10 Kasım 1999 22:00
Tutuklular tedavi edilmiyor
Ankara Ulucanlar Cezaevi'nde 10 siyasi tutuklulunun katledildiği saldırıda yaralanan ve başka cezaevlerine sevk edilen tutukluların tedavilerinin yapılmadığı bildirildi.
Tutuklular tedavi edilmiyor
Ankara Ulucanlar Cezaevi'nde 26 Eylül tarihinde meydana gelen ve 10 siyasi tutuklulunun katledilmesiyle sonuçlanan saldırıda yaralanan ve Bartın, Zile, Amasya, Yozgat, Burdur, Niğde cezaevine sevk edilen tutukluların tedavilerinin yapılmadığı bildirildi. Katliamdan yaralı olarak kurtulan ve Bartın Cezaevi'ne sevk edilen TKMP/ML, DHKP-C, TKP(ML) ve TKİP davası tutukluları tarafından yapılan yazılı açıklamada, durumu ağır olan tutuklulara ilişkin bilgilere yer verildi.
'Yeni katliam peşindeler'
Ulucanlar Cezaevi'ne düzenlenen özel tim operasyonunda ağır yaralandıkları halde saatlerce süren işkenceli yolculuklar sonrasında çeşitli cezaevlerine sevk edilen tutukluların tedavilerinin engellendiği bildirilen açıklamada, yeni katliamlara zemin hazırlandığı ifade edildi. Burdur, Niğde, Amasya, Yozgat, Zile ve Bartın'da bulunan yaralı tutukluların, cezaevi idaresi tarafından hastaneye götürülmedikleri ya da götürüldükleri hastanede kimi doktorların ilgisiz ve düşmanca tavırları sonucu tedavileri yapılmadan geri gönderildikleri belirtilen açıklamada, şu bilgilere yer verildi:
Ertan Özkan (Zile Cezaevi): Kalçasında kurşun yarası var. Hücrede tutuluyor. Tedavisi yapılmadığı için kangren olma riskiyle karşı karşıya.
Cemal Çakmak (Burdur Cezaevi): Ulucanlar Cezaevi'ndeki katliam sırasında işkenceden geçirildiği için vücudunda derin yaralar oluşmuş durumda. Bacağında ve kafasında kurşun yarası var. Hastaneye götürülmüyor. Aynı cezaevinde tutulan Sadık Türk, Cem Şahin ve Erdal Gökoğlu'da aynı durumda.
Özgür Saltuk (Bartın Cezaevi): Çene kırığının tedavisi için sevk edildiği Ankara Numune Hastanesi Plastik Cerahi Bölümü'nde hiçbir müdahalede bulunulmadan cezaevine gönderildi. Çenesi kırık olduğu için damağına tel takılı durumda. Bu nedenle ağzı tamamen kapalı ve ancak sıvıyla beslenebiliyor. Aynı cezaevinde bulunan Kemal Yarar ve Nihat Konak, sevk edildikleri Bartın Devlet Hastanesi'nde görevli Ersin adlı doktor tarafından yara ve kırıklarına bakılmadan geri gönderildi. İlhan Emrah, bacaklarındaki tüfek saçmalarının alınması için gönderildiği hastaneden, "Almaya gerek yoktur" denilerek geri gönderildi. Resul Ayaz ve Haydar Baran, burunlarında kırık nedeniyle nefes almakta güçlük çekiyor. Haydar Baran, hastaneye sevki sırasında askerlerin coplu saldırısına uğramıştı.
Fadime Akalın (Niğde Cezaevi): Sevk edildiği Niğde Devlet Hastanesi'nde askerlerin saldırısına uğradı. Aynı cezaevinde hastaneye götürülen Döndü Uzel, askerler tarafından hastanede bayılıncaya kadar dövüldü. src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön
Zabıta ve itfaiye emekçileri haklarını istedi
Tüm Bel-Sen üyesi zabıta ve itfaiye emekçileri, fazla çalışmalarının ücretlendirilmesi konusunda bütçede düzenleme yapılmasını istedi. Tüm Bel-Sen üyesi emekçiler, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu üyelerine, Meclis'teki siyasi parti grup başkan vekillerine taleplerini içeren dosyalar gönderdi. Tüm Bel-Sen Genel Merkezi tarafından yapılan açıklamada, bütçenin, "Zabıta ve itfaiye hizmetlerinde çalışan personele, Bakanlar Kurulu kararı aranmaksızın Belediye Meclisi kararı ile tespit edilen miktar fazla çalışma ücreti olarak maktuen ödenir" şeklinde düzenlendiğini, ancak 54'üncü hükümetin 26 Aralık 1996 tarihinde çıkarttığı Bütçe Kanunu'nun (K) cetvelinde; "Ancak bunlara ödenecek aylık fazla maktu ücreti illerin nüfus oranı baz alınarak belirlenen tavan ücretini geçemez" hükmü konulduğu belirtildi.
Açıklamada, bu hüküm ile zabıta ve itfaiye emekçilerinin ekonomik haklarının gasp edildiği, farklı ücret politikalarıyla emekçiler arasında ayrımcılığın körüklendiği, çalışma barışının bozulduğu kaydedildi. Çıkarılmak istenen yeni yerel yönetimler yasa taslağının da bunu tamamlar nitelikte hükümler içerdiği, itfaiye ve zabıta çalışanlarının bütçenin (K) cetvelinde birlikte ele alınmasına rağmen, tasarının itfatiye çalışanlarına senelik 3 aylık yıpranmayı öngördüğü belirtildi.
Açıklamada bütçenin belediyelerle ilgili bölümünde "Ödenecek fazla çalışma ücretleri, bir yılda toplam 30 günü geçmeyen hastalık izni, yıllık izin ile görevin yapılması sırasında veya görevden dolayı hastalanma, yaralanma, sakatlanma, yurtiçinde yapılacak hizmet içi eğitime katılma ve geçici görevli olarak bulunma süresince dahi ödemeye devam olunur" şeklinde değişiklik yapılması önerildi.
Sirkeci'de eylem
Tüm Bel-Sen üyeleri aynı taleple İstanbul'da Sirkeci PTT'si önünde eylem yaptılar. Tüm Bel-Sen Genel Sekreteri Hüseyin Ayyıldız, zabıta ve itfaiye emekçilerinin fazla mesai haklarının gasp edildiğini belirterek, yerel yönetimlerin yetkilerine müdahale edildiğini ifade etti. "Aynı iklim koşullarında ve aynı görevi yapan belediye zabıtalarına ve itfaiye çalışanlarına farklı ücret uygulanarak emekçiler arasında ayrımcılık körüklenmiş, çalışma barışı bozulmuştur" diyen emekçileri saldırılara karşı ortak mücadeleye çağırdı. Memurlara verilen maaş artışı oranının sefalet ücreti anlamına geldiğini de belirten Ayyıldız, Tüm Bel-Sen'in hak gasplarına karşı sessiz kalmayacağını vurguladı. "Mesai hakkımız engellenemez", "Yaşasın örgütlü mücadelemiz" sloganlarını atan Tüm Bel-Sen üyeleri, imza metinlerini iktidardaki partilerin grup başkanlarına ve Plan Bütçe Komisyonu'na faksladıktan sonra dağıldılar.
Adana'da basın açıklaması
Tüm Bel-Sen Adana Şubesi yönetici ve üyelerinin katılımıyla sendika binasında yapılan basın toplantısında da, Refahyol döneminde getirilen yasal düzenlemeyle zabıta ve itfaiye emekçilerinin ekonomik haklarının gasp edildiğine, bu durumun yeni bütçeyle devam ettiğine dikkat çekildi. Şube Başkanı Mustafa Türkmen, memura verilen komik zammı da kabul etmeyeceklerini belirterek, bu doğrultuda KESK'in aldığı eylem kararlarını harekete geçireceklerini söyledi. Hükümetlerin IMF emirlerini yerine getirmekten başka bir işe yaramadığını ifade eden Türkmen, faturanın sürekli emekçilere kesildiğini kaydetti. Türkmen, taleplerini TBMM'ye, siyasi parti grup başkanlarına ve Plan Bütçe Komisyonu'na fakslayacaklarını söyledi.
Ankara Ulucanlar Cezaevi'nde 26 Eylül tarihinde meydana gelen ve 10 siyasi tutuklulunun katledilmesiyle sonuçlanan saldırıda yaralanan ve Bartın, Zile, Amasya, Yozgat, Burdur, Niğde cezaevine sevk edilen tutukluların tedavilerinin yapılmadığı bildirildi. Katliamdan yaralı olarak kurtulan ve Bartın Cezaevi'ne sevk edilen TKMP/ML, DHKP-C, TKP(ML) ve TKİP davası tutukluları tarafından yapılan yazılı açıklamada, durumu ağır olan tutuklulara ilişkin bilgilere yer verildi.
'Yeni katliam peşindeler'
Ulucanlar Cezaevi'ne düzenlenen özel tim operasyonunda ağır yaralandıkları halde saatlerce süren işkenceli yolculuklar sonrasında çeşitli cezaevlerine sevk edilen tutukluların tedavilerinin engellendiği bildirilen açıklamada, yeni katliamlara zemin hazırlandığı ifade edildi. Burdur, Niğde, Amasya, Yozgat, Zile ve Bartın'da bulunan yaralı tutukluların, cezaevi idaresi tarafından hastaneye götürülmedikleri ya da götürüldükleri hastanede kimi doktorların ilgisiz ve düşmanca tavırları sonucu tedavileri yapılmadan geri gönderildikleri belirtilen açıklamada, şu bilgilere yer verildi:
Ertan Özkan (Zile Cezaevi): Kalçasında kurşun yarası var. Hücrede tutuluyor. Tedavisi yapılmadığı için kangren olma riskiyle karşı karşıya.
Cemal Çakmak (Burdur Cezaevi): Ulucanlar Cezaevi'ndeki katliam sırasında işkenceden geçirildiği için vücudunda derin yaralar oluşmuş durumda. Bacağında ve kafasında kurşun yarası var. Hastaneye götürülmüyor. Aynı cezaevinde tutulan Sadık Türk, Cem Şahin ve Erdal Gökoğlu'da aynı durumda.
Özgür Saltuk (Bartın Cezaevi): Çene kırığının tedavisi için sevk edildiği Ankara Numune Hastanesi Plastik Cerahi Bölümü'nde hiçbir müdahalede bulunulmadan cezaevine gönderildi. Çenesi kırık olduğu için damağına tel takılı durumda. Bu nedenle ağzı tamamen kapalı ve ancak sıvıyla beslenebiliyor. Aynı cezaevinde bulunan Kemal Yarar ve Nihat Konak, sevk edildikleri Bartın Devlet Hastanesi'nde görevli Ersin adlı doktor tarafından yara ve kırıklarına bakılmadan geri gönderildi. İlhan Emrah, bacaklarındaki tüfek saçmalarının alınması için gönderildiği hastaneden, "Almaya gerek yoktur" denilerek geri gönderildi. Resul Ayaz ve Haydar Baran, burunlarında kırık nedeniyle nefes almakta güçlük çekiyor. Haydar Baran, hastaneye sevki sırasında askerlerin coplu saldırısına uğramıştı.
Fadime Akalın (Niğde Cezaevi): Sevk edildiği Niğde Devlet Hastanesi'nde askerlerin saldırısına uğradı. Aynı cezaevinde hastaneye götürülen Döndü Uzel, askerler tarafından hastanede bayılıncaya kadar dövüldü. src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dönZabıta ve itfaiye emekçileri haklarını istedi
Tüm Bel-Sen üyesi zabıta ve itfaiye emekçileri, fazla çalışmalarının ücretlendirilmesi konusunda bütçede düzenleme yapılmasını istedi. Tüm Bel-Sen üyesi emekçiler, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu üyelerine, Meclis'teki siyasi parti grup başkan vekillerine taleplerini içeren dosyalar gönderdi. Tüm Bel-Sen Genel Merkezi tarafından yapılan açıklamada, bütçenin, "Zabıta ve itfaiye hizmetlerinde çalışan personele, Bakanlar Kurulu kararı aranmaksızın Belediye Meclisi kararı ile tespit edilen miktar fazla çalışma ücreti olarak maktuen ödenir" şeklinde düzenlendiğini, ancak 54'üncü hükümetin 26 Aralık 1996 tarihinde çıkarttığı Bütçe Kanunu'nun (K) cetvelinde; "Ancak bunlara ödenecek aylık fazla maktu ücreti illerin nüfus oranı baz alınarak belirlenen tavan ücretini geçemez" hükmü konulduğu belirtildi.
Açıklamada, bu hüküm ile zabıta ve itfaiye emekçilerinin ekonomik haklarının gasp edildiği, farklı ücret politikalarıyla emekçiler arasında ayrımcılığın körüklendiği, çalışma barışının bozulduğu kaydedildi. Çıkarılmak istenen yeni yerel yönetimler yasa taslağının da bunu tamamlar nitelikte hükümler içerdiği, itfaiye ve zabıta çalışanlarının bütçenin (K) cetvelinde birlikte ele alınmasına rağmen, tasarının itfatiye çalışanlarına senelik 3 aylık yıpranmayı öngördüğü belirtildi.
Açıklamada bütçenin belediyelerle ilgili bölümünde "Ödenecek fazla çalışma ücretleri, bir yılda toplam 30 günü geçmeyen hastalık izni, yıllık izin ile görevin yapılması sırasında veya görevden dolayı hastalanma, yaralanma, sakatlanma, yurtiçinde yapılacak hizmet içi eğitime katılma ve geçici görevli olarak bulunma süresince dahi ödemeye devam olunur" şeklinde değişiklik yapılması önerildi.
Sirkeci'de eylem
Tüm Bel-Sen üyeleri aynı taleple İstanbul'da Sirkeci PTT'si önünde eylem yaptılar. Tüm Bel-Sen Genel Sekreteri Hüseyin Ayyıldız, zabıta ve itfaiye emekçilerinin fazla mesai haklarının gasp edildiğini belirterek, yerel yönetimlerin yetkilerine müdahale edildiğini ifade etti. "Aynı iklim koşullarında ve aynı görevi yapan belediye zabıtalarına ve itfaiye çalışanlarına farklı ücret uygulanarak emekçiler arasında ayrımcılık körüklenmiş, çalışma barışı bozulmuştur" diyen emekçileri saldırılara karşı ortak mücadeleye çağırdı. Memurlara verilen maaş artışı oranının sefalet ücreti anlamına geldiğini de belirten Ayyıldız, Tüm Bel-Sen'in hak gasplarına karşı sessiz kalmayacağını vurguladı. "Mesai hakkımız engellenemez", "Yaşasın örgütlü mücadelemiz" sloganlarını atan Tüm Bel-Sen üyeleri, imza metinlerini iktidardaki partilerin grup başkanlarına ve Plan Bütçe Komisyonu'na faksladıktan sonra dağıldılar.
Adana'da basın açıklaması
Tüm Bel-Sen Adana Şubesi yönetici ve üyelerinin katılımıyla sendika binasında yapılan basın toplantısında da, Refahyol döneminde getirilen yasal düzenlemeyle zabıta ve itfaiye emekçilerinin ekonomik haklarının gasp edildiğine, bu durumun yeni bütçeyle devam ettiğine dikkat çekildi. Şube Başkanı Mustafa Türkmen, memura verilen komik zammı da kabul etmeyeceklerini belirterek, bu doğrultuda KESK'in aldığı eylem kararlarını harekete geçireceklerini söyledi. Hükümetlerin IMF emirlerini yerine getirmekten başka bir işe yaramadığını ifade eden Türkmen, faturanın sürekli emekçilere kesildiğini kaydetti. Türkmen, taleplerini TBMM'ye, siyasi parti grup başkanlarına ve Plan Bütçe Komisyonu'na fakslayacaklarını söyledi.
YAZARLAR
A. Cihan Soylu
‘Boş tencere’ iktidarın neresinde?
Şebnem Korur Fincancı
Tehlike nedir?
Sultan Özer
Yeni anayasa tartışmaları, AKP’ye can suyu olur mu?
Hediye Levent
Erdoğan'ın Irak ziyaretinin 3 sebebi ve değişim rüzgarı!
Arif Nacaroğlu
Özgürlükçü Anayasa
Erkan Aydoğanoğlu
1 Mayıs ve sonrası
Mehmet Özyazanlar
Galatasaray kaparak, Fenerbahçe kaptırmayarak…
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
