21 Ekim 1999 21:00

Emek Platformu canlandırılmalı

Konfederasyonlar, emekçilere yönelik saldırılara sessiz kalırken, bazı sendika şubeleri de Emek Platformu'nun canlandırılmasını ve mücadele edilmesini istiyor.

Paylaş
Emek Platformu canlandırılmalı
Sinan Sarısaltık
Konfederasyonlar, hükümetin, Sosyal Güvenlik Yasası'nın ardından yeni yasa tasarıları ile işçi ve emekçilere yönelik saldırılarını sürdürmesine sessiz kalırken, çeşitli sendika şubeleri Emek Platformu'nun canlandırılmasını ve mücadele edilmesini istiyor. Birleşik Metal-İş İzmir Şubesi ve Tek Gıda-İş İzmir 6 No'lu Şubesi saldırılara karşı birlikte mücadele için Emek Platformu'nun devam ettirilmesi gerektiğini belirttiler.
Birleşik Metal-İş İzmir Şube Başkanı Özkan Atar, Emek Platformu'nun tüm eksikliklerine rağmen birlikte mücadele arzusunun sonucu olarak ortaya çıktığını ifade ederek, devam ettirilmesi gerektiğini söyledi. Platformun içindeki büyük örgütlerin platformu kendine tabi kılma çabasının platforma zarar verdiğini belirten Atar, "Özellikle platformun kararlarını uygulamayan örgütlerin samimi bir biçimde özeleştiri vermesi gerekir" dedi.
Sınıf mücadelesinden yana olan her örgütün işçi sınıfının kazanımlarının yok edilmeye başlandığı bu dönemde, tüm gayretleriyle Emek Platformu'nu yeniden hareket geçirmeye çalışması gerektiğini belirten Atar, hükümetin 2000 yılında özelleştirmeye ağırlık vereceğini, özelleştirmelerin ise işçi kıyımı anlamına geldiğini ve ülkenin geleceğini düşünen herkesin özelleştirmeye karşı durması gerektiğini kaydetti. Hükümetin IMF direktifleri ile saldırı politikalarına ağırlık verdiğini kaydeden Atar, şöyle devam etti: "Hükümet gerek uluslararası tahkim konusunda, gerekse de sosyal güvenlik konusunda IMF'nin tüm şartlarını yerine getirdi. IMF'den alınacak 3.5 milyar dolar gibi bir paranın hesabıydı bu. Ama görüldü ki, IMF bunlarla yetinmedi, yeni acı reçeteler dayattı, ama bunlar halka kötülükten başka hiçbir şey getirmedi."
Türk-İş net tavır almalı
DİSK'in örgütlülüğünün özel sektör ağırlıklı olduğunu hatırlatan Atar, bu nedenle özelleştirmelere karşı mücadelede kamu kesiminde daha örgütlü olan Türk-İş'in daha net tavır alması gerektiğini belirtti. Çalışma Bakanlığı'nın işgüvencesi yasa tasarısına da değinen Atar, "İşgüvencesi olarak getirilen düzenlemelerde hiçbir şey yok. Gerçek işgüvencesi ILO'nun 158 sayılı sözleşmesinin uygulanması ile mümkün olabilir" dedi.
Yan çizmeyen bir platform
Tek Gıda-İş 6 No'lu Şube Başkanı Zaman Suyer de, özelleştirme saldırısına vurgu yaparak, saldırılara karşı Emek Platformu'nun canlandırılması gerektiğini söyledi. "Sadece Türk-İş, Hak-İş, DİSK'in değil, herkesin topyekûn ayağa kalkma zamanıdır. Sendikalar arasında büyük bir platformun, ama yan çizmeyen bir platformun oluşması gerekir" diyen Suyer, özelleştirmelere karşı mücadelenin temel olması gerektiğini kaydetti. Suyer, "Haklarımızı alabilmek için, ulusal çıkarlarımız adına özelleştirmeye karşı çıkmalıyız. Bunun içinde ciddi mücadelenin verilmesi gerekiyor. Belki bugün sessiz kalınmış gibi görünüyor, ama sonuç itibariyle işinden, ekmeğinden, evinden barkından olan bunlara sessiz kalmayacaktır. Öyle bir nokta gelecek ki biz sendikacılar buna tampon olmaya kalksak bile bunu işçi sınıfı kendi aşacaktır" dedi.
ÖNCEKİ HABER

'Bir araya gelip mücadele etmeliyiz'

SONRAKİ HABER

Kristal-İş: Gürsan'a sendika girecek

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...