24 Ekim 1999 21:00

Demirel ve Ecevit

   barış sloganlarıyla karşılandı

Paylaş
Demirel ve Ecevit barış sloganlarıyla karşılandı
Açılıştaki konuşmalar sırasında HADEP'liler "İdama hayır, şimdi barış zamanı", "Yaşasın halkların kardeşliği" şeklinde sloganlar atarken, "Kısmi af değil, genel af", "Çözüm demokrasi ve barıştadır" pankartları dikkat çekti.
Demirel'den "barışlı" konuşmalar
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel açılışta yaptığı konuşmada, "Ahmet Taner Kışlalı'ya yapılan menfur saldırıdan sonra gösterilen birlik ve beraberliğin her türlü övgünün üstünde olduğunu belirtti. Demirel, şöyle devam etti: "Dünya devleti olarak yapacağımız iş barış, kardeşlik içinde ülkemizin iyiliğine yönelen hareketleri kötülüklerden ayırt ederek iyiliklere birlikte destek vermek, kötülüklerin karşısına beraber çıkmaktır. Barışta herkesin hayrı vardır. Barış ancak herkesin ona hizmeti sayesinde olur. Kalkınma istiyorsak mutlaka iç barışa herkesin hizmet etmesi gerekir. İç barış bir hukuk devleti olan Türkiye'de hukukun üstünlüğüyle ancak sağlanır ve ondan da hiç kimsenin şikâyetçi olmaması gerekir. Eli kolu sıvamış, demokratik düzen içinde demokratik kurum ve kuralları koruyarak Atatürk'ün vasiyetini yerine getirmek isteyen Türkiye vardır. Bu Türkiye geriye gidemez, ileriye gidecektir. Geriye gitmek fukaralaşmak demektir, yarışın arkasında kalmak demektir. Rüzgarı yakaladık burada kalamayız. İyilik herkesin iyiliği, kötülüğü ise düşünemeyiz." Demirel, 2000'li yıllara "eli boş" girilmediğini, "bordronun dolu" olduğunu belirterek, "Çok şey yapmaya devam edeceğiz. Yardımcı olun, her şey daha iyi olsun, her şey sizin için" dedi.
Ecevit'ten, ABD eksenli kalkınma sözü
Başbakan Ecevit de konuşmasında, Türkiye'nin yıllardır "bölücü terörle" mücadele ettiğini, Türkiye'de herkesin "terörle bir yere varılamayacağını" görmeye başladığını söyledi. Ecevit, "Türkiye'de paniğe kapılmadan tuttuğumuz yolda kararlı bir şekilde yürümeye devam edeceğiz" derken güvenlik ve huzurun sadece güvenlik önlemleriyle sağlanamayacağını, sosyal adaletin de sağlanması gerektiğini bildirdi. Ecevit, Amerikalıların Güneydoğu'ya ziyaretlerini kastederek yatırımcılara sağlanan teşviklerin sonuçların görülmeye başlandığını bildirdi. Ecevit, "Bölgeye gelen Amerikalı yatırımcılar, izlenimime göre aranızdan umut ve güvenle ayrıldı. Onun için Diyarbakır halkını kutluyorum. Diyarbakır birkaç yıl içinde kalkınma cennetine dönecektir. Buna elimizden gelen katkıyı sağlamayı ulusal görev sayacağız" dedi.
Feridun Çelik söz verdi
Diyarbakır Belediyesi Başkanı, HADEP'li Feridun Çelik, Ahmet Taner Kışlalı'nın Türkiye'nin AB'ye yakınlaşma sürecinde öldürülmesinden büyük üzüntü duyduklarını belirtti. Çelik, "Türkiye'ye karşı gerçekleştirilecek olumsuzluklara karşı mücadelemizi elbirliğiyle yapacağımız sözünü veriyoruz" diye konuştu.
Olağanüstü Hal Bölge Valisi Gökhan Adıner de sürekli atılan sloganlar arasında yaptığı konuşmasında, "dağdakileri pişmanlık yasasından yararlanmaya" çağırdı. src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön


İsveç'te onbinler faşizmi lanetledi
Murat Kuseyri
Son dönemlerde büyük bir artış gösteren ırkçı-faşist saldırılar başta Stockholm ve Göteborg olmak üzere İsveç'in 20 ayrı ilçesinde önceki gün yapılan faşizmi telin gösterileriyle protesto edildi. Ülke çapında gerçekleştirilen faşizmi telin gösterileri, ambar işçisi ve aynı zamanda sendikacı olan Björn Söderberg'in 12 Ekim günü ırkçı faşistler tarafından evinin önünde kurşunlanarak katledilmesi üzerine yöneticisi oluğu SAC sendikasının insiyatifinde gerçekleştirildi. İşçi ve memur sendikaları konfederasyonları LD ve TCO başta olmak üzere birçok sendikacı ve kitle örgütü eyleme destek verdi.
Cumartesi günü saat:14.00'da Stocholm Medborgarplarisen Meydanı'nda toplanan 10 bini aşkın emekçi ve anti faşist, ırkçı-faşist saldırıların son bulmasını ve bu tarz örgütlenmelerin yasaklanmasını talep etti. Faşizmi lanetleyen pankartların taşındığı, sloganların atıldığı meydanda bir konuşma yapan SAC Örgütlenme Sekreteri Hannele Peltonen, İsveç'teki faşit saldırıların 1930'lu yıllarda Almanya'da nazilerin gerçekleştirdiği saldırılarla paralellik gösterdiğini vurgulayarak, ırkçı faşist saldırıların hedefinin işçi sınıfı hareketi olduğunu belirtti. Partizan, Avusturya İşçi Marşı ve devrimci marşların okunmasının ardından söz alan LO Genel Başkanı Bertil Jonsson ve TCO Genel Başkanı Sture Nordh saldırıların artmasını kaygıyla izlediklerini ifade ettiler. Göteborg'da da Gustav Adolf Meydanı'nda toplanan 5 bini aşkın emekçi ırkçı faşist saldırıları protesto etti. Gevle ilinde ise, bir gün önce yapılacak olan gösteriyi engellemek için ırkçıların SAC binasını bombalamasına rağmen, 2000'i aşkın kişi Söderberg'in katledilişine ve sendika binasının bombalanmasına tepki gösterdi.
Bir yılda bin saldırı
İsveç'te son yıllarda ırkçı-faşist saldırılarda büyük bir artış oluduğu görülüyor. 1998 yılında ırkçılar tarafından 1000'e yakın saldırı gerçekleştirildi. Bandidos ve Hell Angels gibi kriminal MC guplarıyla da ilişkilerini güçlendiren ırkçılar göçmenleri, anti faşistleri dövme, evlerini, işyerlerini kundaklama gibi eylemlerin yanı sıra silahlı eylemlere daha sık başvurmaya başladılar.
Irkçıların, tüm saldırılarına 12 Ekim günü sendikacıyı öldürmelerini eklemeleri bardağı taşıran son damla oldu. Bu olaydan sonra sendikaların öncülüğünde ırkçı öngütlenmelerin yasaklanması için kampanyalar başlatıldı. İktidardaki Sosyal Demokrat Parti ise, bu tür kampanyaların engellenmesi için üyesi olan sendikacılar baskı yapıyor. Sosyal Demokrat Parti'nin engellemelerine rağmen, yapılan kamuoyu araştırmasında, İsveç halkının yüzde 70'inin ırkçı örgütlerin yasaklanmasını istediği ortaya çıktı. Buna rağmen Sosyal Demokrat Parti ve muhalefetteki partiler düşünce ve örgütlenme özgürlüğünü kısıtlayacağı gerekçesi ile bu talebi reddediyor ve faşist saldırıların sürmesinin zeminini hazırlıyor.
ÖNCEKİ HABER

Medya cenazede 28 Şubat'ı gördü

SONRAKİ HABER

Kitapla buluşmada geri sayım

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...