20 Ekim 1999 21:00
Pakistan'da darbe havası hakim
Pakistan'da darbe havası hakim
Pakistan'da 9 gün önce askeri bir darbeyle iktidara el koyan General Pervez Müşerref, dünya basının karşısına sivil elbiseleriyle çıkıp içeriye ve dışarıya 'iyi niyet' mesajları gönderirken, ülkedeki sıkıyönetim atmosferi, darbenin ilk gününden bu yana varlığını sürdürüyor. Başkent İslamabad ve diğer büyük kentlerde tüm sokak başlarının askerler tarafından tutulduğu ve devrik hükümet döneminde bazı demokratik talepler öne süren çevrelerin sesinin kesildiği ülkede cunta yönetimi hızlı bir faaliyet yürütüyor.
Büyükelçiler değiştiriliyor
Askeri yönetim, son olarak, devrik Navaz Şerif hükümeti tarafından atanan 11 ülkedeki büyükelçileri geri çağırdı. Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreteri Şemsed Ahmed, bu temsilcilerin diplomat kariyerleri bulunmadığını belirtirken, eski hükümet tarafından atanan 18 büyükelçiden 7'sinin görevlerini tamamlayacaklarını kaydetti. Bu açıklamaya karşın, Pakistan'ın Washington'daki diplomat kariyerli Büyükelçisi Tarık Fatimi de görevden alındı. Yönetime gelen askerlerin; Tayland, İngiltere, Portekiz, Özbekistan, Mauritius Adaları, Bosna, Kenya, Norveç, İspanya, Myanmar ve Bahreyn büyükelçilerini değiştirdikleri belirtildi. Bu arada Şemsed Ahmed, İngiliz uluslar topluluğu Commonwealth'in 8 üyeli Bakanlık Eylem Grubu'nun Pakistan'ın üyeliğini askıya almasından üzüntü duyduklarını kaydetti.
Navaz Şerif dosyası hazır
Federal Soruşturma Ajansı (FIA) ise Navaz Şerif ile ilgili hazırladığı raporu, cunta yöneticilerine sundu. Resmi kaynaklara göre raporda, Şerif'in karapara aklama yoluyla 40 milyon, vergi kaçakçılığı yaparak 60 milyon, görevinde sahtekârlık yaparak 10 milyon doları zimmetine geçirdiği yer alıyor.
Generallerin, gözaltında tutulan Şerif'i, hükümet kaynaklarını yanlış değerlendirmek ve görevini kişisel çıkarı için kullanmakla da suçladıkları öğrenildi.
'Temasımızı koruyoruz'
Müşerref liderliğindeki cunta yönetiminin Pakistan'ı demokrasiye taşıyacağı yönünde 'iyimser' fikir belirten ve 'yeni yönetim'e zaman tanınması gerektiğini açıklayan ABD yönetimi ise Pakistan'la somut işbirliği istiyor. "Pakistan ile diplomatik temasımızı koruyoruz. Çünkü Pakistan ile pek çok alanda birlikte çalışmamız gereken önemli konular var. Hindistan ile Pakistan arasında diyaloğun başlatılması, Afganistan, terör ve nükleer program gibi" diye konuştu.
Foley, Müşerref'in açıklamalarını olumlu ya da olumsuz değerlendirmek için erken olduğunu belirterek, Müşerref'in ülkeyi demokrasiye döndürmek için söz vermekle birlikte, buna ilişkin bir takvim açıklamadığını kaydetti.
Pakistan'da 9 gün önce askeri bir darbeyle iktidara el koyan General Pervez Müşerref, dünya basının karşısına sivil elbiseleriyle çıkıp içeriye ve dışarıya 'iyi niyet' mesajları gönderirken, ülkedeki sıkıyönetim atmosferi, darbenin ilk gününden bu yana varlığını sürdürüyor. Başkent İslamabad ve diğer büyük kentlerde tüm sokak başlarının askerler tarafından tutulduğu ve devrik hükümet döneminde bazı demokratik talepler öne süren çevrelerin sesinin kesildiği ülkede cunta yönetimi hızlı bir faaliyet yürütüyor.
Büyükelçiler değiştiriliyor
Askeri yönetim, son olarak, devrik Navaz Şerif hükümeti tarafından atanan 11 ülkedeki büyükelçileri geri çağırdı. Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreteri Şemsed Ahmed, bu temsilcilerin diplomat kariyerleri bulunmadığını belirtirken, eski hükümet tarafından atanan 18 büyükelçiden 7'sinin görevlerini tamamlayacaklarını kaydetti. Bu açıklamaya karşın, Pakistan'ın Washington'daki diplomat kariyerli Büyükelçisi Tarık Fatimi de görevden alındı. Yönetime gelen askerlerin; Tayland, İngiltere, Portekiz, Özbekistan, Mauritius Adaları, Bosna, Kenya, Norveç, İspanya, Myanmar ve Bahreyn büyükelçilerini değiştirdikleri belirtildi. Bu arada Şemsed Ahmed, İngiliz uluslar topluluğu Commonwealth'in 8 üyeli Bakanlık Eylem Grubu'nun Pakistan'ın üyeliğini askıya almasından üzüntü duyduklarını kaydetti.
Navaz Şerif dosyası hazır
Federal Soruşturma Ajansı (FIA) ise Navaz Şerif ile ilgili hazırladığı raporu, cunta yöneticilerine sundu. Resmi kaynaklara göre raporda, Şerif'in karapara aklama yoluyla 40 milyon, vergi kaçakçılığı yaparak 60 milyon, görevinde sahtekârlık yaparak 10 milyon doları zimmetine geçirdiği yer alıyor.
Generallerin, gözaltında tutulan Şerif'i, hükümet kaynaklarını yanlış değerlendirmek ve görevini kişisel çıkarı için kullanmakla da suçladıkları öğrenildi.
'Temasımızı koruyoruz'
Müşerref liderliğindeki cunta yönetiminin Pakistan'ı demokrasiye taşıyacağı yönünde 'iyimser' fikir belirten ve 'yeni yönetim'e zaman tanınması gerektiğini açıklayan ABD yönetimi ise Pakistan'la somut işbirliği istiyor. "Pakistan ile diplomatik temasımızı koruyoruz. Çünkü Pakistan ile pek çok alanda birlikte çalışmamız gereken önemli konular var. Hindistan ile Pakistan arasında diyaloğun başlatılması, Afganistan, terör ve nükleer program gibi" diye konuştu.
Foley, Müşerref'in açıklamalarını olumlu ya da olumsuz değerlendirmek için erken olduğunu belirterek, Müşerref'in ülkeyi demokrasiye döndürmek için söz vermekle birlikte, buna ilişkin bir takvim açıklamadığını kaydetti.
Evrensel'i Takip Et