04 Ekim 1999 21:00

Sağlık sandığa tıkılıyor

"Sağlık sandığı kurumu" oluşturulmasına ilişkin tasarı, sağlık hizmetini, ticari bir mala dönüştürüyor ve sosyal güvenlik kurumlarının bütünüyle tasfiyesini öngörüyor.

Paylaş
Sağlık sandığa tıkılıyor
Sağlık Bakanı Osman Durmuş'un önceki gün açıkladığı, sağlık sandığı kurumu yasa tasarısı taslağını, sağlığın özelleştirilmesi ve ticarileştirilmesi planının bir parçası olarak değerlendiren sendikacılar ve sağlıkçılar, tasarıya tepki gösterdiler. Türk Tabipleri Birliği Merkez Konsey Üyesi Sedat Abbasoğlu, Sağlık Bakanı Osman Durmuş'un önceki gün açıkladığı, sağlık sandığı kurumu yasa tasarısı taslağının, hastayı müşteri olarak gören, hekimi ve sağlık personelini de tezgâhtar olarak gören anlayışın ürünü olduğunu söyledi.
Tasarıyı gazetemize değerlendiren Abbasoğlu, taslağın, daha önceki yıllarda hazırlanan ve sağlıkta özelleştirmeyi, ticarileştirmeyi getiren tasarılardan biri olduğunu söyledi. Sosyal Güvenlik Yasası'nın çıkarılmasının ardından, SSK'da yapılacak değişikliklerin ve hastanelerin işletme haline getirilmesinin gündemde olduğunu söylediklerini hatırlatan Abbasoğlu, tasarının yeni düşünceler getirmediğini vurguladı.
Özel sigortaya dikkat
Abbasoğlu, birkaç ay sonra özel emekliliğin de gündeme getirileceğine dikkat çekerek, özel sigorta şirketlerinin de kendilerine açılacak yeri beklediklerini belirtti.
Özelleştirme sürecinin uzun dönemdir geçerli olduğunu ifade eden Abbasoğlu, "Zaten yüzde 50-60 oranında gerçekleştirdiler özelleştirmeyi. Bazı kalp ameliyatları, bazı tetkikler ancak özelde yapılabiliyor. Hacettepe Hastanesi part-time çalışan, eğitim faaliyetlerini yerine getirmeyen, profesörlerinin özel hastalarına hastanede ameliyat yapabilmelerinin önünü açtı" diye konuştu.
'Bu, sağlığın tamamen özelleştirilmesidir'
SES Genel Başkanı Cevher Tosun ise henüz tasarıyı görmediklerini belirterek, "Ancak tasarının tanıtımında sağlık hizmetini veren kurum ve sağlık hizmetini satın alan kurum gibi söylemler kullanılıyor. Bu, sağlığın tamamen özelleştirilmesidir" dedi. Sağlıkta özelleştirmeyi Sosyal Güvenlik Yasası'yla hayata geçirmeye çalıştıklarını söyleyen Tosun, sağlık hizmetinin parasız olması gerektiğine vurgu yaptı.
Gazetemize görüşlerini açıklayan Türk-İş Genel Eğitim Sekreteri Salih Kılıç, Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu, DİSK Genel Sekreti Murat Tokmak ve KESK Genel Başkanı Siyami Erdem ise şunları söyledi.
Sosyal güvenlik kurumları devre dışı
Salih Kılıç: "Tasarının içeriğini bilmiyorum, ama genel sağlık sigortası daha evvelinden teşebbüs edilmiş bir girişim. Burada kast, normal olarak sosyal güvenlik kuruluşlarını devre dışı bırakarak sağlık hizmeti alan kesimi bundan mahrum bırakmak. Daha evvel sağlık hizmeti alanları bundan mahrum bırakmak yerine, önceden herhangi bir kuruluştan sağlık hizmetinden yararlanmayanları da kapsayacak şekilde genelleştirilmesinde fayda var. Çünkü hiçbir kurumdan sağlık hizmeti alamayan yüzde 30-40'a yakın bir kesim var. Standartlaşma da tartışma götürür tabii. Ayrıca eğer sağlık kurumlarının özelleştirilmesini gündeme getirmek istiyorlarsa, bana göre bu çok zor."
SSK'nın özelleştirilmesi hukuk dışı olur
Salim Uslu: "Geçmişte genel sağlık sigortası konusunda gerek merhum Mehmet Aydın, gerekse Halil Şıvgın döneminden beri çok çalışma yapılmıştır. Ama bu çalışmaların Türkiye'ye uygunluğu tartışmalıdır. Nitekim ANAP'ın en güçlü olduğu dönemde bile yasalaşmamış kimi düzenlemeleri bugün alelacele Meclis'e getirmenin pratik faydaları olacağını sanmıyorum. Öncelikle Türkiye sosyal devlet niteliğine uygun olarak sağlık ve sosyal güvenlik kapsamı dışındakileri önce sosyal güvenlik şemsiyesi altına almalıdır. Ancak bundan sonra kurumların reorganizyonu söz konusu olabilir. Kaldı ki SSK hastaneleri ve kurum varlıkları devletin değildir. Tamamen özerk bir tüzel kişiliktir. Buranın özelleştirilmesi söz konusu olamaz, olursa hukukdışı olur. Kurumların varlığını ortadan kaldırmaya yönelik, devletin sosyal niteliklerini zaafa uğratacak, Anayasa'nın 2 ve 60. madde hükümlerini ihlal edecek yaklaşımları doğru bulmuyorum. Ancak Türkiye'de sağlıkta bir reorganizasyona, ciddi bir reforma ihtiyaç olduğu da gerçektir. Bunun ilgili taraflarca, meslek kuruluşlarının da katılımıyla tartışılmasının, bir konsensus sağlanmasının iyi olacağını düşünüyorum."
Sağlık devletin görevidir
Murat Tokmak: "Başından beri, hükümete tahkim, özelleştirme, sosyal güvenlik gibi konularda IMF'nin bir angajmanda bulunduğunu söylüyoruz. Bu angajmanların devamı, IMF'nin dayatmalarının devamı gelecek. Türkiye'de insanların sağlığına elbette herkes önem vermeli, devletin asıl görevi olmalı. Ama sağlık sorunu dediğimizde başka gözle görülmeli. Eğer devlet sosyal devlet olma niteliğini yerine getirmeyip kaçarak sağlığı da özelleştirirse, o zaman parası olmayanlar sağlığıyla ilgilenemez hale gelecektir.
Bir ülkenin vatandaşının sağlığı birinci derecede devletin himayesi altında olmalıdır. Açıklanan tasarı taslağının ayrıntılarını bilemiyorum, ama kesinlikle söyleyebilirim ki sağlık özelleştirilemez."
Özelleştirme ortamı yaratıyorlar
Siyami Erdem: "Biz tüm çalışanların ve tüm yurttaşların eğitim, sağlık, beslenme, barınma gibi temel ihtiyaçlarını giderebilecek bir ücretin verilmesi ve ortak bir yaşam standartının belirlenmesini istiyoruz. Bu noktada çalışanların meslekleri arasındaki farklılıklar önem taşımamaktadır. Yine tüm çalışanların ve yurttaşların geleceğini güvence altına alabilecek sosyal güvenlik şemsiyesinin güçlendirilmesi ve yaygınlaştırılmasını, demokratik bir yapılanmayla merkezileşmesini istiyoruz.
Hastanelerin, bütün sağlık teşkilatlarının toplumsal sağlığa hizmet edecek, yurttaşların tüm sağlık ihtiyaçlarını karşılayacak bir kamusal anlayışla organizasyonu gereklidir. Fakat burada Sağlık Bakanlığı, hastaneleri sosyal güvenliğin ve toplumsal sağlığın görevleri dışına çıkararak, kendi tekeline alma ve kendi inisiyatif ve iradesinde özelleştirme olanağını yaratmayı amaçlamaktadır.
Hükümet politikalarında sağlık kurum ve kuruluşlarının özelleştirilmesi vardır. Bunu uygulamak için de toplumsal ilişkileri, SSK'nın bünyesinden çıkarıp, özelleştirmeyi kolaylaştırma ortamını yaratmak istiyor. Bu nedenle kamu kurum ve kuruluşların bireylere aktarılmasına ve özelleştirmeye götürebilecek bir işleyiş sürecine sokulmasına karşıyız."
ÖNCEKİ HABER

Atamalar ve görevden almalar

SONRAKİ HABER

Zehrin kaynağı AKSA mı?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...