Faili meçhuller istenirse çözülür

Faili meçhuller istenirse çözülür
Barış Erbektaş
Kültür eski Bakanı, İzmir eski Milletvekili, Cumhuriyet gazetesi yazarlarından Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı'nın karanlık güçlerce bombalı saldırı sonucu katledilmesi, daha ilk günden itibaren akıllara "Bu da mı faili meçhul olacak?" sorusunu getirmişti.
Uğur Mumcu suikastinin, en fazla delil toplanmasına, araştırma komisyonları kurulmasına rağmen 1993'ten bu yana diğer birçok siyasal cinayet gibi çözülmemesi ve Kışlalı cinayeti ile benzerliği yeni tartışmaları da gündeme getirdi. "Neden 'faili meçhul' kavramı gündemden düşmüyor?" sorusunu, Mumcu suikastine ilişkin hazırladığı raporu tozlu raflarda bekletilen TBMM Faili Meçhul Cinayetleri Araştırma Komisyonu eski Başkanı Sadık Avundukluoğlu'na sorduk.
Mumcu dosyası yeniden gündeme geldi...
- 1993'ten 1995 yılına kadar faili meçhul cinayetleri araştırdım. Neden faili meçhul kaldığını araştırdım. Devletin yapısı itibariyle içinde bulunulan durum, sistem ve kanunlarımızın durumu da dahil kapsamlı bir araştırma yaptık. Çalışmanın sonunda da bir rapor hazırladık. Alınması gereken tedbirleri aktardık. O zaman raporumuza fazla itibar edilmedi. Meclis gündemine getiremedik. Zaman içerisinde de ele alınmadı ve en sonunda da bir faili meçhul cinayet daha ortaya çıkınca herkes o raporu tartışmaya başladı.
Kışlalı cinayetine de 'faili meçhul' diyebilir miyiz?
- Tabii ki Ahmet Taner Kışlalı'nın öldürülmesi sonrası bu cinayetin de faili meçhul olacağı düşüncesi ilk başta akla geliyordu, varsayımdı. Henüz faili meçhul demek için erken. Bizim raporda belirttiğimiz gibi devletin kurumları bu işe ciddi biçimde sarılırsa faili meçhul kalması mümkün değil. Bu bombalı saldırılar profesyonelce işlenmiş olaylar. Bunları ortaya çıkarmakla görevli olanların da profesyonellerden oluşması gerekir. Jandarma, polis ve MİT'in içerisinde çok iyi kadrolarımız var. Bu kadrolar bir araya gelirse bu iş çözülür. Çözülmeyecek tarafı yoktur. Çünkü çok iyi çalışan istihbarat örgütümüz var.
Çözülemeyecek hiçbir 'faili meçhul ciyanet' yok mudur?- Teknolojinin de gelişmesi ile daha deneyimli hale gelen hem jandarma, hem emniyet hem de MİT'imiz var. Bunlar her gün daha fazla beceri ve bilgi sahibi oluyor. Emniyet, jandarma ve MİT istedikleri takdirde, çözmedikleri faili meçhul bir cinayet bile bırakmazlar. Faili meçhul dediğimiz cinayetlerin hepsi çözülür. Eğer örgüt işiyse, Türkiye'de gizli kapaklı örgüt yok. Hepsi biliniyor. Yani hedefi belirleyip ilerlenirse ve doğru yönlendirilirse konu çözülür.
Peki neden çözülmüyor?
- Bizim raporu hazırladığımız dönemde yüzlerce, belki de binlerce faili meçhul siyasal cinayetler vardı. Ancak 1995'ten bu yana geçen dönemde faili meçhul siyasal cinayetlerin önemli bir bölümü çözülmüştür. İstenirse faili meçhul cinayetler çözülür.
Kışlalı cinayeti 'aydınlığa' kavuşur mu?
- Kışlalı cinayetinin çözüleceğine yüzde yüz gözüyle bakıyorum. Devlet tüm kurumları ile bu işin üzerine eğilmiştir. Jandarma, emniyet, MİT birlik içinde çalışıyor. Bu kadrolar bu işin üstünden yüz akı ile çıkmak istiyor. Çünkü kamuya mal olmuş. Kamu bu işin çözülmesini istiyor. Kaldı ki Genelkurmay da cenaze törenine katılarak bu isteklerini gösterdi ve 'Tarafız' dediler. Çözülmediği zaman devlet töhmet altında kalır. Faili meçhul cinayet devletin ayıbıdır. Devletin görevi öncelikle faili meçhul cinayet işlenmesini önlemektir. İşlenmişse failini yakalayarak adalete teslim etmektir. Devlet olmanın aslı budur.
Ahmet Taner Kışlalı ile Uğur Mumcu suikasti birbirine benziyor...
- İkisi de arabasıyla öldürüldü. Birinde bomba arabanın altına konulmuştu. Diğeri üstüne konuldu. Teknoloji geliştikçe terör örgütleri de gelişen teknolojiden faydalanıyor. Mutlaka dış bağlantıları da oluyor, dış servisler yardım ediyor. Gerek C4-RDX, gerekse Konpozit-B adlı bombalar olsun bunlar kolay elde edilir malzemeler değil. Bugün TNT'yi dahi herkes çok kolay ele geçiremez. Bu molotofkokteyli değil. Ama buralarda patlatılan bombalar profesyonelce hazırlanmış. Bu bombayı koyanların da eğitilmiş kişiler olduğu ortada.
Uğur Mumcu suikasti niye çözülemedi?
- Hâlâ söylüyorum, bu işin üstesinden gelebilecek kadrolar bir araya gelirse kesinlikle çözülür. Uğur Mumcu suikasti diğerlerinden farklıydı. Çünkü net değildi. Kışlalı cinayetinden çok daha profesyonelce işlenmiş bir cinayetti. Bizim hazırladığımız rapor ise hâlâ tozlu raflarda bekliyor.
Mumcu suikastini araştırırken size rüşvet teklif edildiği, tehdit edildiğiniz doğru mu?
- Bu dönemde rüşvet de teklif edildi, tehdit de oldu. O zamanki konulara tekrar girmek istemiyorum. Meclis bana görev verdi, ben gerekeni yaptım.
Mumcu cinayetinin tek tanığının olduğu, tehdit edildiği söyleniyordu...
- Benim bu konuda bir bilgim yok. Olayı gördüm diyen Ayhan Aydın isimli bir tanık vardı. O tanığı getirtip dinledik. Çelişkili beyanlar verdiği için çok dikkate almadık.
Malatya eski milletvekili Mustafa Yılmaz, Mumcu suikastinde kullanılan C4 tipi bombanın Türkiye'de yalnızca askeriyede bulunduğunu söylemişti. Bu konuda araştırma yapıldı mı?
- Ben o dönemde de bu iddiaya muhalefet ettim. Bu bomba türü NATO'nun elinde olan patlayıcılardan ve birçok ülkede de var. Sadece bizde değil. Türkiye'den bir yerden alındığını söylemek için belgeler gerekir.