13 Kasım 1999 22:00

'1999 yılı, tarımın bittiğinin ilanıdır'

Adana Ziraat Odası Başkanı Güngör, 1999'da tarımın bitme noktasına getirildiğini ve 2000 yılında üretimde ciddi şekilde azalma olacağını söyledi.

Paylaş
'1999 yılı, tarımın bittiğinin ilanıdır'
Halil İmrek
TMMOB Adana Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Özden Güngör, Türkiye'nin artık tarımsal açıdan "kendi kendine yeten" yedi ülkeden biri olmadığını söyledi. Bu tabirin 1980 öncesi doğru olduğunu belirten Güngör, 2000 yılına girerken bu durumun geçerliliğini yitirdiğinin altını çizdi.
1980'li yıllardan sonra durumun çok hızlı değiştiğini belirten Güngör, zaman içinde Türkiye'nin bitkisel yağ, pirinç, makarnalık buğday, et ve süt ürünleri açısından dış ülkelere muhtaç hale getirildiğini ifade etti. Türkiye'nin eskiden dışalımının 7 katı dışsatımı yaptığını hıtırlatan Güngör, bugün alınan ürünün satılandan fazla olduğuna dikkat çekti.
Tarımda desteklemenin azaltılmasının üretimde azalışa neden olduğunu, böylece fiyatların arttığını söyleyen Güngör, bu durumun hem sınırsız dışalımı hem de yerli tarımı bitirdiğini kaydetti.
Tarımda tüm yanlış politikaların zaten düşmüş olan üretimi tamamiyle bitirdiğine vurgu yapan Güngör, tarıma can veren önemli KİT'lerin de tasfiye edilmesinin son darbe olduğunu aktardı. Güngör, şunları söyledi:
"Halkın yeterli ve dengeli beslenmesini sağlamak, tarımsal gelirleri artırmak ve istikrarlı kılmak, dış ticaret gelirlerinin artırılması için ülkenin sahip olduğu potansiyeli değerlendirmek, kırsal kesimi kalkındırmak, kırsal alanı yaşanır hale getirmek, sanayinin girdisi olan hammaddeleri üretmek gibi birçok amaç başarılamıyor. Çünkü Türkiye tarımında ciddi yapısal sorunlar var. Örneğin Çukurova tarımı bu çok olumsuz geçmiştir. Buğday hasadı tamamen bitmiş, mısır ve pamuğun büyük bir kısmı hasat edilmiş, ama üretici kelimenin tam anlamıyıla rezil ve perişan olmuştur. Devlet ve tüccar üreticiyi nasıl yok ederiz hesabı içerisinde olmuştur. Üretici pamuğu, mısırı hasat ederken Rusya'dan ve Pakistan'dan pamuk, Avrupa ülkelerinden mısır ithal edilmiştir. Aynı durum karpuz ve Antepfıstığı için de geçerlidir. Karpuz, hasat döneminde İran'da karpuz ve fıstık getirilerek üreticiler zor durumda bırakılmışlardır. Ayrıca İran'ın satmış olduğu fıstıkta flatoksin isimli kanserojen maddesine rastlanıldığı halde yasaklanmamıştır."
Güngör, bu durumun tek tanımlamasının olduğunu, onun da 2000 yılına tarım üreticisinin tükenmiş olarak girdiğini, özellikle bölgede açıklanan 205 bin pamuk taban fiyatının 130-150 bin arası satılmasının bu durumu özetlediğini kaydetti.
Halen prim miktarının açıklanmadığına dikket çeken Güngör, tek tek her üründe durumun aynı olduğunu söyledi.
Son yıllarda girdi fiyatlarındaki artışların ürün fiyatlarının çok üstünde olduğunu belirten Güngör, Çukobirlik gibi çiftçi kuruluşlarının özelliğini yitirdiğini, bunlara "demokratik üretici kooperatif" kimliği kazandırılması gerektiğini vurguladı.
ÖNCEKİ HABER

Telekom'da rüşvet itirafı

SONRAKİ HABER

MHP'liye torpil yapmayan müdür

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...