10 Kasım 1999 22:00

Hepsi yiyici, defolsunlar!

Fabrikalarının Galatasaray Üniveristesi'ne devredilmek istenmesine karşı günlerdir direnen Bakırköy Sümenbank işçileri, peşkeşe izin vermeyeceklerini haykırıyorlar.

Paylaş
Hepsi yiyici, defolsunlar!
Sinan İmrek
Yıllardır her gelen hükümetin, kamu iktisadi teşekkülleri için dillendirdiği "KİT'ler zarar ediyor" söylemi, Sümer Holding'e bağlı fabrikalar için yeniden gündemde. Vergi borcunu ödeyemediği gerekçesiyle üniversitelere devredilmek istenen fabrikalardan biri olan Bakırköy Sümerbank'ta çalışan işçiler ise, bu söylemin "özelleştirmeye kılıf" olduğunu belirterek, soruyorlar: "Gece gündüz üreten, son teknolojiyle çalışan ve yüzlerce trilyonu bulan arazi ve menkulü bulunan bir fabrika zarar eder mi hiç?"
Hükümet yetkililerinin, fabrikalarının zarar ettiği yönündeki açıklamalarının "yalan" olduğunu belirten Songül Kadder, "Amaçları sadece yağma yapmak, işçiyi sömürmek, fakir fukara işçilerin omuzları üzerinde geçinmek" diyor. Songül'ün düşüncelerine katıldıklarını ifade eden Naime Karakaş ve Havva Akın da "Ekmeğimizi elimizden alıp, bizi sokağa atıyorlar" diyerek, devletin "yanlış"tan dönmesini istiyorlar.
Baştakiler rahat yesin diye...
"Fabrika işçilerin çalıştığı gibi yönetilse, zarar etmesi mümkün değil" diyen Kelime Şahin adlı Sümerbank işçisi ise, ürettiklerinin talan edildiğini belirtiyor. Zarar edildiğini kesinlikle kabul etmeyen Nazime Kahraman da "Ama niye böyle yapıyorlar? Onca insanın kanına niye giriyorlar? Yazık günah değil mi? Çoluğumuz çocuğumuz okula gidiyor, sokaklar işsiz dolu... Ne yapabiliriz bu devirde? Hırsız mı olacağız? Adam mı öldüreceğiz? diye soruyor. Ancak, "baştakiler" rahat yesin diye fabrikalarını terk etmeyeceklerini belirten Kahraman, bunun için ölümüne direneceklerini de sözlerine ekliyor.
Hükümet istifa
Nazlı Doğan isimli işçi de öfkesini şöyle dile getiriyor: "Kamu işyerleri zarar eder mi? Hepsi yiyici, olay peşkeş. Emekliliği zaten aldılar. Defolup gitsinler. Hepsi sülük. Hepsi istifa etsin. Hükümet istifa." 20 yıldır Sümerbank'ta çalışan TEKSİF Bakırköy Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Hayrettin Mert de "Zarar ediyor" açıklamalarını yalanlıyor. "Hepsi yalan. Bu bir ayak oyunu, işçiyi bu ayak oyunuyla bölmek istiyorlar" diyen Hayrettin Mert, fabrikanın üniversiteye değil, Koç Grubu'na verildiğine dikkat çekiyor. Yavuz Temur da 13 yıldır Sümerbank işçisi. "Nerde zarar ediyor, gece gündüz çalışan bir kuruluş, mesai yaptığımız halde yetiştiremiyoruz. Asker polis elbiselerini yetiştiremediğimiz halde, bu kuruluşların zarar ettiğine inanıyor musunuz? İstanbul'un en lüks yerinde, sahil kenarında, 97 dönümlük bir arazi 87 trilyona satılır mı satılmaz mı?" diyen Temur, şöyle devam ediyor: "Burada 950 kişi var, ölüm pahasına da olsa direneceğiz. Hiçbir yere de gitmeyeceğiz."
'Direnerek, kazanacağız'
Çalışan bir kuruluşun zarar etmeyeceğini, Bakırköy Sümerbank'ın tüm İstanbul'a yetecek bir fabrika olduğunu vurgulayan Musa Demir, "Amaç böyle güzel bir yeri peşkeş çekmek" diyor ve ekliyor: "Direnmeden hiçbir şey kazanılamaz. Mücadeleyi hep birlikte sürdüreceğiz."
Sözlerine "Bir elin nesi var, iki elin sesi var. 950 işçinin gücü var. Bu güce dayanarak her türlü eyleme hazırız" diye başlayan Keramettin Tanrıverdi, şunları anlatıyor: "Yüksel Yalova 'bunların maaşı yüksek, zarar ediyor' demiş. Nasıl zarar ediyor, gelmiş görmüş mü, araştırmış mı? Lojmanlarda, misafirhanede patronlar yatıyor. Bir yatak 1 milyon 200 bin lira, nerede görülmüş bu. Bilinçli şekilde zarar ettirmeye çalışıyorlar. Ankara'dan hasta gelir burda hastanede yatırırlar. Davamız ekmek davası kimse kimsenin ekmeğiyle oynamasın. Gerisini onlar düşünsün.
'Sendikacılar uyumasın'
Sendikacıların işçileri düşünmediğini kaydeden İsmet Terzi, "Hep bizim arkamızda olduklarını söylüyorlar. Artık arkamızda değil, önümüzde olsunlar" diyor. Haşim Çiftçi de sendikacılara sesleniyor: "Artık uyumasınlar. İşçinin derdini dinlesinler. İşçi ne yapmak istiyor, bunu öğrensinler. Hükümet sendika ağalarının sırtını sıvazlıyor. Onlar da buna göz yumuyor. Hükümetin bu politikaları devam ederse, yakında büyük olaylar olacaktır. Ve bunun da önüne geçemezler."
ÖNCEKİ HABER

Avrupa Birliği ve "kazın ayağı"

SONRAKİ HABER

Erzurum Belediyesi işçileri

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa