22 Ekim 1999 21:00
'SEKA başardı, biz de başaracağız'
Beykoz sınırları içerisinde faaliyet gösteren tüm işçi ve kamu çalışanları sendikaları, siyasi partiler, dernekler, vakıflar, mahalle muhtarları...
'SEKA başardı, biz de başaracağız'
Gökhan Biçici
Beykoz halkı, Sümerbank Deri Kundura Fabrikası'nın İstanbul Teknik Üniversitesi'ne devredilmesi yoluyla kapatılması kararına karşı birleşik mücadelenin adımlarını atıyor. 1812 yılından beri faaliyet gösteren ve Beykoz'un tarihinde belirleyici bir yere sahip olan fabrikanın oldubittiyle devredilmek istenmesini, Beykoz'u yok etme planının bir parçası olarak değerlendiren Beykozlular, bu planı boşa çıkartabilecek bir mücadelenin verilebilmesi amacıyla ortak bir toplantı yaptılar.
Evlere de gözlerini diktiler
Önümüzdeki döneme ilişkin mücadele kararlarının alındığı ve önerilerin getirildiği toplantıda, Deri Kundura Fabrikası'nın kapatılması kararının, bütün Beykoz'u tümüyle 'emekçilerden temizleyerek', sermayenin rant alanı haline dönüştürme çabasının bir parçası olduğuna dikkat çekildi. Rüzgârlıbahçe Mahallesi'nde bulunan 400 haneye, önceki gün "Hazine arazisindesiniz, buralar yıkılacak, derhal boşaltın" yazılı tebligatlar geldiğinin duyurulduğu toplantıda Rüzgârlıbahçe halkına sahip çıkmanın önemine değinildi.
Yerel bir emek cephesi
Beykoz'da bulunan ve kapatma girişimlerinin doğrudan muhatapları olan Deri-İş, Kristal-İş, Tek Gıda-İş sendikaları başta olmak üzere ilçede bulunan işçi sendikalarının kurduğu platformun çağrısıyla yapılan toplantıya işçi sendikaları dışında, EMEP, CHP, DYP, ANAP, DSP, MHP gibi partilerin ilçe başkanları ve yöneticileri, SES, Eğitim-Sen, yöre derneklerinin temsilcileri, vakıf temsilcileri, mahalle muhtarları, futbol kulüpleri yöneticileri, sendikaların eski şube başkanları, Beykoz'un eski belediye başkanı Ali Zengin ve fabrikada çalışan işçilerden oluşan 150'ye yakın kişi katıldı.
'Tarihi bir anlam taşıyor'
Toplantının açılış konuşmasını yapan Deri-İş Anadolu Beykoz Şube Başkanı Kemal Köse'nin ardından söz alan Deri-İş Genel Başkanı Yener Kaya, toplantının tarihi bir anlam taşıdığını belirterek, 1983 yılından beri özelleştirmenin gündemde olduğunu, bunun o dönemde yakalanan birliktelikle engellendiğini söyledi. Kaya "1995 yılına geldiklerinde buranın özelleştirilemeyeceğini, böylesi değerli bir araziye sahip yerde kimsenin kundura fabrikası işletmeyeceğini gördüler, o andan itibaren 'kapatacağız' dediler. Ankara'da yapılan Özelleştirme İdaresi toplantısında, konu gündemde dahi olmadığı halde, fabrikaların üniversitelere devri kararı alındı. Üniversiteye devir kararının amacı kapatmaya zemin hazırlamak, aldıkları kararı meşrulaştırmaktı. Bilim yuvası üniversitelerimizi işçilerin işinden olmasının, Beykoz'un yok edilebilmesinin dayanakları haline getirmeye çalışıyorlar" dedi. Kapatma kararı 13 Ekim'de alınmasına rağmen resmi yazının önceki gün geldiğini açıklayan Yener Kaya, bir tarihin oldubittiyle yok edilmek istendiğini bir kez daha vurguladı.
Kaya, SEKA İzmit Müessesesi'nin kapatılma kararına karşı 23 günlük kararlı mücadeleden sonra bu kararın geri alınmak zorunda kalındığını hatırlatarak, Beykoz'un da işçisiyle, halkıyla uzun soluklu ve kararlı bir mücadeleye hazırlanması gerektiğini vurguladı. Kapatma kararının 1 Kasım tarihi itibariyle uygulanmak istendiğini hatırlatan Kaya, fazla zamanlarının olmadığını, somut kararlar almaları gerektiğinin altını çizdi.
Kurum temsilcilerinin konuşmalarıyla devam eden toplantıda, özellikle mücadeleye sendikaların kurduğu platformun önderlik etmesi, siyasi partilerin ön plana çıkmaması gerektiği savunuldu. Siyasi partilerin daha çok diğer kurumlarla birlikte oluşturulacak olan bir alt komiteye katılarak, sendika platformunun istekleri yönünde davranması istendi. Tartışmalar soncunda bir taraftan Ankara'ya baskı kurma çalışmaları yapılırken, asıl sonuç alıcı mücadelenin bizzat işyerlerinden başlayarak, Beykoz'da verilmesi, bu alanda yapılacak hazırlıkların aksatılmaması eğilimi çıktı. Ankara'ya hangi partilerden kaç kişinin gideceği daha sonra yapılacak olan komite toplantısında kararlaştırılacak.
Eylemler bugün başlıyor
Toplantının son bölümünde ise eylem önerileri getirildi. İlk etapta toplantıya katılan bütün kurumların ortak imzasıyla hazırlanacak olan bir bildirinin bugün dağıtılması ve kapatma kararına karşı tüm kurumların kendi adına hazırladıkları pankartlarla Beykoz'u baştan sona donatması yönündeki öneriler karar haline geldi.
Gökhan Biçici
Beykoz halkı, Sümerbank Deri Kundura Fabrikası'nın İstanbul Teknik Üniversitesi'ne devredilmesi yoluyla kapatılması kararına karşı birleşik mücadelenin adımlarını atıyor. 1812 yılından beri faaliyet gösteren ve Beykoz'un tarihinde belirleyici bir yere sahip olan fabrikanın oldubittiyle devredilmek istenmesini, Beykoz'u yok etme planının bir parçası olarak değerlendiren Beykozlular, bu planı boşa çıkartabilecek bir mücadelenin verilebilmesi amacıyla ortak bir toplantı yaptılar.
Evlere de gözlerini diktiler
Önümüzdeki döneme ilişkin mücadele kararlarının alındığı ve önerilerin getirildiği toplantıda, Deri Kundura Fabrikası'nın kapatılması kararının, bütün Beykoz'u tümüyle 'emekçilerden temizleyerek', sermayenin rant alanı haline dönüştürme çabasının bir parçası olduğuna dikkat çekildi. Rüzgârlıbahçe Mahallesi'nde bulunan 400 haneye, önceki gün "Hazine arazisindesiniz, buralar yıkılacak, derhal boşaltın" yazılı tebligatlar geldiğinin duyurulduğu toplantıda Rüzgârlıbahçe halkına sahip çıkmanın önemine değinildi.
Yerel bir emek cephesi
Beykoz'da bulunan ve kapatma girişimlerinin doğrudan muhatapları olan Deri-İş, Kristal-İş, Tek Gıda-İş sendikaları başta olmak üzere ilçede bulunan işçi sendikalarının kurduğu platformun çağrısıyla yapılan toplantıya işçi sendikaları dışında, EMEP, CHP, DYP, ANAP, DSP, MHP gibi partilerin ilçe başkanları ve yöneticileri, SES, Eğitim-Sen, yöre derneklerinin temsilcileri, vakıf temsilcileri, mahalle muhtarları, futbol kulüpleri yöneticileri, sendikaların eski şube başkanları, Beykoz'un eski belediye başkanı Ali Zengin ve fabrikada çalışan işçilerden oluşan 150'ye yakın kişi katıldı.
'Tarihi bir anlam taşıyor'
Toplantının açılış konuşmasını yapan Deri-İş Anadolu Beykoz Şube Başkanı Kemal Köse'nin ardından söz alan Deri-İş Genel Başkanı Yener Kaya, toplantının tarihi bir anlam taşıdığını belirterek, 1983 yılından beri özelleştirmenin gündemde olduğunu, bunun o dönemde yakalanan birliktelikle engellendiğini söyledi. Kaya "1995 yılına geldiklerinde buranın özelleştirilemeyeceğini, böylesi değerli bir araziye sahip yerde kimsenin kundura fabrikası işletmeyeceğini gördüler, o andan itibaren 'kapatacağız' dediler. Ankara'da yapılan Özelleştirme İdaresi toplantısında, konu gündemde dahi olmadığı halde, fabrikaların üniversitelere devri kararı alındı. Üniversiteye devir kararının amacı kapatmaya zemin hazırlamak, aldıkları kararı meşrulaştırmaktı. Bilim yuvası üniversitelerimizi işçilerin işinden olmasının, Beykoz'un yok edilebilmesinin dayanakları haline getirmeye çalışıyorlar" dedi. Kapatma kararı 13 Ekim'de alınmasına rağmen resmi yazının önceki gün geldiğini açıklayan Yener Kaya, bir tarihin oldubittiyle yok edilmek istendiğini bir kez daha vurguladı.
Kaya, SEKA İzmit Müessesesi'nin kapatılma kararına karşı 23 günlük kararlı mücadeleden sonra bu kararın geri alınmak zorunda kalındığını hatırlatarak, Beykoz'un da işçisiyle, halkıyla uzun soluklu ve kararlı bir mücadeleye hazırlanması gerektiğini vurguladı. Kapatma kararının 1 Kasım tarihi itibariyle uygulanmak istendiğini hatırlatan Kaya, fazla zamanlarının olmadığını, somut kararlar almaları gerektiğinin altını çizdi.
Kurum temsilcilerinin konuşmalarıyla devam eden toplantıda, özellikle mücadeleye sendikaların kurduğu platformun önderlik etmesi, siyasi partilerin ön plana çıkmaması gerektiği savunuldu. Siyasi partilerin daha çok diğer kurumlarla birlikte oluşturulacak olan bir alt komiteye katılarak, sendika platformunun istekleri yönünde davranması istendi. Tartışmalar soncunda bir taraftan Ankara'ya baskı kurma çalışmaları yapılırken, asıl sonuç alıcı mücadelenin bizzat işyerlerinden başlayarak, Beykoz'da verilmesi, bu alanda yapılacak hazırlıkların aksatılmaması eğilimi çıktı. Ankara'ya hangi partilerden kaç kişinin gideceği daha sonra yapılacak olan komite toplantısında kararlaştırılacak.
Eylemler bugün başlıyor
Toplantının son bölümünde ise eylem önerileri getirildi. İlk etapta toplantıya katılan bütün kurumların ortak imzasıyla hazırlanacak olan bir bildirinin bugün dağıtılması ve kapatma kararına karşı tüm kurumların kendi adına hazırladıkları pankartlarla Beykoz'u baştan sona donatması yönündeki öneriler karar haline geldi.
YAZARLAR
A. Cihan Soylu
‘Boş tencere’ iktidarın neresinde?
Şebnem Korur Fincancı
Tehlike nedir?
Sultan Özer
Yeni anayasa tartışmaları, AKP’ye can suyu olur mu?
Hediye Levent
Erdoğan'ın Irak ziyaretinin 3 sebebi ve değişim rüzgarı!
Arif Nacaroğlu
Özgürlükçü Anayasa
Erkan Aydoğanoğlu
1 Mayıs ve sonrası
Mehmet Özyazanlar
Galatasaray kaparak, Fenerbahçe kaptırmayarak…
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
