30 Ekim 1999 21:00

'Mevcut devlet yapısıyla

   faili meçhuller çözülemez'

Paylaş
'Mevcut devlet yapısıyla
    faili meçhuller çözülemez'
Uğur Oğuz - Serpil İlgün
İstanbul Barosu İnsan Hakları Merkezi Başkanı Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, Ahmet Taner Kışlalı suikastiyle yeniden gündeme gelen faili meçhul cinayetler konusunda, devletin üzerindeki kuşkuları ortadan kaldırması gerektiğini belirterek, devletin mevcut yapısı içinde cinayetleri aydınlatmasının bu güne kadar mümkün olmadığını ifade etti. Türkiye'de faili meçhul cinayetleri araştırma, soruşturma ve sonuca ulaştırma konusunda bağımsız bir otorite kurulmasını öneren Kaboğlu, "İçinde sivil toplum örgütünden, hukukçulardan, parlamenterlerden oluşan bağımsız bir otorite kuralım. Bu konuda öyle yetkilerle donatalım ki bu, şu ana kadar açılamayan kapıları açsın. Çünkü yasama, yürütme, yargı bunu yapamıyor. Bu konuda kamuoyu oluşturalım. Türkiye'de şu ana kadar bu konuya bulaşmamış Devlet Denetleme Kurulu (DDK) var.Öncelikle ve en azından şimdilik devreye sokulması için zorlayalım, baskı yapalım, Cumhurbaşkanı bunun düğmesine bassın" dedi.
'Kısır döngü var'
İstanbul Barosu İnsan Hakları Merkezi bünyesinde oluşturulan Faili Meçhul Cinayetler Araştırma Komisyonu çalışmalarında da yer alan Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş'ın 26 Ekim'de düzenlediği basın toplantısında 'can güvenliğinin olmadığı' şeklindeki sözlerini hatırlatarak, "Türkiye'de faili meçhul cinayetler devlet tarafından ya da 'derin devlet' adı verilen mekanizma tarafından yapılıyor olabilir. Bu birinci iddia. İkincisi ise, Vural Savaş'ın 'öldürüleceğim' iddiası. Eğer birinci iddia doğruysa, ikinci iddia yanlıştır. Yani eğer devlet yapıyorsa bunu, o zaman başsavcının beyanları yanlıştır. Başsavcının beyanları doğruysa devlet yaptırmıyordur. Bir kısır döngü var burada" dedi. Savaş'ın "8 kişilik listede benim de adım var" şeklindeki ifadesine de değinen Kaboğlu, şunları söyledi: "Listede yer alan kişiler devlet dediğimiz aygıta karşılar mı? Değiller. Örneğin başsavcı, devletin varlık nedeni olan yargı mekanizmasının, güvenlik mekanizmasının çok önemli bir görevinde. Peki o zaman devlet yapıyor iddiası tümüyle göz ardı edilmese de, demek ki bir faili meçhul olayı var ve burada bir takım başka faktörler de rol oynuyor. Bunları gözönüne almak lazım."
'Üçü de sorumlu'
TBMM Faili Meçhul Siyasal Cinayetleri Araştırma Komisyonu'nun hazırladığı raporun, Meclis tarafından sonuçlandırılmadığını, Susurluk'un kapatıldığını, Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Kutlu Savaş'ın "hukuk devletinde, devletin adam öldürebileceği" gibi ifadelere yer verdiği raporun değerlendirilmediğini hatırlatan Kaboğlu, devletin faili meçhul cinayetlerle ilgili üzerindeki kuşkuları ortadan kaldırması gerektiğinin altını çizerek şunları söyledi: "Demek ki bir yerde aksama var. Bu aksama yasama, yürütme, ya da yargı organında var. Hangisi daha fazla sorumlu? Öyle görünüyor ki üçü de sorumlu. Belki en başta yasama ve yürütme. Devletin bu kuşkuları kesinlikle ortadan kaldırması gerekir."
Kışlalı gibi faili meçhul cinayetlere kurban giden Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Uğur Mumcu ve Turan Dursun'un, Türkiye Cumhuriyeti'nin temel niteliklerini sorgulamayan, zaman içerisinde ortaya çıkan aksaklıkların giderilmesi yolunda önerilerde bulunan aydınlar olduğunu anımsatan Kaboğlu, "Eğer bunu devletin kendisi yapıyorsa, devletin kendi içerisinde TC'nin temel değerlerini inkâr eden ve bunu yıkmaya çalışan bir yapı, bir ur oluşturmuş bulunuyor ki, bunu da açıklamak çok kolay değil. Öte yandan böyle bir kuşku olduğu için 'zaten bunları dışarıdan birileri öldürüyor ama başkalarını devlet öldürüyor' biçiminde basitleştirme ya da ayrım yapamayacağımız için, o zaman dikkatlerimizi şunun üstüne yoğunlaştırmamız lazım. Şu ya da bu biçimde devletin kendisinden olmasa da devletin uzantısı çetelerden kaynaklanıyorsa Çatlı, Susurluk çetesi gibi bunu bertaraf etme görevi devlete aittir. Hiçbiri devlet tarafından kaynaklanmıyorsa o zaman failleri bulma görev ve sorumluluğu devlete ait" dedi.
Bugüne kadar devletin mevcut yapısı içinde faili meçhul cinayetleri çözmenin mümkün olmadığını vurgulayan Kaboğlu, Türkiye'de faili meçhul cinayetleri araştırma, soruşturma ve sonuca ulaştırma konusunda bağımsız bir otorite kurulmasını önererek şunları söyledi: "Şu anda yeni bir şey yapmak lazım. Benim aklıma gelen, bir mekanizma kurulmasıdır. Sivil toplum örgütlerinden, hukukçulardan, parlamenterlerden oluşan bağımsız bir otorite kuralım. Bu konuda öyle yetkilerle donatalım ki bu, şu ana kadar açılamayan kapıları açsın. Çünkü yasama, yürütme, yargı bunu yapamıyor. Türkiye'de şu ana kadar bu konuya bulaşmamış DDK var. Öncelikle onu harekete geçirmek için zorlayalım, baskı yapalım. Cumhurbaşkanı bunun düğmesine bassın."
ÖNCEKİ HABER

Kuduz İstanbul'u sarıyor

SONRAKİ HABER

Kışlalı suikasti protesto edildi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...