25 Eylül 1999 21:00

Eski Yunan müziğinin gelişimi

Söylence döneminin müziği tanrısaldı; bunun nedeni ise Apollo'nun müzik tanrısı olmasıydı. Apollo, mantıklı düşünme ve ışığı temsil eder.

Paylaş
Eski Yunan müziğinin gelişimi
Eski Yunan (Grek) müziği, özellikle günümüz Avrupa müziği üzerinde derin bir etkiye sahiptir. Günümüzden binlerce yıl önce yapılmış olan besteler, zamanın yıkıcı etkisine dayanabildi ve bugünlere kadar geldi.
Müzik tarihinin önemli bir kolunu oluşturan Grek müziği, beş dönemde incelenebilir.
Söylence Dönemi
Grek uygarlığının başlangıcından MÖ 1000 yıllarına kadar uzanan bu dönem, zengin Yunan mitolojisinin derinliklerinde kaybolup gitmiştir. Dönemin müzisyenleri, Apollo ve Dionysus adlı tanrıların rahipleriydiler; Linus, Amphion ve Orpheus gibi, tanrılar ve yarı-tanrılar ile özdeşleştirilirlerdi. Müzisyenlerin çoğu şarkıcıydı. Dönemin en çok tanınan kişiliklerinden Orpheus'un, eşi Eurydice'yi geri almak için yeraltı dünyası Hades'e gittiği söylence, Gluck tarafından bestelenen bir operanın teması olmuştur.
Söylence döneminin müziği tanrısaldı; bunun nedeni ise Apollo'nun müzik tanrısı olmasıydı. Apollo, mantıklı düşünme ve ışığı temsil eder. Onunla ilişkilendirilen enstrüman da, lirdi. Öte yandan, Dionysus, coşku, tasavvuf ve karanlığın tanrısıydı. O da, flüt ile ilişkilendiriliyordu.
Müzikle ilgili diğer tanrılar arasında, sanata ve harflere hükmeden Dokuz Müzler bulunuyordu. Bunlardan Melpomene, melodi tanrıçasıydı. İnsanların enstrümanlarla ilişkilendirdiği duygular ve melodi-ritm-armoni gibi kavramlar, Grek müziğinin bu dönemde oldukça geliştiğini gösteriyor.
Homer Dönemi
M.Ö. 1000-700 yılları arasındaki bu dönem, Ozan Homer'in adıyla anılır. Epik şiir, bu dönemde, İlyada ve Odyssey ile boy göstermiştir. Bu büyük destanlar, forminks adı verilen bir enstrümanın ezgileri işliğinde anlatılıyordu. Rapsodist adlı gezgin müzisyenler ve "sempozyum"lara katılan şairler, hem kendi eserlerini, hem de bu destanları aktarırlardı. Ortaçağ'ın Avrupalı ozanları, Grek rapsodistlerinin izinden gitmişlerdir.
Arkaik Dönem
Birçok sanat dalı, M.Ö. 700-550 yıllaranı kapsayan bu dönemde ortaya çıktı. İnsan duygularını ifade eden lirik şiir ve müziğe, ilk kez bu yıllarda rastlanır. Dönemin enstrümanı ise lirdir. Tanrı Dionysos için yazılan Ditiramp ilahisi, tanrılara adanan ilahilerin en ünlüsüdür. Ditiramp, 12 erkekten oluşan bir koro tarafından söyleniyordu. Daha sonra, Arion, korodaki erkek sayısını 50'ye çıkardı, bir koro şefi atadı, şarkıcılara ağaç kabuklarından maskeler giydirdi ve ilahiye, tanrıların zor anlarına ilişkin dizeler ekleyerek trajik bir özellik kattı. Diğer ünlü müzisyenler ise Sappho, Alkaios, ve nükteleriyle ünlü Kea'lı Simonided idi.
Klasik Dönem
Ditiramp; Choerilus, Phrynichus, Pratinas ve Thespis'in elinde daha da geliştirildi. Aeschylus, Sofokles ve Euripides trajedi, Aristofanes ise komedi dalında, eski Yunan kültürünün dünyaya en büyük armağanlarından biri olan dramın yaratılmasına yardımcı oldular. Eski drama; müzik, şiir ve dansı dengeli bir biçimde birleştiren bir ifade biçimiydi. M.Ö. 550-440 yılları arasındaki bu dönemde inşa edilen tiyatrolar, akustikleri ve olağanüstü tasarımlarıyla tanınır. Filozof ve matematikçi Pisagor, müzikal perdeleri matematik terimleriyle açıklayarak, müziği matematiksel olarak yorumladı ve nota sistemini getirdi. Günümüz müziği, bu sistem üzerinde yükselmiştir.
Helenistik Dönem
M.Ö. 440-330 yılları arasındaki Helenistik Dönem'de Yunan müziği gerilemeye başladı; çünkü yeni akımlar, dram formunu değiştirmeye başlamıştı. Bu akımların etkisini kırmak için çeşitli önlemler alındı.
Aynı dönemde, güzel sanatlar ve şiir, müzikten ayrılarak kendi yollarını tuttular. Tüm güçlüklere rağmen önemli müzik adamları yine bu dönemde ortaya çıktı: Müzik teorisinde Aristotle ve Aristoxenos, müzik matematiğinde Öklid, müzik estetiğinde Plato ve ilahi bestecisi Mesomides.
ÖNCEKİ HABER

Barış için yürüyecekler

SONRAKİ HABER

Deprem mağdurlarına tehdit

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa