26 Eylül 1999 21:00

Cezaevinde katliam: 7 ölü

Mafyacı tutuklulara kuzu gibi davranan Ecevit hükümetinin asıl cezaevi politikasının, "Katlet, kurtul" olduğu ortaya çıktı... Olaylar sırasında 7 siyasi tutuklu öldürüldü, çok sayıda tutuklu ve biri binbaşı olan 7 asker yaralandı.

Paylaş
Cezaevinde katliam: 7 ölü
Ankara Merkez Cezaevi'nde, koğuş yetersizliği nedeniyle devam eden gerginlik, dün sabaha karşı jandarmaların koğuşlara yaptığı saldırı sonrasında katliama dönüştü. Ateşli silahların da kullanıldığı saldırıda, 7 siyasi tutuklu ve hükümlü öldürüldü, çok sayıda tutuklu yaralandı. Tutukluların saldırıya karşı direnmesi biri binbaşı, ikisi de astsubay olmak üzere 7 askerin yaralanmasına yol açtı. Katliam, tüm cezaevlerinde büyük gerginlik yarattı. Pek çok cezaevinde infaz koruma memurları rehin alınarak direniş başlatıldı. Tutuklu ve hükümlü yakınlarını da büyük endişeye sevk eden gerginlik, Ankara Merkez Cezaevi'nde gündeme getirilen sevk uygulamasıyla başladı.
Ankara'da sevk operasyonu
Alınan bilgilere göre; Adalet Bakanlığı, koğuş yetersizliği nedeniyle duvar yıkarak başka koğuşa yerleşen siyasi tutuklu ve hükümlülerden 33'ü kadın 76'sının diğer cezaevlerine nakledilmesini kararlaştırdı. Bir süre önce alındığı öğrenilen ve cezaevindeki gerginliği ortadan kaldırmak için çaba sarf eden avukatlar ile İHD yöneticilerinden gizlenen sevk kararı, dün sabaha karşı, Marmara depreminin yaşandığı saatlerde uygulamaya sokuldu. Sevk uygulamasına, duvar yıkma olayı ile ilgisi bulunmayan bayanlar bölümündeki siyasi tutuklular da dahil edildi.
Sevk uygulaması için gece karanlığını tercih eden jandarmalar, dün saat 03.30 sıralarında ilk olarak bayanlar bölümüne operasyon düzenledi. Bunun üzerine sevke karşı çıkan bayan tutuklular ile askerler arasında çatışma çıktı.
Bayanlar bölümünde çatışma sürerken, erkek siyasi tutukluların kaldığı 4, 5 ve 7. koğuşlardaki adları önceden belirlenen bazı tutuklular, başka cezaevlerine gönderilmek istendi. Bu isteğe, koğuş kapılarına barikat kuran tutuklular tarafından karşı çıkıldı. Jandarmaların zor kullanarak koğuşlara girmek istemesi üzerine saat 04.00 sıralarında çatışma başladı. Çatışma sırasında jandarmalar tarafından ateşli silahlar da kullanıldı.
Tutukluların karşı koyuşuna gaz bombalarıyla da cevap veren jandarmanın, ayrıca itfaiyeden yardım alarak koğuşlara tazyikli su verdiği öğrenildi. Operasyonun öğle saatlerine doğru tamamlanması üzerine çevik kuvvet ve jandarma ile itfaiyeye ait çok sayıda araç cezaevinden ayrıldı. 4 saat devam eden ve saat 10.00'a doğru biten çatışmada, kullanılan gaz bombasından çevre mahallede yaşayan çok sayıda insan da etkilendi. Çatışma sonucunda ilk belirlemelere göre 7 kişi öldü, 40'tan fazla kişi yaralandı. Yaralananlar arasında biri binbaşı 7 asker de bulunuyor. Ölenlerden birinin, ekim davası sanığı Habip Gül olduğu öğrenildi.
Yaralılar hastanede
Olaylarda yaralananlardan 35'i Numune Hastanesi'ne kaldırıldı. Bunlardan 12'sinin kayda geçtiği, diğerlerinin ise kayıt edilmediği bildirildi. Acil servis, cezaevinden gelen yaralılar dışında hizmete kapatıldı. Yaraların çoğunluğu ateşli silahlardan meydana gelirken, diğer yaralıların vücutlarında ise yoğun şekilde morluklar ve darp izleri bulunuyor. İbni Sina Hastanesi'ne kaldırılan 1 yaralı da daha sonra Numune'ye nakledildi. Çatışma sonucunda yaralanarak hastaneye kaldırılanlardan isimleri tespit edilenler ise şöyle: Yıldırım Doğan, Zafer Kırbıyık, Ertan Özkan, Savaş Gök, İsmail Balcı, Mehmet Keskinkan, Murat Özçelik, Hasan Çoban, Erkan Gökoğlu, Cengiz Aslan, Behzat Öz, Cafer Tayyar Bektaş, Veysel Eroğlu.
Aileler gözaltında
Bu arada, cezaevinde yaşanan sorunlar nedeniyle bir haftadır cezaevinin karşısındaki parkta geceleyen tutuklu yakınları da operasyondan 2 saat kadar önce gözaltına alındı. Sayılarının 30'a yakın olan tutuklu yakınları hakkında emniyetten bir açıklama yapılmadı. Günün ilerleyen saatleriyle birlikte tutuklu yakınlarının cezaevi önündeki bekleyişi sürerken, aileler basına tepki gösterdiler.
Cezaevinde bir aydır sorunların yaşandığını, tutukluların görüş haklarının nedensiz olarak gasp edildiğini, bir yatakta 3 kişi yatmaya zorlandıklarını hatırlatan aileler; basının tutukluları suçlayan kimi yayınlarına da, bizzat muhabirlere müdahale ederek tepki gösterdi. Aileler, polisin, operasyon sonucunda "çok sayıda şiş, sopa ile 5 tabanca ele geçirildiği ve bir tünel ortaya çıkartıldığı" yönündeki açıklamalarının ise gerçeği ifade etmediğini bildirdiler. Ailelerin tepkisi üzerine polisin, gazetecilere yönelik "Davacı olan var mı?" diye sorduğu görüldü. Bu arada, Numune Hastanesi önünde bekleyen tutuklu yakınlarından 4'ü gözaltına alındı.
Ecevit'in açıklaması
Başbakan Bülent Ecevit, Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi'nde isyan çıktığına ilişkin bir haber almadığını, ancak burada bir tünel kazıldığını ve ortamın gergin olduğunu söyledi.
Ecevit, ABD gezisi öncesinde Esenboğa Havalimanı'nda, gazetecilerin, "Ankara Merkez Kapalı Cezaevi'nde isyan çıktığına dair duyumlar var, bunlar doğru mu?" yönündeki soruları üzerine, "İsyan haberi almadım, ama tünel kazıldığını duydum. Orada ortam gergin" dedi.
Bakanlık'ta toplantı
Ankara'da başlayan ve bazı cezaevlerine de "görevlileri rehin alma" şeklinde yayılan olaylar üzerine, Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, Adalet Bakanlığı Müsteşarı İhsan Erbaş, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Ali Suat Ertuson ile bazı yetkililer, Adalet Bakanlığı'nda bir araya geldi.
Bütün cezaevlerinde direniş başladı
Ankara Merkez Cezaevi'nde yaşanan ve askerlerin müdahalesi sonucunda katliama dönüşen olaylar, Türkiye genelindeki tüm cezaevlerinde gerginliğe yol açtı. Katliama tepki gösteren siyasi tutuklu ve hükümlüler, İstanbul Bayrampaşa Cezaevi'nde 4, Ümraniye Cezaevi'nde 14, Çanakkale E Tipi Cezaevi'nde 9, Çankırı E Tipi Cezaevi'nde 10, İzmir Bergama Cezaevi'nde 5, Bartın Cezaevi'nde de 7 infaz koruma memurunu rehin aldılar. İnfaz koruma memurlarının rehin alındığı cezaevlerinde koğuş ve maltalara barikatlar kurulduğu bildirildi.
Bayrampaşa Cezaevi'nde Hüseyin Odunan, Erdoğan Suvorinç, Mesut Kuzu ve Ergin Polat isimli gardiyanlar rehin alındı. İsyanın başladığını öğrenen tutuklu yakınları cezaevi önüne geldiler. Aileler, yakınları hakkında sağlıklı bilgi alamadıklarını ve yakınlarının sağlığından endişe duyduklarını söylediler. Ancak, tutuklu yakınlarının cezaevi önünde beklemesine izin verilmedi.
Saat 14.30 sıralarında Avukat Murat Çelik, Basri Akyüz, Behiç Aşçı ve Muhittin Köylüoğlu cezaevine girdi. Çevik kuvvet ekipleri ve minibüslerle getirilen bir grup asker cezaevinin arka kapısından içeri alındı. Öte yandan içeriye 60 çelik yelek götürüldüğü öğrenildi.
Bu arada Bayrampaşa Cezaevi'nde DHKP-C davasından tutuklu bulunan Gülten Özdemir'in yakını Öznur Turan, gazetemize yaptığı açıklamada, haberi televizyondan öğrendiklerini söyleyerek, "Sultançifliği'nde oturuyoruz. İsyanı duyar duymaz buraya geldik. Ankara'da 7 ölü var dediler. Tedirgin olduk. Bir haber alana kadar hiçbir yere ayrılmayacağız" dedi. Yetkililerin bir açıklama yapmadığını ifade eden Turan, sadece basından haber aldıklarını, içeriden sağlıklı haber almak istediklerini kaydetti. Turan, yakınlarının sağlığından endişe duyduklarını dile getirdi.
Ümraniye Cezaevi'nde dün 7.00 sıralarında siyasi tutuklular 14 gardiyanı rehin aldılar. 13 askeri jip, 2 askeri ambulans ve bir itfaiye aracının girdiği cezaevinde, zaman zaman jandarmaların hareketlendiği gözlendi. Ümraniye Emniyet Müdürü, Jandarnma Bölge Komutanı ve Üsküdar Cumhuriyet Savcısı, cezaevine gelerek, cezaevi idaresinden bilgi aldı. Cezaevi dışında da polis panzerlerinin ve askeri araçların yoğunluğu dikkat çekerken, yakınlarından bilgi alamayan aileler, "Çetelere saldırmıyorlar, çocuklarımıza saldırıyorlar" diye tepki gösterdiler. Saat 15.00 sıralarında cezaevine gelen İHD İstanbul Şube Başkanı Avukat Eren Keskin, Avukatlar Tahsin Ayçık, Gülseren Yoleli ve Oya Ataman ise, içeri alınmadı. Cezaevi idaresiyle telefonla görüşebilen avukatlar, kendilerine "dışarıda beklemelerinin" söylendiğini aktardılar. Bu arada gardiyanlar cezaevinden çıkartılarak, bahçede bekletildiler. Saat 16.00 sıralarında ise tutuklular, "Devrimci tutsaklara kalkan elleri kıracağız" ve "Hesap sorduk, hesap soracağız" şeklinde sloganlar atmaya başladılar.
Gebze Cezaevi'nde başlayan direnişte, cezaevi birinci ve ikinci müdürüyle bir grup gardiyanın rehin alındığı bildirildi. Direniş nedeniyle, ziyarete gelen tutuklu yakınları da içeri alınmadı. Getirdikleri erzaklarla birlikte cezaevinin karşısında bulunan boş alanda bekletilen tutuklu yakınları, kendilerine herhangi bir açıklama yapılmamasına tepki gösterdiler. İçeri girip çıkan jandarmalar ve cezaevi kapısında yığınak yapan polisler de, ailelerin sorularına cevap vermediler. Bu arada, sevk araçlarının giriş çıkış yaptığı cezaevine bir itfaiye aracı, üç de ambulans girdi. Ayrıca keskin nişancıların cezaevi etrafında konuşlandırıldığı bildirildi.
Bartın Özel Tip Kapalı Cezaevi'nde, DHKP-C davası tutuklularının kaldığı A-3 koğuşunda, rehin tutulan infaz koruma memurlarının adlarının, "Aydın Pek, Faik Hotalak, Hikmet Candemir, Ali Top, Baki Tan, Mustafa Yılmaz ve Ahmet Durmuş" olduğu açıklandı. Olaylar sırasında Bartın Cezaevi'nden silah sesleri duyuldu. Bu arada Çanakkale Cezaevi'nde rehin alınan gardiyanların adlarının ise, "Faruk Yavuz, İsmail Işık, Sedat Karagöz, İsa Işık, Süleyman Acar, Rafet Uzun, Erhan Doğan, Kamil Alaca ve Cahit Güngör" olduğu öğrenildi. Bergama Cezaevi'ndeki rehinelerin adlarının ise "Nejat Erken, Erdal Karaca, Gazanfer Çağlayan, Ferhat Yener ve Şeref Yatar" olduğu açıklandı.
Aydın (E) Tipi Cezaevi'nde 42 tutuklu ve hükümlünün, kaldıkları 2 koğuşta, önceki geceden beri sayım vermedikleri bildirildi. Aydın Cumhuriyet Savcısı Nevzat Turgut, sayım vermeyen tutuklu ve hükümlülerin, bu eylemlerinin gerekçesinin bilinmediğini belirtti. Turgut, cezaevinin iki koğuşunda kalan tutukluların, sayım için gelen görevlileri barikat kurarak engellediklerini ifade ederek, "Olay yerine giderek incelemelerde bulundum. Tutukluların, engelleri kaldırarak sayım vermesini istedim. Gece geç saatlere kadar direndiler. Şu anda barikat devam ediyor. Yemek almıyorlar" dedi.
Emeğin Partisi Gaziantep İl Örgütü, Kızıl Bayrak, Atılım ve Alınterimiz gazeteleri, Odak dergisi Yazıişleri Müdürü Erdal Tan, Demokratik Mücadele Platformu, Haklar ve Özgürlükler Platformu, Vatan gazetesi tarafından yapılan yazılı açıklamalarda, tutuklulara yönelik saldırı kınandı.
ÖNCEKİ HABER

Yabancı enerji tekelleri

SONRAKİ HABER

PKK'de "PKK'siz" döneme doğru

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...