25 Ekim 1999 21:00

Yardımlar nereye gitti?

Adapazarı'nda kurulan İsrail Köyü'nün açılışında, İsrail Başbakanı Ehud Barak ile sık sık, dayanışma ve yardım vurgusu yapan Başbakan Bülent Ecevit...

Paylaş
Yardımlar nereye gitti?
İsrail Başbakanı Ehud Barak ile birlikte Adapazarı'nda kurulu bulunan İsrail Köyü açılışına katılan Başbakan Bülent Ecevit, yaşadıkları sorunları başbakana anlatmak isteyen onlarca çadırkent temsilcisinden oluşan 100 kişilik heyet ile görüşmedi.
İki ülke başbakanı sürekli bir şekilde dostluk, insanlık ve dayanışma mesajları vermesine rağmen çadırlarda yaşadıkları sefaletleri anlatan ve taleplerini sıralayan içerikli mektubu vermek isteyen temsilcileri polis barikatıyla durdurdu. Başbakanla görüşemeyen ve mektuplarını başbakana ulaştıramayan çadırkent temsilcileri, yaptıkları basın açıklamasında, "Yapılan yardımlar nereye gidiyor? Bu devlet kimin devleti" diye sordu.
Ecevit ve Barak, İsrail'in 19 milyon dolar harcayarak Adapazarı'nda inşa ettiği 3 bin kişilik "İsrail Köyü"nün açılışını gerçekleştireceğini günler önce yapılan ilan ve propagandalardan duyan Adapazarı'nın çeşitli semtlerinde kurulu bulunan çadırkentlerde yaşaylanlar bir araya gelerek, taleplerini içeren bir mektup yazdılar.
Onlarca çadır kenti temsil edecek ve başbakana taleplerini içeren mektubu sunacak yüz kişilik heyet oluşturan depremzedeler, sorunlarını devletin birinci dereceden temsilcisine aktaracakları için umutluydular.
Fakat "İsrail Köyü"ne geldiklerinde ise polis barikatı ile karşılaştılar. Çadırkent temsilcilerinin tüm ısrarlarına rağmen, "Sadece davetlileri alıyoruz, siz davetli değilsiniz" denilerek başbakanla görüştürülmedi.
Bunun üzerine basın açıklaması düzenleyen depremzedeler, kendilerine ev verilmediğini, çadırkentlerindeki sorunlarının ise çözülmediğini, kış geliyor olmasına rağmen devletin hiç bir önlemini göremediklerini ifade ettiler.
Depremzedeler yapılan trilyonlarca liralık yardımların nereye gittiğini, bu devletin kimin devleti olduğunu anlamadıklarını söyleyen depremzedeler sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yıllarca biz vergi verdik. Bütün istenileni yaptık. Devlet ise bize karşı görevini yerine getirmiyor. Biz bu ülkenin vatandaşı değilmiyiz. Devlet hiç olmazsa yardımların hesabını versin. Başbakan bizimle görüşmekten neden kaçıyor". src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön


Sümerbank işçisi eylemde ısrarlı
İşyerlerinin peşkeşine karşı günlerdir direnişte olan Bakırköy Sümerbank işçileri, dün fabrika içinde toplanarak hükümetin kararını protesto ettiler. "Hükümet istifa", "Yaşasın sınıf dayanışması", "İşçilerin birliği sermayeyi yenecek", "İş, ekmek, özgürlük", "Kahrolsun IMF, bağımsız Türkiye", "IMF'nin itleri kapatamaz KİT'leri", "Direne direne kazanacağız", "Yılgınlık yok, direniş var", "Başımızı veririz, işimizi vermeyiz" sloganlarıyla yaklaşık bir saat eylem yapan işçiler, yetkilileri bir kez daha uyardılar.
İşçilere seslenen TEKSİF Bakırköy Şube Başkanı Çetin Yelken, yaptıkları tüm uyarılara rağmen, işyerinin devredilmesine yönelik Özelleştirme Yüksek Kurulu kararının geri çekilmediğini hatırlatarak, karar akşama kadar iptal edilmediği takdirde hiç kimsenin kendilerinin fabrikayı işgal etmekten alıkoyamayacağını söyledi.
İşçilerle dayanışma
Genel-İş 2 No'lu Bölge Şubesi ile 3, 4, 5, 6, 7 ve 9 No'lu şubeleri, Belediye-İş 1 ve 2 No'lu şubeler, Lastik-İş, Nakliyat-İş ve Tüm Bel-Sen yöneticileri ile Deri-İş Sendikası direnişteki Bakırköy Sümerbank işçilerine destek verdi. 'İstanbul Emek Platformu' ve Türkiye Deri-İş Sendikası pankartı açan ziyaretçiler, "Yaşasın sınıf dayanışması" sloganıyla karşılandı.
Sendikalar adına bir konuşma yapan Belediye-İş 2 No'lu Şube Başkanı Hasan Gülüm, Sümerbank işçilerinin direnişini sonuna kadar destekleyeceklerini belirtti. Deri-İş Tuzla Şubesi adına konuşan Cemal Taşkın ise deri işçilerinin her zaman dayanışma içinde olacaklarını söyledi.
Hükümeti uyaran Çetin Yelken ise yetkilileri doğru karar vermeye çağırdı. Olumlu cevap alamadıkları takdirde, fabrikayı bugünden itibaren (dün) işgal edeceklerini bildiren Yelken, aynı zamanda Kayseri, Beykoz ve Bakırköy işçilerinin Ankara'da Özelleştirme Yüksek Kurulu önünde eylem yapmaya hazır olduklarını söyledi. Sümerbank işçileri geceleri fabrikada nöbetleşe kalıyorlar.
Emek Platformu'nun yeniden canlandırılmasıyla ilgili sorularımızı yanıtlayan Çetin Yelken, herkesin kendi tavrını belirlemesi ve yapması gerekeni bilmesi gerektiğini söyledi. Yelken, özelleştirme saldırısının tüm emeğe yapıldığını belirterek, emek dayanışmasının ve desteğin şart olduğunu, Emek Platformu'nun da buradan ele alınması gerektiğini dile getirdi.
ÖNCEKİ HABER

Kitle örgütleri genel af için devrede

SONRAKİ HABER

Erbakan'ın malvarlığına ihtiyati tedbir

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa