17 Kasım 1999 22:00

"Göçük Memet'lere bin selam"

Düzce depreminde enkaz altından yaralı kurtulanlar, yerin derinliklerinden gelip canlarını kurtaran Zonguldaklı maden işçilerine bin selam gönderiyorlar. Saadettin Dik de birçok depremzede gibi Zonguldak maden işçileri tarafından kurtarılmış.

Paylaş
"Göçük Memet'lere bin selam"
Jülide Kalıç
Düzce depreminde enkaz altında kalanlar, maden işçilerinin uzattığı eli tutmuşlar ilk önce. Depremzedeler, yerin yedi kat altından gelip canlarını kurtaran maden işçilerini her enkazın yanında gördüklerini söylüyorlar. Kaynaşlı'dan yaralı olarak Ankara Numune Hastanesi'ne getirilen Saadettin Dik, çalıştığı dinlenme tesisinde yakalanmış depreme. Toz ve duman arasında, molozların içinden madenciler tarafından kurtarılmış. Belden aşağısı enkaz altında kalan Dik, maden işçilerini ışıklı baretlerinden tanıdığını belirtiyor. "Yarım saat kadar uğraştılar benim için. Bilincim yerindeydi. Sakin olmamı ve beni kurtaracaklarını söylüyorlardı" diyerek enkazdan nasıl kurtarıldığını anlatan Dik, maden işçilerini depremden hemen sonra yanlarında bulduklarını söyledi.
'Göçüğü bilirler'
Büyük bir özveriyle ve titizlikle maden işçilerinin yaralıları kurtarmak için çabaladıklarını anlatan Dik, "Onları yanımda gördüğümde kurtulacağımı anlamıştım. Çünkü biliyordum. Onlar enkazdan nasıl adam çıkarılır biliyorlardı" diye konuştu. "Onlar göçük altında kalmanın ne demek olduğunu da bilirler" diyerek sözlerine devam eden Dik, kurtulmanın sevincini yaşarken, maden işçilerinin de can kurtarmanın sevincini yaşadıklarını dile getirdi.
'Bilinçli kurtarma yapılmalı'
"Depremzedeler olarak Zonguldak maden işçilerine bin selam gönderiyoruz" diyen Dik, Düzce'de hasar görmüş binalara oturma izni verildiği için can kaybı yaşandığını söyledi. Yaşadıkları ilk depremde Düzce'deki evlerinde çatlaklar meydana geldiğini ve eşyalarının büyük bir kısmının zarar gördüğünü anlatan Dik, bu depremle evlerinin tamamen yıkıldığını bildirdi. "Kış gelmişti. İnsanların hasarlı evlerine geri dönmekten başka çareleri yoktu. Yağmur ve çamurda çadırlarda ne kadar yaşanabilirdi ki" diyen Dik, Marmara depreminde bilinçsiz kurtarma çalışmaları nedeniyle de ölümlerin meydana geldiğini, Düzce depreminde ise alınan derslerle kurtarma çalışmalarının daha bilinçli yapıldığını ifade etti. Dik, depremden sağ olarak kurtulan ailesine ve tüm depremzedelere bir an önce yardım yapılmasını da istedi.
'Yaşadığım ikinci deprem'
Bolu merkezde evlerindeyken depreme yakalanan 33 yıllık evli Mahide Şanlı ve Hüseyin Şanlı da beş saat kalmışlar enkaz altında. İbni Sina Hastanesi'nde tedavi gören Şanlı ailesi, Ankara'dan gelen sivil savunma ekiplerince kurtarılmış. Mahide Şanlı, depremde eşine sarıldığını ve oğullarının, kendisini ve eşini sarılmış halde bulduğunu anlatıyor.
"Bolu'da 32 yıl önce meydana gelen depremi de yaşadım. Ben ve ailem o depremden zarar görmemiştik" diyerek sözlerine başlayan Hüseyin Şanlı ise, o zamanki depremde de büyük hasarlar meydana geldiğini ancak bu depremin daha fazla yıkımla sonuçlandığını anlatı-yor. Yangınların felaketi daha büyüttüğünü ifade eden Şanlı, eşiyle birlikte kurtulmanın sevincini yaşıyor.
ÖNCEKİ HABER

OHAL'de bütçe protestosuna yasak

SONRAKİ HABER

Rusya'dan gövde gösterisi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...