16 Ekim 1999 21:00
6.3 trilyon liralık
6.3 trilyon liralık
özelleştirmeye onay
Özelleştirme Yüksek Kurulu (ÖYK) ile Özelleştirme İdaresi, toplam 6 trilyon 38 milyar liralık özelleştirmeyi onaylarken, Gerkonsan Türkiye Demir Çelik İşletmeleri'nin Mannesman Boru'daki hisselerinin bir yıl içerisinde özelleştirilmesi kararlaştırıldı. ÖYK, BASF-Sümerbank Türk Kimya Sanayi'nin sermayesindeki 30 milyar 596 milyon değerdeki hisselerin BASF'ın üç ayrı şirketine toplam 13 milyon 500 bin marka bedelle satılmasını onayladı.
Hisselerin bedeli peşin olarak tahsil edilecek.
ÖYK'nın Resmi Gazete'de yayımlanan bir başka kararıyla da Sümer Holding'in Van'daki bir arsasının üzerindeki binayla birlikte VİP Tüketim Malları Pazarlama AŞ'ye yarısı peşin 12 ay vadeyle 620 milyar liraya, Diyarbakır'daki bir arsasının Kaya İnşaat, İhracak ve İthalat AŞ'ye peşin 491 milyar liraya satılmasına ilişkin ihale sonuçları onaylandı.
Özelleştirme İdaresi'nin Sümer Holding'in çeşitli il ve ilçelerde bulunan 25 arsa ve arazisinin toplam 1 trilyon 443.5 milyar liraya satılmasına ilişkin kararı da Resmi Gazete'de yayımlandı.
Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun Resmi Gazete'de yayımlanan tebliğleriyle de, Gerkonsan AŞ'nin kiralama, işletme hakkı devri ve işin gereğine uygun diğer hukuki yöntemlerden biri veya birkaçı bir arada kullanılarak bir yıl içerisinde özelleştirilmesi kararlaştırıldı. src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön


Emperyalistler nükleeri
terk ediyor, biz alıyoruz
TMMOB tarafından dün yapılan Nükleer Enerji Kongresi'nde konuşan bilim insanları, gelişmiş ülkelerin nükleer teknolojiyi terk edip temiz enerji kaynaklarına yöneldiğine dikkat çekerek, ellerinde kalan eski nükleer teknolojiyi ise azgelişmiş ülkelere gönderdiklerini söylediler.
Kongrede bir tebliğ sunan Prof. Dr. Gediz Akdeniz, üniversitelerin sadece eğitim yapan kurumlar haline getirilip bilgi ve bilimin tekelleştiğini dile getirerek, bilim etiğine aykırı davranan ve nükleer lobiye hizmet eden bilim insanlarını eleştirdi. Akdeniz, "Güçlü olabilmek ve hegemonya kurabilmek için bilgiye sahip olmak gerekiyor. Nükleer enerji insanlığa karşı hegemonya kurma aracı olarak kullanılıyor" dedi.
Prof. Dr. Leziz Onaran ise, radyasyonun yol açtığı hastalıkları anlatarak, düşük doz radyasyonun zararlı olmadığı iddialarının palavra olduğunu belirtti. Kusursuz teknoloji yaratıldığı ve nükleer teknolojinin güvenilir olduğu yönündeki iddialara, "Kusursuz teknoloji yoktur. Japonya'da meydana gelen kazada bunu bir kez daha gördük" diye cevap veren Onaran, Akkuyu'da yapılması planlanan nükleer santralin ihalesinin tahkimin çıkmasını beklemek için ertelediklerini, şimdi 31 Aralık'a ertelenmesinin nedeninin ise çokuluslu şirketleri rahat ettirecek uyum yasalarının çıkarılması olduğunu kaydetti.
'Çöp teknolojiyi bize satıyorlar'
Dr. Tanay Sıtkı Uyar da, dünyanın temiz enerji kaynaklarına yöneldiğini anlatarak, "Bu yönelim devam ederken mevcut teknolojiyi de bir yerlere satmak gerekiyor. Çöp teknolojiyi işin farkında olmayanlara satıyorlar. Çimento fabrikalarının bizim ülkemizde kurulması bundan. Temiz ürünleri alıp ülkelerine götürüyorlar. Toplumsal maliyeti bize kalıyor" diye konuştu. ABD'de bir santralin 250 milyon dolara mal olmuşken sökülmesinin maliyetinin 2 milyar dolar olarak açıklandığını belirten Uyar, söküm maliyetlerinin azaltılması için santralin parçalarının, azgelişmiş ülkelere ucuza satıldığını vurguladı.
Prof. Dr. Tolga Yarman, 25 yıl önce Akkuyu'ya verilen lisansın farklı kriterlerle belirlendiği için bugün geçerli olamayacağını söyleyerek, lisansın iptali için dava açılabileceğini belirtti. Akkuyu'da deniz sıcaklığının yazın 30 derecenin üzerine çıktığı ve bunun Karadeniz kıyısında kurulacak bir santralden daha düşük bir termo dinamikle çalışması anlamına geldiğine dikkat çeken Yarman, kurulacak santralin ekonomik olmayacağını ve turizme de zarar vereceğini ifade etti. Yarman, Akkuyu enleminde ispanya, Fransa gibi ülkelerde nükleer santralin olmadığını kaydederek, enerji bakanının, müsteşarının nükleer enerjiyi bilmediğine işaret etti ve "Bunların nükleere tapan, uluslararası nükleer çıkar odakları tarafından yıkanmış danışmanları, üniversite birinci sınıf öğrencilerinin bildiği hususları bilmez ve araştırmaz" dedi.
özelleştirmeye onay
Özelleştirme Yüksek Kurulu (ÖYK) ile Özelleştirme İdaresi, toplam 6 trilyon 38 milyar liralık özelleştirmeyi onaylarken, Gerkonsan Türkiye Demir Çelik İşletmeleri'nin Mannesman Boru'daki hisselerinin bir yıl içerisinde özelleştirilmesi kararlaştırıldı. ÖYK, BASF-Sümerbank Türk Kimya Sanayi'nin sermayesindeki 30 milyar 596 milyon değerdeki hisselerin BASF'ın üç ayrı şirketine toplam 13 milyon 500 bin marka bedelle satılmasını onayladı.
Hisselerin bedeli peşin olarak tahsil edilecek.
ÖYK'nın Resmi Gazete'de yayımlanan bir başka kararıyla da Sümer Holding'in Van'daki bir arsasının üzerindeki binayla birlikte VİP Tüketim Malları Pazarlama AŞ'ye yarısı peşin 12 ay vadeyle 620 milyar liraya, Diyarbakır'daki bir arsasının Kaya İnşaat, İhracak ve İthalat AŞ'ye peşin 491 milyar liraya satılmasına ilişkin ihale sonuçları onaylandı.
Özelleştirme İdaresi'nin Sümer Holding'in çeşitli il ve ilçelerde bulunan 25 arsa ve arazisinin toplam 1 trilyon 443.5 milyar liraya satılmasına ilişkin kararı da Resmi Gazete'de yayımlandı.
Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun Resmi Gazete'de yayımlanan tebliğleriyle de, Gerkonsan AŞ'nin kiralama, işletme hakkı devri ve işin gereğine uygun diğer hukuki yöntemlerden biri veya birkaçı bir arada kullanılarak bir yıl içerisinde özelleştirilmesi kararlaştırıldı. src=/resim/b1.gif width=5>



Emperyalistler nükleeri
terk ediyor, biz alıyoruz
TMMOB tarafından dün yapılan Nükleer Enerji Kongresi'nde konuşan bilim insanları, gelişmiş ülkelerin nükleer teknolojiyi terk edip temiz enerji kaynaklarına yöneldiğine dikkat çekerek, ellerinde kalan eski nükleer teknolojiyi ise azgelişmiş ülkelere gönderdiklerini söylediler.
Kongrede bir tebliğ sunan Prof. Dr. Gediz Akdeniz, üniversitelerin sadece eğitim yapan kurumlar haline getirilip bilgi ve bilimin tekelleştiğini dile getirerek, bilim etiğine aykırı davranan ve nükleer lobiye hizmet eden bilim insanlarını eleştirdi. Akdeniz, "Güçlü olabilmek ve hegemonya kurabilmek için bilgiye sahip olmak gerekiyor. Nükleer enerji insanlığa karşı hegemonya kurma aracı olarak kullanılıyor" dedi.
Prof. Dr. Leziz Onaran ise, radyasyonun yol açtığı hastalıkları anlatarak, düşük doz radyasyonun zararlı olmadığı iddialarının palavra olduğunu belirtti. Kusursuz teknoloji yaratıldığı ve nükleer teknolojinin güvenilir olduğu yönündeki iddialara, "Kusursuz teknoloji yoktur. Japonya'da meydana gelen kazada bunu bir kez daha gördük" diye cevap veren Onaran, Akkuyu'da yapılması planlanan nükleer santralin ihalesinin tahkimin çıkmasını beklemek için ertelediklerini, şimdi 31 Aralık'a ertelenmesinin nedeninin ise çokuluslu şirketleri rahat ettirecek uyum yasalarının çıkarılması olduğunu kaydetti.
'Çöp teknolojiyi bize satıyorlar'
Dr. Tanay Sıtkı Uyar da, dünyanın temiz enerji kaynaklarına yöneldiğini anlatarak, "Bu yönelim devam ederken mevcut teknolojiyi de bir yerlere satmak gerekiyor. Çöp teknolojiyi işin farkında olmayanlara satıyorlar. Çimento fabrikalarının bizim ülkemizde kurulması bundan. Temiz ürünleri alıp ülkelerine götürüyorlar. Toplumsal maliyeti bize kalıyor" diye konuştu. ABD'de bir santralin 250 milyon dolara mal olmuşken sökülmesinin maliyetinin 2 milyar dolar olarak açıklandığını belirten Uyar, söküm maliyetlerinin azaltılması için santralin parçalarının, azgelişmiş ülkelere ucuza satıldığını vurguladı.
Prof. Dr. Tolga Yarman, 25 yıl önce Akkuyu'ya verilen lisansın farklı kriterlerle belirlendiği için bugün geçerli olamayacağını söyleyerek, lisansın iptali için dava açılabileceğini belirtti. Akkuyu'da deniz sıcaklığının yazın 30 derecenin üzerine çıktığı ve bunun Karadeniz kıyısında kurulacak bir santralden daha düşük bir termo dinamikle çalışması anlamına geldiğine dikkat çeken Yarman, kurulacak santralin ekonomik olmayacağını ve turizme de zarar vereceğini ifade etti. Yarman, Akkuyu enleminde ispanya, Fransa gibi ülkelerde nükleer santralin olmadığını kaydederek, enerji bakanının, müsteşarının nükleer enerjiyi bilmediğine işaret etti ve "Bunların nükleere tapan, uluslararası nükleer çıkar odakları tarafından yıkanmış danışmanları, üniversite birinci sınıf öğrencilerinin bildiği hususları bilmez ve araştırmaz" dedi.
Evrensel'i Takip Et