20 Eylül 1999 21:00

Trakya Şişecam'a taşeron girdi

Şişecam'a taşeron girmemesi için yıllardır mücadele eden işçiler, işverenin deprem sonrası karmaşayı fırsat bilerek taşeronu fabrikaya getirdiğini söylediler.

Paylaş
Trakya Şişecam'a taşeron girdi
Muzaffer Özkurt
Trakya Cam'a yıllardır taşeron sokulmasına karşı mücadele edilmesine karşın, 13-14 Eylül eylemi sonrası fabrika yemekhanesi taşeron firmaya devredildi. İşçiler, yıllardır taşeron firmaya karşı mücadele verdiklerini söylerken, işverenin işçileri bölmek için ısrarla fabrikaya taşeronu sokmaya çalıştığını söylediler.
İşveren 'vur emri' verdi
İşten atılmakla yüz yüze kalmamak için isminin gazetede yayınlamasını isteyemeyen bir Şişecam işçisi "İşverenin sürekli 'belli' durumlarda işçileri azaltabileceğini söylediğini belirttiyor. Cam işçisi, "İşveren, çıkarttığı şişe cam dergilerinde teknolojinin ilerlediğini söylüyordu ve bunu örnek göstererek insan gücüne daha az ihtiyaçları olabileceği belirtiyordu" diyerek tehlikenin önceden geldiğini söyledi.
Fabrikanın Genel Müdürü Adnan Çağlayan'ın oğlunun, Çağlayan'ın bu göreve gelmesinden sonra tır filosu kurduğunu belirten cam işçisi sözlerine şöyle devam ediyor; "İşçilerden dolayı gider çoğalıyor diyorlar. Ama 10 sene önce Trakya'da Düzcam fabrikası vardı bundan sonra Mersin de dahil olmak üzere 4 fabrika daha kuruldu. Bu fabrikaların yanında dayanıklı cam ve özel kesim küçük cam hattı da kuruldu. Şu an Avrupa'da az bulunan yeşil cam dahi üretiyor bu fabrikalar. İşçiler bu fabrikayı 10 senede disiplinli çalışmasıyla ve alınteriyle bu kadar büyüttü. Şimdi işçiler yük oluyor diyorlar."
Yemekhane taşeronun
Fabrikaların 100'ün üzerinde ülkeye ihracat yaptığını söyleyen cam işçisi kendilerine yönelik saldırının esasında taşeronlaştırma olduğunu belirtiyor. "İşçiler eskiden beri yemeklerini kendileri yapıyorlardı, önce yemekhanede çalışanları çıkarmaya çalıştılar. Buradakileri işyerine alıp, yemekhaneleri taşerona devredeceklerdi. Buna müsaade etmedik. Taşeron her geldiğinde onu dışarı çıkarttık. Bu yüzden pek çok arkadaşımıza disiplin cezası verildi. Depremden sonra ambarda yüzde 80 oranında zarar oldu. Biz bu durumu toparlamaya çalışırken işveren bu karmaşayı fırsat bilip taşeronu fabrikaya soktu."
"En son eylem yaptığımız 13-14 Eylül günü ise biz hiçbir makineye, cama ve fabrikaya zarar vermediğimiz ve sadece ekmek mücadelemizi verdiğimiz halde işveren jandarmaya copu vurun emrini verdi ve 4 arkadaşımız hastanelik oldu. Biz alınterimizle bu fabrikaları bu hale getirdik" diyerek öfkesini dile getiren cam işçisi, bu durumun işçiye karşı terbiyesizlik olduğunu ifade ediyor. Tüm mücadeleliren rağmen sendika ile işverenin yaptığı anlaşma sonucu, taşeron firmanın fabrikaya girdiğini anlatan cam işçisi "Sendika bizim babamızdı ama şimdi işçiyi sattı" diyor.
ÖNCEKİ HABER

Kim kime yük?

SONRAKİ HABER

İnsan, ambargodan güçlü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...