10 Ekim 1999 21:00
Üniversitede şirket kafası
'Mali kriz' gerekçesiyle dekanlık tarafından ücretsiz yemek hakları ellerinden alınan Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi (EÜTF) çalışanları hastanelerinin tamamen bir şirket mantığıyla yönetildiği belirtti.
Üniversitede şirket kafası
Özgür Çakal
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi (EÜTF)'nde daha önce hastane personelinin ücretsiz olarak yediği öğle yemekleri dekanlık tarafından alınan bir kararla yaklaşık üç haftadır ücretli verilmeye başlandı. Yataklı tedavi kurumları yönetmeliğindeki 'hastane personelinin ücretsiz yemek yemesi' maddesini hukuksuz bir şekilde ihlalden bu karara karşı ilk günden beri 'yemekhane boykotu' yapan EÜTF'de örgütlü Sağlık Emekçiler Sendikası (SES) üyeleri bu uygulamanın sağlık hizmetlerinin ve üniversitelerin özelleştirilmesinin bir basamağı olarak görülmesi gerektiğini belirterek, üniversite vakıflarının her geçen gün zenginleşirken üniversitenin batmaya doğru gittiğini belirtiyorlar.
'Mali kriz gerekçe'
SES İzmir Şube Başkanı Mevlüt Ülgen EÜTF Hastanesi'nde ücretsiz yemek yeme mücadelelerinin kararlılıkla sürdüğünü belirterek ücretli yemek uygulamasının çalışanların haklarının gaspına yönelik adımlardan biri olduğunu belirtti. Hastanenin 19 Mart'ta yayınladığı bir yazı ile paralı hastalara öncelik tanınmasını içeren bir uygulama başlattığını hatırlatan Ülgen, "O zaman gerekçe EÜTF'nin mali krizde olduğuydu. Şimdi de gerekçe budur. Bu gerekçeler mali krizin faturasının her zaman olduğu gibi çalışanlara ve hastalara çıkarmak istendiğini göstermektedir" dedi.
Üniversite kaynakları hortumlandı
EÜTF Hastanesi'nin mali krize bilinçli olarak sürüklendiğini ve olayın temelinde üniversite kaynaklarının vakıflara, vakıf şirketlerine ve taşeronlara aktarılması olduğunu ifade eden Ülgen, üniversite kaynaklarının hortumlandığını söyledi. Ege Üniversitesi Vakfı'nın gün be gün güçlenirken üniversitenin krize sürüklendiğini söyleyen Ülgen, "Asıl yapılmak istenen üniversite ve hastaneyi vakıf üniversitesi haline getirerek, özelleştirmektir. EÜTF'de verdiğimiz mücadele tüm Türkiye'ye örnek olacak bir mücadeledir. Burada bu uygulamayı durduramazsak her yerde yapılacakır. Bu mücadelede haklıyız. Mücadelemiz eylem ve hukuksal yollarla çok boyutlu olarak devam edecek" dedi.
Hastane değil şirket mantığı
EÜTF SES İşyeri Baştemsilcisi Hamdi Şahin de Yataklı Tedavi Kurumları Yönetmeliği'ne göre yemeklerin ücretsiz olması gerektiğini belirterek, "Biz bu hakkımızın gasp edilmesi üzerine eylem kararı aldık. Aslında yemek ücreti bir sembol. Asıl karşı çıktığımız bu uygulamayla başlatılan özelleştirme saldırılarıdır" dedi. SES'in kararlı duruşunun diğer fakülteler için örnek oluşturması gerektiğini belirten Şahin, "Çünkü buradaki uygulama yayılacaktır. Bütün hastanelerde bunlar uygulanmaya çalışılacaktır. O yüzden pes etmeden hakkımız verilene kadar boykota devam etmemiz gerekiyor" dedi.
Doktor Mergül Çördük ise, "Şu anda hastanede İSO 9000 çalışmaları yapılıyor. Kalite onayı alınmaya çalışılıyor. Tamamen bir şirket mantığı var. Hastalar müşteri gibi görülüyor ve 'En yüksek kâr nasıl elde edilir?' çalışmaları yapılıyor. Hastane personeli bu doğrultuda eğitime tabi tutuluyor. Bu da devletin sağlığı zorunlu bir kamu hizmeti olarak değil de bir meta olarak gördüğü gerçeğini ortaya koyuyor. Yemek ücretleri ile bu uygulamanın temelinde aynı mantık var" dedi.
Özgür Çakal
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi (EÜTF)'nde daha önce hastane personelinin ücretsiz olarak yediği öğle yemekleri dekanlık tarafından alınan bir kararla yaklaşık üç haftadır ücretli verilmeye başlandı. Yataklı tedavi kurumları yönetmeliğindeki 'hastane personelinin ücretsiz yemek yemesi' maddesini hukuksuz bir şekilde ihlalden bu karara karşı ilk günden beri 'yemekhane boykotu' yapan EÜTF'de örgütlü Sağlık Emekçiler Sendikası (SES) üyeleri bu uygulamanın sağlık hizmetlerinin ve üniversitelerin özelleştirilmesinin bir basamağı olarak görülmesi gerektiğini belirterek, üniversite vakıflarının her geçen gün zenginleşirken üniversitenin batmaya doğru gittiğini belirtiyorlar.
'Mali kriz gerekçe'
SES İzmir Şube Başkanı Mevlüt Ülgen EÜTF Hastanesi'nde ücretsiz yemek yeme mücadelelerinin kararlılıkla sürdüğünü belirterek ücretli yemek uygulamasının çalışanların haklarının gaspına yönelik adımlardan biri olduğunu belirtti. Hastanenin 19 Mart'ta yayınladığı bir yazı ile paralı hastalara öncelik tanınmasını içeren bir uygulama başlattığını hatırlatan Ülgen, "O zaman gerekçe EÜTF'nin mali krizde olduğuydu. Şimdi de gerekçe budur. Bu gerekçeler mali krizin faturasının her zaman olduğu gibi çalışanlara ve hastalara çıkarmak istendiğini göstermektedir" dedi.
Üniversite kaynakları hortumlandı
EÜTF Hastanesi'nin mali krize bilinçli olarak sürüklendiğini ve olayın temelinde üniversite kaynaklarının vakıflara, vakıf şirketlerine ve taşeronlara aktarılması olduğunu ifade eden Ülgen, üniversite kaynaklarının hortumlandığını söyledi. Ege Üniversitesi Vakfı'nın gün be gün güçlenirken üniversitenin krize sürüklendiğini söyleyen Ülgen, "Asıl yapılmak istenen üniversite ve hastaneyi vakıf üniversitesi haline getirerek, özelleştirmektir. EÜTF'de verdiğimiz mücadele tüm Türkiye'ye örnek olacak bir mücadeledir. Burada bu uygulamayı durduramazsak her yerde yapılacakır. Bu mücadelede haklıyız. Mücadelemiz eylem ve hukuksal yollarla çok boyutlu olarak devam edecek" dedi.
Hastane değil şirket mantığı
EÜTF SES İşyeri Baştemsilcisi Hamdi Şahin de Yataklı Tedavi Kurumları Yönetmeliği'ne göre yemeklerin ücretsiz olması gerektiğini belirterek, "Biz bu hakkımızın gasp edilmesi üzerine eylem kararı aldık. Aslında yemek ücreti bir sembol. Asıl karşı çıktığımız bu uygulamayla başlatılan özelleştirme saldırılarıdır" dedi. SES'in kararlı duruşunun diğer fakülteler için örnek oluşturması gerektiğini belirten Şahin, "Çünkü buradaki uygulama yayılacaktır. Bütün hastanelerde bunlar uygulanmaya çalışılacaktır. O yüzden pes etmeden hakkımız verilene kadar boykota devam etmemiz gerekiyor" dedi.
Doktor Mergül Çördük ise, "Şu anda hastanede İSO 9000 çalışmaları yapılıyor. Kalite onayı alınmaya çalışılıyor. Tamamen bir şirket mantığı var. Hastalar müşteri gibi görülüyor ve 'En yüksek kâr nasıl elde edilir?' çalışmaları yapılıyor. Hastane personeli bu doğrultuda eğitime tabi tutuluyor. Bu da devletin sağlığı zorunlu bir kamu hizmeti olarak değil de bir meta olarak gördüğü gerçeğini ortaya koyuyor. Yemek ücretleri ile bu uygulamanın temelinde aynı mantık var" dedi.
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
