18 Ekim 1999 21:00
KESK alanlara çıkacak
Kamu çalışanlarına yönelik maaş artışlarının % 15'te tutulmasına tepki gösteren Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK)...
KESK alanlara çıkacak
Kamu çalışanlarına yönelik maaş artışını sadece yüzde 15'te tutmaya çalışan 57. hükümetin hazırladığı 2000 yılı bütçesini, IMF dayatmalarıyla hazırlanan ve sermayeden yana kullanılan siyasi bir tercih olarak niteleyen KESK, alanlara çıkmaya hazırlanıyor. Taksim'de bulunan KESK Genel Merkezi'nde dün düzenlenen basın toplantısında konuşan KESK Genel Başkanı Siyami Erdem, söz konusu bütçe tasarısında emekçilerden yana ciddi bir değişiklik olmadığı koşullarda eylem sürecini başlatacaklarını ilan ederek, hükümeti bir kez daha uyardı.
Eylem süreci başlıyor
Yüzde 15 zammın kamu emekçilerine alanları göstermek, eyleme teşvik etmek anlamına geleceğini ifade eden Erdem, şöyle devam etti: "Kamu emekçileri yanına geniş halk kesimlerini alarak, eylem sürecini başlatacaktır. Bu paralelde kitlesel basın açıklamaları ve yaygın faks kampanyaları ile hükümeti protesto edeceğiz. Yine bölgesel mitinglerle yurdun dört bir yanında bütçenin halk karşıtı yüzünü sergileyeceğiz ve yurdun dört bir yanından Ankara'ya yürüyeceğiz." Sonuç alınamadığı koşullarda üretimden gelen güçlerini kullanarak işbırakacaklarının da altını çizen Erdem, kasım ve aralık aylarının eylem ayları olacağını ilan etti. Devlet Bakanı Recep Önal'ın "IMF'den gelen deprem yardım parasıyla memur maaşlarının ödendiği" yönündeki açıklamasına da değinen Erdem, söz konusu açıklamayı "Depremzedelerle kamu çalışanlarını karşı karşıya getirmeye yönelik sefilce bir girişim" olarak niteleyerek, deprem fonlarıyla bütçe ödeneklerinin ayrı tutulması ve emekçilerden yana güçlü bir bütçe hazırlanması talebini yineledi.
Emekçiye daha az, faize daha çok
Son yıllarda hazırlanan bütçelerde kamu çalışanlarına ayrılan payın giderek azaldığının bir gerçek olduğunu dile getiren Erdem, 'hedeflenen enflasyon oranı' üzerinden yapılan zamlarla birlikte, özellikle Başbakan Ecevit tarafından dillendirilen "Memuru enflasyona ezdirmeyeceğiz" söylemlerinin ucuz bir kandırmaca olduğunu aktardı. Erdem, önceki yıl 'beklenen enflasyon oranı' yüzde 35 olmasına karşın, DİE tarafından açıklanan gerçek enflasyonun yüzde 64,3 olduğunu hatırlatarak, ücretlerdeki erimenin devam ettiğinin ortaya çıktığını belirtti. Bütçeden personel giderlerine ayrılan payın yüzde 24,6 düştüğünü, diğer yandan bu yılki bütçeden sadece faiz ödemelerine aktarılacak kaynağın yüzde 47'lere ulaştığını da kaydeden Erdem, "Enflasyonun yüzde 25'te kalacağını taahhüt eden hükümet, yüzde 125 faizlerle aldığı borçları hangi gelirle ödeyecektir" diye sordu.
Emek Platformu harekete geçmeli
Açıklamasına, hükümetin iç ve dış borç ödemelerinde kullanmak için emekçilerden aldıklarını kullanmak istediğinin bir kez daha anlaşıldığını ifade ederek devam eden Erdem, bu sorunun, sadece kamu çalışanlarının değil, işçi sınıfının da sorunu olduğunun altını çizdi. Sosyal güvenlik, uluslararası tahkim, özelleştirme, personel rejim yasası, sahte sendika yasası vb. düzenlemelerle birlikte 2000 yılı bütçesinin de emekçilere karşı sermayeden yana kullanılan bir tercihin sonucu olduğunun altını çizen Erdem; bu sorunlara karşı birlikte hareket edebilmek için, Emek Platformu'nu harekete geçmeye çağırdı. src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön
Hükümetin 'deprem
yardımını gasp' paniği
Devlet Bakanı Recep Önal'ın, IMF'den gelen 500 milyon dolarlık "deprem yardımı"nın memura maaş olarak verildiği açıklamasının arkasından doğan kargaşaya Ecevit el koydu. Ecevit, yaptığı açıklamada, bugüne kadar yapılan "deprem yardımı" miktarı ile harcamalar konusunda rakamlar vererek "inandırıcı" olmaya çalıştı.
Başbakanlık Kriz Yönetim Merkezi, IMF tarafından yapılacağı bildirilen deprem yardımının henüz Merkez Bankası ve Hazine Müsteşarlığı hesaplarına girmediğini belirterek, gelmeyen paranın harcanmasının söz konusu olamayacağını kaydetti. Başbakan Bülent Ecevit'in, IMF'nin deprem yardımıyla ilgili yazılı açıklamasının ekinde, Başbakanlık Kriz Yönetim Merkezi'nin konuya ilişkin olarak yaptığı açıklamaya yer verildi.
Araştırmada, deprem nedeniyle yapılan tüm bağış ve yardımların, Başbakanlık Kriz Yönetim Merkezi'nin 22 Ağustos 1999 tarih ve 221 sayılı talimatı ile Ziraat Bankası'nda açılan "Marmara Bölgesi Depremzedelerine Merkezi Yardım Hesabı"na aktarıldığının belirlendiği kaydedildi.
Başbakanlık Kriz Yönetim Merkezi'nden yapılan açıklamaya göre, merkezin yaptırdığı araştırma sonuçları şöyle:
18 Ekim saat 11.00 itibariyle Ziraat Bankası'nda toplanan Türk Lirası cinsinden nakdi yardımların miktarı, 51 trilyon 47 milyar liraya ulaşmıştır.
Hesapta toplanan döviz cinsinden yapılan bağışların Türk Lirası karşılığı 22 trilyon 25 milyar liradır. Türk Lirası ve döviz cinsinden bağış toplamı, 73 trilyon 72 milyar liradır.
Döviz hesaplarından henüz hiçbir harcama yapılmamıştır.
Türk Lirası olarak toplam 51 trilyon 47 milyar liralık bağıştan bugüne kadar yapılan harcamalar şu şekildedir:
Prefabrik konutların yapımı için 13 trilyon lira, prefabrik konutların altyapı yatırımları için 5 trilyon lira, Afet Bölge Koordinatörlüğü'ne 5.1 trilyon lira olmak üzere toplam 23.1 trilyon liradır. Bakiye 27 trilyon 947 milyar lira halen hesapta bulunmaktadır.
Kamu çalışanlarına yönelik maaş artışını sadece yüzde 15'te tutmaya çalışan 57. hükümetin hazırladığı 2000 yılı bütçesini, IMF dayatmalarıyla hazırlanan ve sermayeden yana kullanılan siyasi bir tercih olarak niteleyen KESK, alanlara çıkmaya hazırlanıyor. Taksim'de bulunan KESK Genel Merkezi'nde dün düzenlenen basın toplantısında konuşan KESK Genel Başkanı Siyami Erdem, söz konusu bütçe tasarısında emekçilerden yana ciddi bir değişiklik olmadığı koşullarda eylem sürecini başlatacaklarını ilan ederek, hükümeti bir kez daha uyardı.
Eylem süreci başlıyor
Yüzde 15 zammın kamu emekçilerine alanları göstermek, eyleme teşvik etmek anlamına geleceğini ifade eden Erdem, şöyle devam etti: "Kamu emekçileri yanına geniş halk kesimlerini alarak, eylem sürecini başlatacaktır. Bu paralelde kitlesel basın açıklamaları ve yaygın faks kampanyaları ile hükümeti protesto edeceğiz. Yine bölgesel mitinglerle yurdun dört bir yanında bütçenin halk karşıtı yüzünü sergileyeceğiz ve yurdun dört bir yanından Ankara'ya yürüyeceğiz." Sonuç alınamadığı koşullarda üretimden gelen güçlerini kullanarak işbırakacaklarının da altını çizen Erdem, kasım ve aralık aylarının eylem ayları olacağını ilan etti. Devlet Bakanı Recep Önal'ın "IMF'den gelen deprem yardım parasıyla memur maaşlarının ödendiği" yönündeki açıklamasına da değinen Erdem, söz konusu açıklamayı "Depremzedelerle kamu çalışanlarını karşı karşıya getirmeye yönelik sefilce bir girişim" olarak niteleyerek, deprem fonlarıyla bütçe ödeneklerinin ayrı tutulması ve emekçilerden yana güçlü bir bütçe hazırlanması talebini yineledi.
Emekçiye daha az, faize daha çok
Son yıllarda hazırlanan bütçelerde kamu çalışanlarına ayrılan payın giderek azaldığının bir gerçek olduğunu dile getiren Erdem, 'hedeflenen enflasyon oranı' üzerinden yapılan zamlarla birlikte, özellikle Başbakan Ecevit tarafından dillendirilen "Memuru enflasyona ezdirmeyeceğiz" söylemlerinin ucuz bir kandırmaca olduğunu aktardı. Erdem, önceki yıl 'beklenen enflasyon oranı' yüzde 35 olmasına karşın, DİE tarafından açıklanan gerçek enflasyonun yüzde 64,3 olduğunu hatırlatarak, ücretlerdeki erimenin devam ettiğinin ortaya çıktığını belirtti. Bütçeden personel giderlerine ayrılan payın yüzde 24,6 düştüğünü, diğer yandan bu yılki bütçeden sadece faiz ödemelerine aktarılacak kaynağın yüzde 47'lere ulaştığını da kaydeden Erdem, "Enflasyonun yüzde 25'te kalacağını taahhüt eden hükümet, yüzde 125 faizlerle aldığı borçları hangi gelirle ödeyecektir" diye sordu.
Emek Platformu harekete geçmeli
Açıklamasına, hükümetin iç ve dış borç ödemelerinde kullanmak için emekçilerden aldıklarını kullanmak istediğinin bir kez daha anlaşıldığını ifade ederek devam eden Erdem, bu sorunun, sadece kamu çalışanlarının değil, işçi sınıfının da sorunu olduğunun altını çizdi. Sosyal güvenlik, uluslararası tahkim, özelleştirme, personel rejim yasası, sahte sendika yasası vb. düzenlemelerle birlikte 2000 yılı bütçesinin de emekçilere karşı sermayeden yana kullanılan bir tercihin sonucu olduğunun altını çizen Erdem; bu sorunlara karşı birlikte hareket edebilmek için, Emek Platformu'nu harekete geçmeye çağırdı. src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dönHükümetin 'deprem
yardımını gasp' paniği
Devlet Bakanı Recep Önal'ın, IMF'den gelen 500 milyon dolarlık "deprem yardımı"nın memura maaş olarak verildiği açıklamasının arkasından doğan kargaşaya Ecevit el koydu. Ecevit, yaptığı açıklamada, bugüne kadar yapılan "deprem yardımı" miktarı ile harcamalar konusunda rakamlar vererek "inandırıcı" olmaya çalıştı.
Başbakanlık Kriz Yönetim Merkezi, IMF tarafından yapılacağı bildirilen deprem yardımının henüz Merkez Bankası ve Hazine Müsteşarlığı hesaplarına girmediğini belirterek, gelmeyen paranın harcanmasının söz konusu olamayacağını kaydetti. Başbakan Bülent Ecevit'in, IMF'nin deprem yardımıyla ilgili yazılı açıklamasının ekinde, Başbakanlık Kriz Yönetim Merkezi'nin konuya ilişkin olarak yaptığı açıklamaya yer verildi.
Araştırmada, deprem nedeniyle yapılan tüm bağış ve yardımların, Başbakanlık Kriz Yönetim Merkezi'nin 22 Ağustos 1999 tarih ve 221 sayılı talimatı ile Ziraat Bankası'nda açılan "Marmara Bölgesi Depremzedelerine Merkezi Yardım Hesabı"na aktarıldığının belirlendiği kaydedildi.
Başbakanlık Kriz Yönetim Merkezi'nden yapılan açıklamaya göre, merkezin yaptırdığı araştırma sonuçları şöyle:
Prefabrik konutların yapımı için 13 trilyon lira, prefabrik konutların altyapı yatırımları için 5 trilyon lira, Afet Bölge Koordinatörlüğü'ne 5.1 trilyon lira olmak üzere toplam 23.1 trilyon liradır. Bakiye 27 trilyon 947 milyar lira halen hesapta bulunmaktadır.
YAZARLAR
A. Cihan Soylu
‘Boş tencere’ iktidarın neresinde?
Şebnem Korur Fincancı
Tehlike nedir?
Sultan Özer
Yeni anayasa tartışmaları, AKP’ye can suyu olur mu?
Hediye Levent
Erdoğan'ın Irak ziyaretinin 3 sebebi ve değişim rüzgarı!
Arif Nacaroğlu
Özgürlükçü Anayasa
Erkan Aydoğanoğlu
1 Mayıs ve sonrası
Mehmet Özyazanlar
Galatasaray kaparak, Fenerbahçe kaptırmayarak…
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
