02 Kasım 1999 22:00

FP, 'batı taklitçiliği'nde

   1. sıraya aday

Paylaş
FP, 'batı taklitçiliği'nde
   ; ; 1. sıraya aday
FP Genel Başkanı Recai Kutan, İsrail'in artık dünyada herkes tarafından varlığının kabul edildiğini belirterek, FP olarak İsrail ile Türkiye arasında işbirliği yapılmasında bir sakınca görmediklerini söyledi.
Washington'da bulunan Kutan, Woodrow Wilson Düşünce Kuruluşu'nda yaptığı konuşmada, bir soruya cevap olarak İsrail ile işbirliği konusunda şöyle konuştu: "İsrail'in teknoloji ve özellikle de harp teknolojisi alanında büyük imkâna sahip olduğu biliniyor. Türkiye, herhangi bir batı ülkesiyle bu alanda işbirliği yaptığı gibi İsrail ile de yapabilir. Bugün İsrail, Mısır, Suudi Arabistan, Ürdün ile ilişki halinde. Kimse İsrail yok demiyor. İsrail vardır, Türkiye de İsrail ile eşit şartlar altında işbirliği yapabilir. Bunda sakınca görmüyoruz."
Laiklik konusundaki bir soruya karşılık Kutan, partisinin Fransa'da gelişen tipte "jakoben, antidemokratik bir laiklik değil, Anglo-Sakson ülkeleri ve en başta ABD'de olan seküler (laik) bir sistemi" istediğini söyledi. "Atatürk'ün vefat ettiği 1938 yılı ve 1940'lardan sonra laiklik dine baskı haline dönüşmeye başladı" diyen FP Genel Başkanı Kutan, kendi önerdikleri laiklik sisteminde kimsenin "Hanımlar başını örtsün" diyemeyeceğini, "inançsız olanların da görüşlerinde özgürlük taşıyacaklarını" söyledi.
Kürt sorununda 'konsept'e uyum gözetildi
Kürt sorununun sorulması üzerine, Türkiye Cumhuriyeti toprakları üzerinde Osmanlı İmparatorluğu zamanında hüküm alanında yaşamış çok sayıda yurttaş bulunduğuna işaret eden Kutan, "Türkiye'nin 65 milyon nüfusunda, Türk, Kürt, Boşnak, Arnavut, Kafkas, Çeçen, Azeri, Türkmen, Arap ve daha niceleri var" dedi. Kutan, Kurtuluş Savaşı sonunda imzalanan Lozan Antlaşması'nda bahsi geçen, Müslüman olmayan topluluklar dışında, kimsenin azınlık statüsü taşımadığını ve herkesin eşit haklara sahip olduğunu söyledi. Kutan, ayrıca Güneydoğu meselesinin sadece askeri metotlarla çözülemeyeceğini, ekonomik ve sosyal adımlar atılması, bölge insanlarının iş sahibi yapılması gerektiğini kaydetti.
Öcalan'ın idamı
Öcalan hakkındaki idam kararının infazı konusunda ne düşündüğünün sorulması üzerine de Kutan, konuyla ilgili yargı sürecinin halen devam ettiğini ve bu konuda görüş belirtmenin yargı sürecine müdahale anlamına geleceğini söyledi. Türk politikasında iki eğilim olduğunu savunan Kutan, bunlardan ilk grubun statükonun devamını isteyenler, ikincisinin ise evrensel değerlere sahip çıkanlar olduğunu, kendilerinin ikinci gruba dahil olduklarını belirtti.
'Bizi bizden tanıyın'
ABD'nin insan haklarından sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Harold Koh ile de görüşen Kutan, dünyada ve Türkiye çevresindeki insan hakları konularında, özellikle Çeçenistan'da cereyan etmekte olan "insanlık dışı eylemlerin" mutlaka önlenmesi konusunda karşılıklı fikir alışverişinde bulunulduğunu söyledi. Kutan, İstanbul'da yapılacak AGİT Zirvesi konusunu da ayrıntılı olarak görüştüklerini belirtti ve "Görüşmenin faydalı bir toplantı olduğuna kaniyim" dedi. FP'nin ABD ziyaretinin genel hedefinin, "Bizi bizden tanıyın" olduğunu belirten Kutan, demokrasi, insan hakları ve hukuk devletinden neler anladıklarını Koh'a anlattıklarını söyledi. Koh'un bu görüşlerden büyük ölçüde memnun olduğunu söyleyen Kutan, Koh tarafından yeni bir insan hakları raporu hazırlanmakta olduğunu da belirtti.
Amerika neye karşıysa Kutan da karşı
Ulusal Güvenlik Konseyi Üyesi Nick Kaass'la da görüşen Kutan, bu görüşmede Türkiye'nin enerji problemlerini ele aldıklarını söyledi. Özellikle Mavi Akım konusunda görüş alışverişi yaptıklarını belirten Kutan, "Ben şahsi olarak, Mavi Akım projesine karşı olduğumuzu ifade ettim. Zaten bu Türkiye'ye gaz ithali meselesi önümüzdeki günlerde Meclis'e getirilecek" diye konuştu. Doğalgaz ithali konusuna sadece ekonomik olarak bakmadıklarını, konunun siyasi yanı bulunduğunu belirten Kutan; Türk cumhuriyetlerinin ekonomik bakımdan güçlenmelerinin, bağımsızlıklarının devamına yardım edeceğini, bunun tek yolunun da sahip oldukları kaynakları Türkiye üzerinden pazarlamak olduğunu söyledi. src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön


Zeytinburnu Belediyesi'nde
   işten atmalar protesto edildi
Zeytinburnu Belediyesi'nde çalışan işçiler, 8 arkadaşlarının işten atılmasını ve alacaklarının ödenmemesini protesto ettiler. Eylemin ardından Belediye Başkanlığı'na giden işçiler, talepleri kabul edilene kadar buradan ayrılmayacaklarını bildirdiler.
Ellerinde "Direne direne kazanacağız", "Hak dediniz, hakkımızı yediniz" yazılı dövizler taşıyan işçiler, "Atılan işçiler geri alınsın", "Açlığı kabul etmeyeceğiz", "Direne direne kazanacağız", "Yaşasın işçilerin birliği", "Yaşasın sınıf dayanışması", "İşçiyiz haklıyız kazanacağız" sloganlarıyla belediye binası önünde toplandılar. İşçilerin eylemine DİSK/Genel-İş Sendikası 2 No'lu Bölge Başkanı Mehmet Karagöz, bölgeye bağlı şube başkanları, yöneticiler, işyeri temsilcileri ile Belediye-İş sendikasının şube yöneticileri destek verdi.
Belediye-İş İstanbul 2 Nolu Şube Başkanı Hasan Gülüm, burada yaptığı açıklamada, "maddi sıkıntı ve personel fazlalığı" gerekçesiyle 8 işçiyi işten atan Zeytinburnu Belediyesi Başkanı Murat Aydın'ın 15 gün önce 5 işçiyi işe aldığını söyledi. Gülüm, Murat Aydın'ın verdiği hiçbir sözü yerine getirmediğini ve kamuoyunu doğru olmayan açıklamalarla yanıltmaya çalıştığını belirtti.
Saldırı örgütlülüğe
"İşçi fazlalığı" gerekçesinin doğru olmadığını belirten Hasan Gülüm, 70 işçinin emekliliğinin geldiğini ve 30 işçinin de kendi istekleriyle ayrılmak istediğini hatırlatarak, saldının asıl olarak sendikal örgütlenmeye yönelik olduğunu ifade etti. İşten çıkarmalarla sendikalı işçilere gözdağı verilmek istendiğini ve kazanılmış hakların gasp edilmeye çalışıldığını söyleyen Gülüm, bu tutumlara boyun eğmeyeceklerini vurguladı.
İşten çıkarmaların devam edeceğinin beklendiğini ve 2,5 aydır işçilerin ücretlerinin ödenmediğini açıklayan Gülüm, "Bunu Karyapsan'da ve Maltepe Belediyesi'nde gördük. Bakırköy Sümerbank'ta ve Beykoz'da da görüyoruz. Sessiz kalacağımızı zannediyorsanız yanılıyorsunuz. İşten atılan arkadaşlarımız derhal geri alınsın. Tek geçim kaynağımız olan ücretlerimiz bir an önce ödensin" dedi.
'Haklarımızı alana kadar'
Açıklamanın ardından, Belediye Başkanı Aydın ile görüşmek amacıyla makamına çıkan Hasan Gülüm ve işçiler, görüşecek yetkili bulamadı. Hiçbir yetkiliyle görüşemeyen işçiler, binada bekleyeceklerini belirttiler. Hasan Gülüm, işten atılan işçiler işe alınana kadar ve alacaklarıyla ilgili Belediye Başkanı tarafından kamuoyu önünde bir takvim açıklanana kadar binadan ayrılmayacaklarını söyledi. Bu iki taleplerine olumlu cevap verilmediği taktirde belediye binasını boşaltmayacaklarını belirten işçiler, haklarını almak için her şeye hazır olduklarını söylediler. Belediyedeki hizmetler iki gündür yapılmıyor. Belediye içindeki eylem üzerine güvenlik güçleri geldi. İşçiler daha sonra, bina önüne "Açlığı ve işten atılmaları kabul etmeyeceğiz" yazılı pankart astılar.
ÖNCEKİ HABER

'Bizi rahat bırakın'

SONRAKİ HABER

Festival yola çıkmaya hazır

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...