu havanın aksine, Suriye ile birkaç hafta içinde görüşmelere başlayacaklarını iddia ediyor. Barak, bu "iyimser" görüşün somut bir dayanağı olup olmadığını açıklamayı ise reddediyor.
Barak-Clinton görüşmesi
Bu arada, Barak ve ABD Başkanı Bill Clinton, AGİT Zirvesi öncesinde 35 dakikalık bir görüşme yaptılar. Clinton'ın bu görüşmede, İsrail'in Batı Şeria'dan çekilmesini engelleyen sorunların aşılmasını istediği açıklandı.
Clinton'ın ulusal güvenlik danışmanı Sandy Berger, iki liderin önceki gün yaptıkları görüşmeyle ilgili bilgi verdi.
Berger, Amerikan başkanının Batı Şeria'dan çekilme konusunu gündeme getirdiğini ve bu sorunun bir an önce çözüme kavuşturulmasının önemine dikkat çektiğini belirtti.İsrail, Şarm El Şeyh anlaşmasında öngörüldüğünün tersine davranarak, Batı Şeria'daki askerlerini bu hafta çekmeyi reddetmişti.
YAZARLAR
A. Cihan Soylu
‘Boş tencere’ iktidarın neresinde?
Şebnem Korur Fincancı
Tehlike nedir?
Sultan Özer
Yeni anayasa tartışmaları, AKP’ye can suyu olur mu?
Hediye Levent
Erdoğan'ın Irak ziyaretinin 3 sebebi ve değişim rüzgarı!
Arif Nacaroğlu
Özgürlükçü Anayasa
Erkan Aydoğanoğlu
1 Mayıs ve sonrası
Mehmet Özyazanlar
Galatasaray kaparak, Fenerbahçe kaptırmayarak…
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
